Başbakan sabah Trablus'daki Corinthia adlı otele yüz kadar silahlı kişinin yaptığı bir baskınla alınmış ve bir kaç saat tutulmuştu.
Serbest kaldıktan sonra kabine toplantısına başkanlık eden Zeydan serbest bırakılmasını sağlayan "gerçek devrimciler" diye tanımladığı bir kesime teşekkür etti.
Kaçırma sırasında kendini "Devrimci Harekat Dairesi" diye adlandıran eski bir silahlı muhalif milis grubu, internetten yaptıkları açıklamada, Başbakan Zeydan'ı başsavcılığın çıkarttığı tutuklama emri üzerine ülkenin ceza yasaları çerçevesinde aldıklarını açıklamıştı.
Ancak Libya ulusal televizyonu Adalet Bakanı'nın ortada böyle bir emir olmadığı yolundaki açıklamalarına yer vermişti.
'Devrimden kalma kazalar'
Zeydan'ın serbest bırakıldıktan sonra katıldığı kabine toplantısı, Libya'nın el Ahrar televizyonundan canlı olarak yayınlandı.
Başbakan çok açık konuşmadı ama krizin nasıl çözümlendiğine dair ipuçları verdi.
Zeydan, "Serbest bırakılmamda önemli rol oynayan gerçek devrimcileri selamlıyorum. Gerçek devrimciler, açgözlü taleplerin üzerine çıkanlar, onları bu olaydaki rolleri nedeniyle selamlıyorum" diye konuştu.
Zeydan "gerçek devrimciler" diye tanımladığı ve bir kısım milisleri kastettiği düşünülen bu kişilere "devletle bütünleşme ve onun sivil ve askeri kurumlarında aktif bir rol oynama" çağrısı yaptı.
Libya başbakanı bir devletin ancak ordusu ve polis gücüyle ayakta durabileceğini de ekledi.
Başbakan, kaçırılmasını "Bunlar devrimin kalıntısı bazı kazalar, zamanla yok olacaklar" diye açıkladı, "Libya sağlığına kavuşacak" dedi.
Zeydan'ın tam olarak nasıl serbest bırakıldığı anlaşılmadı ama olay sırasında şiddete başvurulmadığı anlaşılıyor. 

Sebep ne olabilir?
Amerikan özel timleri geçen hafta sonu Trablus'ta üst düzey el Kaide zanlısı Ebu Anas el-Libi'yi kaçırmışlardı.
Bugünkü olayda adı geçen grup Devrimci Harekat Dairesi bu olaydan rahatsız olan milislerden sadece biri.
Bir çok kişi böylesi bir operasyonun Libya'nın egemenliğinin ihlali olduğunu düşünüyor ve hükümetten bu olayda rolü olup olmadığını açıklamasını istiyordu.
Trablus'taki BBC muhabiri, Libyalı İslamcı militanları öfkelendiren bu olay ile Başbakan Zeydan'ın başına gelenler arasında bağ kuranlar olduğunu, ancak bu yöndeki şüphelerin henüz doğrulanmadığını vurguluyor.
Başbakan Zeydan yaklaşık bir yıldır görevde bulunuyor.
2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden önce Cenevre merkezli bir insan hakları avukatı olan Ali Zeydan, Kaddafi'nin diplomatı olarak gittiği İsviçre'de iltica etmiş ve yaklaşık 30 yılını bu ülkede sürgünde geçirmişti.

'Devrimci Harekat Dairesi' nedir?
BBC'nin başkent Trablus'taki muhabiri Rana Jawad, Libya'da eski rejimin devrilmesine yardımcı olup, yeni hükümetle uzaktan bağları olan ve kağıt üzerinde içişleri ya da savunma bakanlıklarının altında görünen çok sayıda farklı milis kuvvetin genellikle kendi bildikleri gibi hareket ettiğini aktarıyor.
Hükümet Muammer Kaddafi yönetiminin devrilmesinden iki yıl sonra hala, geçmişte ülkenin belli bölgelerini kontrol eden bu milis gruplarına hakim olmakta güçlük çekiyor.
Libya Devrimci Harekat Dairesi, ülkede düzenli ordu ve polis gücü boşluğuyla ortaya çıkarak geniş bölgeleri denetleyen çok sayıda milisten yalnızca biri.
Grup geçmişte Libya Meclis başkanı Nuri Ebu Sehmayn'ın da desteğini almıştı.
Facebook sayfalarına bakılırsa, mali yolsuzlukla suçlanan ya da Kaddafi rejimiyle ilgili olduğu ileri sürülen kişilere yönelik baskınlar yapıyor bu kişileri "tutukluyorlar."
Fakat bu sabah Başbakan Ali Zeydan'ın kaçırılması şu ana kadar yaptıkları en büyük eylem.
Başbakanlık internet sitesinde Zeydan'ı sabahın erken saatlerinde Trablus'daki Corinthia otelinden kaçırılmasından iki milis grup sorumlu tutuluyor. Bunlardan biri Devrimci Harekat Dairesi.
Diğeri ise Suçla Mücadele Birimi adını taşıyor ve İçişleri Bakanlığı ile bağlantıları var.
Henüz kaçırma eyleminin başını hangi grubun çektiği kesinlik kazanmış değil. Ama Devrimci Harekat Dairesi Facebook sayfasından bu konuda mesajlar yayınlama bakımından daha öne çıkıyor.
Grubun sayfasında yapılan açıklamada başbakanın kaçırılmasının Cumartesi günü ABD güçlerinin Libya'dan Anas el Libi'yi kaçırmasıyla hiç bir ilgisi olmadığı kaydedildi ve başbakan bazı yolsuzluklarla suçlandı.
Ne var ki grup ABD'nin harekatını da "suç" olarak tanımlayarak kınıyor ve konunun mahkemeye götürülmesi çağrısı yapıyor.

Editör: TE Bilisim