Pandemi sonrası yaşanan belirsizlik.Birçok işletmenin kapısına kilit vurması üretimin azalması dünyada yaşanan tedarik zincirinin kopması, hammaddedeki sıkıntılar buna bağlı alım gücündeki azalma ve haliyle bizdede yaşanan döviz krizi ile birlikte hem yaşadığımız bu topraklar hemde dünya bir nefes almaya başladı.

Dünya derken tabiat anadan ,doğadan bahsediyorum tabii.

Etrafımızada baktiğımızda artık herşey eskisinden daha pahalı .Bolluk yok.

Marketlerde her aradığınızı bulamıyor.Bulduğunuzu ise alamıyorsunuz.Market alışverişlerinde koli şekilinde alışlar yerini tane taneye bırakmış.

Çocuk bezini tek tek alanlar var.Manavlarda kilo kilo almak yerine herkes limonu domatesi muzu tane ile alıyor.

Yakıt fiyatlarındaki astronomik artışlar haliyle etrafta dolaşan araç sayısını günden güne azaltmış.

İşi olanlar daha hesaplı davranırken öyle bir tur atayım da geleyim modası artık geçti.

Araştırmalar, dünyadaki sera gazı emisyonlarının en az yüzde 15'inin kaynağının hayvan yetiştiriciliği olduğunu gösteriyor. Et üretimi aynı zamanda su tüketimiyle de yakından ilişkili: 500 gram inek eti üretmek için yaklaşık 7 bin litre su tüketmek gerekiyor. Bu rakam buğday ve pirinç için kullanılanın 10 katı. Bazı araştırmalar, gelişmiş bir ülkede yaşayan bir kişinin tamamen vejetaryen beslenmesinin, bireysel olarak yol açtığı sera gazı salımını yaklaşık yüzde 10 oranında düşürdüğünü ortaya koyuyor . 'nden uzmanlara göre sera gazı emisyonunda toplamda yüzde 10'luk bir düşüş İngiltere'de yaklaşık 8 milyon otomobilin trafikten çekilmesiyle aynı etkiyi ifade ediyor.

Bir arkadaşım diyor;

Kızım vejeteryan oldu.Dünyayı kurtarmak için et yemeği bıraktı.

Şimdi bizde ona uyduk ama bu kez mecburiyetten ,et alamadığımız için...

Pandemi döneminde otellerin açık büfe restoranlarında uygulanan ‘tabaklara porsiyon’ sayesinde yiyecek israfının yüzde 40 oranında azaldığı tespit edilmiş

Tabak tabak çöpe dökülen yiyecek oranı yüzde 30-40 oranında azalmış.

Gıda kaybı daha çok gelişmekte olan ülkelerde önemli boyutta iken gıda israfı gelişmiş ülkelerde daha yüksek. Gelişmiş ülkelerde gelir artışı ve buna bağlı olarak tüketim miktar ve çeşidindeki artış, ev dışı tüketimin artması, alış veriş mecralarının çeşitlenmesi ve artması, pazarlama karması içinde tutundurmanın öne çıkması, kentleşme ile doğadan ve tarımdan uzaklaşma israfı artıran önemli faktörler. Tüm gıda zincirinde yetersiz teknoloji, taşıma, depolama ve ambalajlama, saklama koşulları israfı etkileyen başka bir boyut. ,

Dünyada her 3 tabaktan biri çöpe gitmekte ve öte yandan her 1 dakikada 3 çocuk açlıktan ölmekte.

İsraf edilen gıdanın yüzde 60’ının yeniden kazanılabileceği gerçeği bu konunun önemini bir kez daha göz önüne sermektedir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) raporuna göre, dünyada üretilen yıllık 4 milyar ton gıdanın sadece 2.7 milyar tonu tüketime gidiyor.

Çöpe giden ve israf olan gıda miktarı 1.3 milyar ton.

Bunun finansal değeri yaklaşık 1 trilyon doları buluyor.

Bu gıdanın 4’te biri kurtarılabilse, dünyadaki 821 milyon aç insan doyurulabilir

Boston Consulting Group (BCG) tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre; gıda atığı miktarı bugünkü gibi artmaya devam ederse, gıda atığı miktarının 2030 yılında 2.1 milyar tona ve 1.5 trilyon dolar seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Yapılacak iyileştirici çalışmalarla; farkındalık 260 milyar dolar, tedarik zinciri alt yapısı 150 milyar dolar, tedarik zinciri verimliliği 120 milyar dolar, işbirliği ve çevresel politikalar ile 170 milyar dolar olmak üzere 700 milyar dolarlık bir kazanım fırsatı yakalanabileceği hesaplanıyor.

Kamuoyu ve karar alıcılar ağırlıkla gıda israfına yoğunlaşıyor.

Bana görede su israfı birincil öncelikli. Çünkü su olmadan gıda üretimi söz konusu değil.

Ülkemizde su fakiri. Kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.347 m³, bunun 5.000 m³ üzerinde olması tercih ediliyor.

Ayrıca uzun yıllar yağış ortalamamız da elverişli tarım üretimi için yetersiz.Tüm bunlara rağmen israfa yönelik politika geliştiren yok.

Pandemi ve sonrasında yaşananlar artan enflasyon ve buna bağlı satın alma gücünün düşmesi ,insanların fakirleşmesine yol açtı ama ayni zamanda israfın azalmasınada katkı sağladı.

Çevreyi korumak iklim krizi ile mücadele etmek için yapılan farkındalık çalışmaları binaların üzerine asılan pankartlar yazılar, toplantılar ,COP26 ve eylemler yerine demek ki dünyanın kurtulması için yapılması gereken başka birşeymiş.

Alım gücünü azalatmak insanları fakirleştirmek.

Evet Fakirleşiyoruz tüketim azalıyor ama Dünyada kurtuluyor.