Ramazan dönemindeki beslenmenin yeterli sıvı alınmadığı, az miktarda besin alındığı veya tam tersi aşırı kalorili gıda tercihleri yapıldığı takdirde sağlığı tehdit edebileceğine dikkat çeken Birlik, ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmenin önemli olduğunu belirtti. Diyetisyenler Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada orucun vücuttaki metabolizmayı yavaşlattığı ifade edildi ve beslenmenin normal vücut ağırlığını korumak, ağırlık kaybetmemek veya kilo almamayı destekleyecek şekilde olması gerektiği vurgulandı. Oruç sırasında baş ağrısı ve hazımsızlık gibi minör, böbrek ve sindirim sorunları gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabileceği uyarısında bulunulan açıklamada, bu nedenle sağlıklı kalmak, dengeli bir diyeti sürdürmek ve hijyenik besinleri tüketmenin önemine işaret edildi. Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmadığı, ancak bazı hastalıklarda (şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiği kaydedilen açıklamada, kronik hastalığı olan kişilerin oruç tutmadan önce ilgili uzman hekime danışmaları gerektiğini kaydedildi. “YETERLİ SU TÜKETMEK ÖNEMLİ..” Oruçlu iken başlıca endişenin sıvı- elektrolit dengesinin korunması olduğunu da belirtilen Diyetisyenler Birliği açıklamasında, yaz aylarında sıvı gereksinmesinin yüksek olduğu kaydedildi. Su kaybını önlemek için oruç öncesi ve oruç sonrasında yeterli miktarlarda su tüketilmesinin önemi vurgulanan açıklamada, sahur ve iftar yemeğinde, besin öğeleri içeriklerinde büyük farklılıklar bulunduğu, bu nedenle her iki öğünde besin öğeleri içeriklerine özen gösterilmesi gerektiği yer aldı. “SAHURDA YAVAŞ SİNDİRİLEN TAM BUĞDAY ÜRÜNLERİ, KURUBAKLAGİLLER ÖNEMLİ…” Açıklamaya göre, Sahur yemeğinde yavaş sindirilen gün boyu besleyici özelliğini sürdüren besinlerden oluşması ve bu amaç için tam buğday ürünleri, kuru baklagiller ve sert kabuklu yemişler seçilmesi gerekiyor. Posadan zengin besinlerin kepek, tahıllar, tam buğday, tohumlar, patates, sebzeler, meyvelerde bulunuyor ve yavaş sindiriliyor. Bu besinlerin posa sağlıyor ve oruç süresince kabızlığı, midenin bulantı ve bozulmalarını önlemeye yardımcı oluyor. “SAHURDA ÇOK HIZLI SİNDİRİLEN ŞEKER, BEYAZ UN’DAN, KIZARTMALARDAN KAÇINILMALI” Diyetisyenler Birliği açıklamasında şöyle denildi: “Ayrıca, çok hızlı sindirilen şeker, beyaz un ve diğer saflaştırılmış şekerleri içeren besinlerden sakınılması gerekiyor. Sahur yemeği sırasında tatlılarla kızartmaların tüketilmemesi de önemli; bu besinler gün boyunca mide bulantısına neden olabilir. Ayrıca yüksek tuz/sodyum içeren besinlerden, oruç süresince susamayı arttırdıkları için uzak durulmalı ve sahurda 1 bardak taze meyve suyu veya 2-3 bardak su tüketilmedi gerekiyor. İftar yemeğine ise 2-3 adet hurma ve 1-2 bardak yağsız süt veya su ile başlanması gerekiyor. Hurmalar karbonhidratlar, posa, potasyum ve magnezyum için mükemmel bir kaynaktır. Süt ise protein ve kalsiyumun önemli bir kaynağıdır. Yoğun besinler yenmeye başlamadan önce 1 kase çorba 1 ince dilim tam buğday ekmeği tüketilebilir. İftar yemeğinin kalanında ise tam tahıllar haşlanarak ve fırında pişirilmiş sebzeler ve taze meyveler seçilmeli. Baharatlı besinlerin tüketilmesinden de sakınılmalı veya sınırlı kullanılmaslı. SAĞLIKLI BİR ORUÇ İÇİN… Sağlıklı bir oruç için en az 8 bardak su tüketilmeli; vücut suyunu korumak için gün boyunca serin koşullarda kalınmalı. Fiziksel faaliyetleri sınırlamak da vücuttan sıvı kayıpların önlemek için önemli. Aşırı besin tüketmemek, yağlı besin tüketimini düşürmek ve dengeli bir öğün oluşturmak için kompleks karbonhidratlar, örneğin tam tahıllar ve tam tahıl ekmeği, yağsız et, kurubaklagiller, meyveler ve sebzeler tüketmek de önemli. Aşırı tatlı ve saflaştırılmış ürünlerin tüketiminden sakınmak, dengeli enerji almak, sindirimi kolaylaştırmak için yemek yerken acele etmemek, asitli içeceklerden uzak durmak, kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlandırmak da iftarda dikkat edilmesi gereken şeyler…”