Temel kuruluş amacı dünya barış ve güvenliğini korumak olan Birleşmiş Milletler’in, en önemli ve yetkili organıdır.
Güvenlik Konseyi…
Yetki ve görevleri ise, anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözülmesi, savaş ve saldırıların önlenmesiyMİŞ...
Veto hakkınada sahipler daimi üyeler.ABD ,Rusya ,İngiltere,Fransa ve Çin.
Onlar bir şey isterse olur istemezse olmaz …Biz ne dersek o durumu yani...
Kararları veto etme yetkisi bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Beş üyesinin toplam nüfusu 2 milyar.
Daimi üye ülkeler dışında dünya nüfusunun %75’ini oluşturan 6 milyarlık kısmın uluslararası sistemde etkili olma imkanı resmen ve fiilen yok.
6 milyar insanı temsil eden 190 civarında irili ufaklı devlet, sistemin figüranı rolünde.
Müslüman ülkelerin toplam nüfusu 2 milyar.
Üzerinde 54 devlet bulunan koca Afrika kıtasının sistemde söz hakkı sıfır.
Güney Amerika kıtası etkin bir şekilde temsil edilmiyor.1.3 milyar nüfusu bulunan Hindistan'ın sistemde hiç etkisi yok.
BM daimi üyesi 5 ülkenin herhangi birisinin uygun görmediği bir kararın çıkması ve uygulanması imkânsız.Dolayısıyla kendisi adaletsizlik üzerine, güç üzerine kurulmuş bir teşkilatın ve sistemin dünyaya adalet getirmesi, huzur getirmesini beklemek ölü gözünden yaş beklmekle eşdeğer.
Son örneğini Ukraynada yaşıyoruz.
ABD tehdit ediyor .Rusya saldırıyor...
Rusyanın Ukrayna ile ilgili Kıbrıstaki gibi herhangi Garanti anlaşması falanda yok...
Senaryoyu yazıyor ve uyguluyor.
Çünkü petrolü var doğal gazın lideri.Silah yönünden bağımlılığı yok..
Bütçesinde cari fazlası var.
Şimdi buraya dikkat..
Kıbrısta Barışı korumak için bulunan ve her 6 ayda görev süresi uzatılan Birleşmiş Milletlerin en önemli ve yetkili organının üyeleri ayni zamanda dünyanın en çok silah üreten ve pazarlayan ülkeleri… Rakamlarla istediğiniz internet sitesinden görebilirsiniz.
ABD’de silahlanmaya 396,1 milyar dolar ayrıldığı düşünülüyor.
Bu rakam ABD’nin potansiyel düşman gördüğü 7 ülkenin silahlanma harcamaları toplamına Rusya ve Çin’in harcamaları da eklendiğinde, toplam 117 milyar dolarla ABD’nin silahlanma harcamalarının ancak 3’te biri büyüklüğüne ulaşıyor.
Güvenlik Konseyi 2.Dünya savaşından sonra kuruldu. Dünyanın en kanlı savaşı olarak tabir edilen II. Dünya Savaşı’nda 40-50 milyon insan yaşamını yitirdi.
1945-1992 yılları arasında gerçekleşen 149 savaşta 23 milyondan fazla insan öldü.
Son 10 yıldaki savaşlarda 2 milyon çocuk öldü. 6 milyon çocuk sakat kaldı. 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk öksüz veya yetim kaldı.
10 milyon çocuk psikolojik sarsıntı geçirdi ve on binlerce çocuk tecavüz ve işkenceye uğradı.
Balkan Savaşı’nda Bosna’da 20 bin kadına tecavüz edildi.
Körfez Savaşı’nda ABD müttefiki devletler, Irak-Kuveyt sınırına ve Basra kenti etrafına 1 milyon, Balkan Savaşları’nda da 64 ülkede 110 milyon patlamamış kara mayınının üzerine basacak insanları beklediği biliniyor.
Yaşadığımız çağda dünyanın en büyük problemlerinden biri açlık ve yoksulluk olarak görülmekte. Günümüz verilerine göre 795 milyon insanın açlıkla pençeleştiği düşünülüyor. Yalnızca bir günde yapılan askeri amaçlı harcamaların rakamı ise yaklaşık 2,5 milyar dolar ve bu tutar her saniye artmakta. İlgili tutar günümüzdeki en büyük problem olan açlığı ortadan kaldırmak için fazlasıyla yeteceğinide belirteyim.BM bunada çözüm bulmak için çalışıyorMUŞ. Yani açlığa.
Bugün dünyada 2000 yılı verilerine göre, sadece bir dakikalık askeri harcamaya 1,9 milyon dolar ayrılıyor. Yani herhangi bir yerde 2 saatlik zamanda 230 milyon dolar silahlanmaya gidiyor. Sadece yere döşeli mayınlardan haftada 800 kişi ölüyor. 2 saatlik zaman diliminde dünyanın değişik yerlerinde 10 insan patlayan mayınla hayatını kaybediyor.
Haklının değil güçlünün hakim olduğu bir dünya anlayacağınız. Çağdaş Dünya diyoruz ya artık neresinden baktığınıza bağlı.
Ukraynadaki savaşı, göz yaşını akan kanı gördükçe Kıbrıs aklıma gelmiyor değil.
Şimdi görevleri Dünyanın barış ve güvenliğini korumak olan Birleşmiş Milletler ve en önemli ve yetkili organı Güvenlik Konseyine biz Kıbrısı emanet edeceğiz.Öyle mi?
Yok kalsın.
Kıbrısta son 50 yıldır bir savaş yaşanmamasını gözyaşı ve kan dökülmemesini sağlayan Türkiye bize yeter.
