Bazen insanların konuşmalarına yüzlerindeki mimiklere bakarak o şahsın kişiliği hakkında birtakım tesbitler yaptığınız sonrada bu tesbitinizde haklı çıktığınız oldumu.

Benim oldu.

Bundan sanırım 15 yıl kadar önceydi. Lefke bölgesinde sayaç fabrikası kuracak diye yer isteyen bir şahsa  belediye tarafından yer tahsis edilmiş  sonrasındada  iş yaptırmak için anlaşttığı müteahhidide dolandırarak sırra kalem basmıştı.

Bu şahsı hiç tanımıyordum.Yalnız bu maksatla çıkmış olduğu bir TV yayınında konuşmasını mimiklerini dikkatle izlemiş ve sonuçta şu kanıya varmıştım.

Dolandırıcı.

İkinci  bu konuda tesbitte bulunduğum olay Temel Bulutun  inşaatları  konusu olmuştu.

İnşaat reklamlarını ve konuşmalarını dikkatle izlediğim  şahıs konusundada düşüncem ve kanaatim ayniydi.

Nitekim bir süre sonra başımıza gelenleri ve inşaat mağdurlarını biliyorsunuz.

Son günlerde ülkemizde birtakım anket çalışmaları yaşanırken .Yine TV ekranlarında bu konuda  konuşan bir şahıs hakkında  bende yine ayni kanaat oluştu.

Bu konuda birazda araştıma yapma ihtiyacı hissetim.

Konu şahıs hakkında değil tabii.

Bu türden insanlar hakkında....

Karşıma Stanley Migram deneyi diye bir deney çıktı.

Stanley Migram deneyi diğer bir söylenişi ile sosyal itaat deneyi insanların itaat etmeye, ve özellikle de otoritesi kabul görmüş bir figür tarafından talep edildiğinde, ne kadar yatkın olduğunu bizlere göstermekteymiş.. Araştırma raporuna göre, bir psikolog gibi hareket ettiği iddia edilen bu dolandırıcılar 7 psikolojik ilke çerçevesinde hareket etmekteymiş.

Dolandırıcıların  bunun kesinlikle farkında olduğunu ve onlar otorite figürlerine dönük itaatkarlığımızı kullanmaktan büyük bir memnuniyet duyarlarmış.

İnsanlar garson olduklarını düşündükleri insanlara kredi kartlarını, vale olduklarını düşündükleri insanlara arabalarının anahtarlarını ve su işleri kurumundan olduklarını düşündükleri insanlara da evlerinin anahtarlarını kolaylıkla verirlermiş.

Bunun en iyi bilinen online (çevrim içi) örneği e-dolandırıcılıktır; yani insanlar sahtekarlara banka detaylarını bankalarından geldiğini düşündükleri bir elektronik postaya cevaben vermektedirler.

Psikolog Jeremy Dean'ın verdiği bir başka bilgiye göre  dolandırıcılar İngiltere’de her yıl  3,2 milyon insanı 3,5 milyar Sterlinlik bir tutarı kendilerine teslim etmeleri için ikna edebilmekteymişler.

’Her bireyin kendini kontrol etme yeteneği sınırlıdır, tıpkı kas gücü gibi…

 Ne kadar çok kullanırsak, depoladığımız enerji miktarı o kadar azalır. Ta ki yeniden enerji depolayana kadar…Bu sözde bana ait değil tabii ki insan psikolojisi alanında deneyimli Psikolog Jeremy Dean'ın.

Yapmış olduğu birkaç anket sonuçlara yakın çıktı diye bugünlerde birileri otoritesi kabul görmüş bir figür gibi kabul edilebilir aman dikkat.