Gazete başlığı aynen şöyle diyor…

Devlet hastaneleri riskli!

Peki bunu diyen kim?

Devletin hekimleri!

Öyle bir açıklama yaptılar ki eğer dediklerinin hepsi doğruysa en azından kendi adıma konuşayım…

Ben bir daha hiçbir devlet hastanesinin kapısından içeri girmem!

Anlayacağınız çok ayıp ettiler…

Devlet hastanelerini kötüleyen bu zihniyete ancak şu soru sorulur;

Kötülediğiniz hastaneleri iyileştirmek için sizler ne yaptınız?

Hangi katkıyı koydunuz işler yolunda gitsin diye…

Aslında yaptıkları şu…

Kamuoyuna sanki mesaj verir gibiler!

Vatandaş devleti değil de özeli tercih etsin diye…

Millet de para bol ya, devlete değil de özele akın etsinler!

Resmen korkutuyorlar insanları…

Gözdağı veriyorlar!

Tehdit ediyorlar…

Devletten ödenip devleti kötülemek de neyin nesi?

Kime hizmet ediyor bu anlayışta olanlar çıksınlar söylesinler!

Sağlık Bakanı bunlara sitem etmekte haklı…

Diyor ki ilgili bakan;

Böyle bir süreçte devletimize, hastanelerimize tük kurumlarımıza sahip çıkmamız gerek…

Yalan mı?

Bu ülke çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor…

Bunun farkında değil misiniz?

Elde imkan olsa hastanelere daha faza hekim daha fazla hemşire daha fazla araç gereç almazlar mı?

Hadi hekim eksikliği var bu da doğru…

Peki bu hekim eksikliğini gidermek için geçici de olsa devletin hekimleri ellerini niye taşın altına koymuyor?

Devlet batarsa kendileri kurtulacak mı zannediyorlar yoksa!

Bu ülke yöneticilerinin yaşanan krizde en büyük eksikliği nedir bilir misiniz?

Yine kendi söylemleriyle seferberlik gerektiği halde bunu başlatmamışlarıdır…

Bakanlar Kurulu saatlerce toplantı yaptığı halde çözüm üretememeleridir!

Tamam kriz TL kullanmamızdan ötürüdür ama bu konuda topu sürekli olarak TC’ye atmak da kolaycılıktır, basiretsizliktir…

Şu sıralar elimize sıcak para geçmeyeceğine göre de herkesin ama her kesimin elini taşın altına koyması artık elzem hale gelmiştir!

Buna devlet hekimleri de dahildir…

Kriz konusunda hükümeti hiçbir şey yapmamakla suçlamak da çok adil değildir, zira artık konu hükümetten çoktan çıkmış toplumsal bir travmaya dönüşmek üzeredir!

Örneğin bir hekim devlet hastanesinde bir iki saatini ek mesai yapmadan hasta bakarak harcasa dünyanın sonu mu gelecektir sanki…

Elbette konu burada sadece hekimler değildir!

Devletin tüm kurumlarının ayakta kalabilmesi için önce o kurumların bireyleri sorumluluk üstlenmek zorundadır…

Ve tabi ki çoktan yapılması gereken ama henüz bir şey yapılmayan tasarruf konusu da yapılacakların en üst sırasındadır!

“Kimin malını kime satıyorsun?”

“İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ani bir çıkış yaparak yabancıların taşınmaz mal edinme konusunda açıklama yaptı.Açıklamada yabancıların iki müstakil ve üç daire satın alabileceği konusunda Sn.Bakan kendince müjdeyi sosyal medya başta olmak üzere kamu oyuna bildirdi.Her şeyden önce şu günlerde TL’nin diğer paralar karşısındaki güçsüzlüğü ve Kıbrıs çözümsüzlüğünün sürdüğü bir ortamda böyle bir karar açıklamak bence büyük siyasi bir gaftır.Ve adama sormazlar mı “Kimin malını kime satıyorsun” diye.

Bende hayret uyandıran bir konuda hukukçu olan Sn.Bakan’nın uluslararası hukukun dışına taşan bu açıklamayı yaparken nasıl bir yanlış yaptığını fark edememesidir.Sonuç olarak Sn.Bakanı biri veya birilerinin sürekli yanlış yönlendirdiğini düşünmekteyim....

(Ali Riza ALTAY)

“Yeter ki irade olsun…”

“Lefkoşa'da bir markanın en ucuz 900 gr çocuk sütü 95.5 TL iken Erülkü'de aynısı 75 TL, çocuk bezi ise yine aynı şekilde Lefkoşa'da 55 TL iken Erülkü'de 35 TL ise Lefkoşa'da Marketler dövizdeki yükselişi fiyatlara yansıtmış demektir.
Aradaki uçurumu görürsünüz değil mi?
İşte bu bir hafta içinde tüm toplumun yaşayacağı çöküştür. 
Hal böyleyken hala daha kumarhanelerde kumar oynayanlardan Bet Ofislerinde olduğu gibi oynadıkları rakam üzerinden vergi almamayı mı düşünüyor sunuz ?
Çözüm vardır yeter ki İRADE olsun!..”

(Devrim BARÇIN)

Sadece merak işte?

Ne kadar vergi ödemiş?

Mağusa’da bir hastane içinde konuşlanan tüm bebek merkezindeki 4 milyon Dolarlık vurgun olayı…

Rakam epey büyük olduğu için birkaç gündür manşetlerden düşmüyor!

Düşmemeli de…

Ama artık şu da sorgulanmalıdır:

Bir tüp bebek merkezi bu kadar para kazanıyorsa devlete ne kadar vergi ödüyor!

Bu da araştırılmalı ve gerekirse de hesap sorulmalıdır…

Heyecanla bekleniyorsa?

Devlet Piyangosu’nun haber bülteni…

Heyecanla beklenen çekiliş gerçekleşti!

Doğrudur bu sıralar vatandaş krizde olduğu için artık talih oyunlarına daha fazla itibar eder oldu…

Sonuçta sonuçlar heyecanla bekleniyor!

Ama bizim Devlet Piyangosu hala beceremedi…

Şu devreden ikramiyeleri!

Bunu mutlak bir formülü olmalı…

Dalga geçer gibi…

Gazetelerdeki tam sayfa ilanlar…

Havalar iyice sıcak ya;

“Klima almanın tam zamanı…”

Tam da insanlara söver gibi!

Vatandaşın elektrik faturaları geldikçe gözleri fal taşı gibi açılıyor ama…

Bu tür reklamlar da sinir sara ediyor!

Devlet okulları hazır mı?

Döviz beklenmedik bir şekilde uçunca vatandaş haliyle artık kendi önlemini almaya başladı…

Bunların başında da çocuklar özelden devlet okullarına kaydırılmaya başlandı!

Kime sorsanız artık özel okullara çocuklarını vermeyeceklerini söylüyor…

Belli ki bu yıl eğitim yılında devlete büyük bir yığılma olacak!

Bunu için bir önlem alındı mı bilmiyoruz…

Eğer alınmadıysa ve çok sayıda öğrenci sokakta kalınca siz asıl o zaman görün cümbüşü

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, bir ilkokul öğretmeni arkadaşı bakanlığa Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi müdürlüğüne atamak üzere olduğunuzu üzülerek öğrendik. Yani illa bir partiliyi mi atamak zorundasınız! Umarız bu yanlış karardan döner ve gülünç duruma düşmezsiniz!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, UBP kurultayı için yapılan bir ankette ilk sonuçlara göre birinci sırada çıktığınız görülüyormuş. Tarihi güne daha epey zaman ver siz yine de sağlam basmaya devam edin ki kötü sürprizlerle karşılaşmayınız…

Sayın Sunat ATUN, anket sonuçlarına göre Mağusa’de ilk sırada görülüyorsunuz ancak diğer bölgelerde durum çok fazla iç açıcı değil! Özellikle de Lefkoşa ve Güzelyurt’da çok daha performans göstermek durumundasınız, bizden uyarması!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, hoş bu saatten sonra Meclis’i toplasanız bile belki çok büyük bir gelişme yaşanmayacak ama en azından vatandaşın tansiyonunu düşürmek için bunu yapmak şart gibi gözüküyor. Bakalım nisabı sağlayabilecek misiniz bizi de merakımız bu!

Sayın Ahmet VARIŞ, devletin bir hekimi olarak devlet hastanelerini bu kadar kötülemek zorunda mıydınız yani! İnsan ekmek yediği bir kurumu bu kadar ayaklar altına alır mı? Eylem yapacağınıza sorunlara katkı koymanızı beklerdik doğrusu…

Sayın Biray DELİCEIRMAK, uzun bir süre sonra kazı-kazan biletlerini yürürlüğe koyduğunuz için tebrik ederiz. Bu arada bayilerin tek sıkıntısı var o da ödemeler konusunda. Bir çare üretirsiniz artık değil mi?

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, artık odanızı yavaş yavaş toplayabilirsiniz zira sizin bilet de nihayet kesildi ve eve dönüş yolunuz açıldı. Makamınızda artık ziraat fakültesi mezunu birinin oturacak olması da epey manidar bir konu değil mi?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, önceki akşam Güzelyurt’da bir düğünde son sıraya girip bir saate yaklaşık kuyrukta beklemeniz görenler tarafından memnuniyetle karşılandı. Zira bazı vekil ve bakanlar kaynak yapmışlar ve epey tepki toplamışlar…

Sayın Tolga ATAKAN, Güzelyurt-Doğancı çevre yolunu bizzat kullanarak ilk denemeyi yaptık ve bir hayli de başarılı bulduk. Tek sorun var o da ortadaki aydınlatma lambalarının yanmıyor olmasıydı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Yüksel ÇELEBİ, Dikmen’de suya yapılan yüzde 100’lük zam vatandaşın tepkisiyle karşılandı. Bu sıralar çarşıda pek gezmeyin deriz zira bölge halkı faturalar geldikçe sinir krizi geçiriyorlar!

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, sağlıkta durumlar iyice zıvanadan çıktı devlet hekimleri devlete karşı isyan bayrağı açtı sizin ise suskunluğunuz gözlerden kaçmıyor. Loksa siz de mi tatili uzatarak kendinizi sorunlardan arındırmaya başladınız acaba?

Sayın Zeki ÇELER, bu sıralar disko gibi eğlence mekanlarında görülmemeniz sizin için daha hayırlı olacak gibi geliyor bize. Zira vatandaşın şu sıralar ruh hali pek iyi değil anında telefonlar işlemeye başlıyor…

Sayın Turgay DENİZ, artık sizin için şom ağzı mı diyelim ya da ileriyi gören bir iş insanı mı biz de ne diyeceğimi şaşırdık. Tahminleriniz çok erken gerçekleşti bakalım bu krize merhem olmak için de bir takım önerileriniz olacak mı? Hoş artık iş işten çoktan geçti değil mi?

Sayın Ömer TATLI, işletmelerinizde dövize alış veriş yapılmaması konusunda aldığınız karar özellikle bölgede memnuniyetle karşılandı. Umarız tüm işletmeler de aynı kararı üretirler ve yürürlüğe koyarlar. Küçük de olsa bir önlem almak kesinlikle şarttı…

Sayın Ziya EMİR, yaşanan son kriz nedeniyle bundan böyle artık sebze ve meyve üretimine başlama kararı aldığınızı duyduk. Bir de organik olursa bu işten epey para götürebilirsiniz, hadi bakalım hayırlara vesile olsun…