Devlet halkı yönetir.

Halk, nüfusu oluşturur.

Nüfus, devletin tüm organlarına yol gösterir.

Devleti devlet yapar…

Sayamadık gitti.

Koca devletiz ya. Asında koca devlet değil, koca dehliziz!

İşine gelmeyeni bu dehlize atıveriyoruz.

Ekonomide kayıt dışılık mı var?

Nüfusumuzu bilmiyoruz ki deyip geçiyor devlet.

Sağlıkta sistemsizlikten mi yakınılıyor?

Nüfusumu bilsem plan yapacağım diyor devlet.

Suçların artması, cezaevinin dolmasının nedeni, devletin yine nüfusunu bilmemesinden kaynaklanıyor.

Nüfusumu bilsem, eğitim sistemimi de düzelteceğim deyip geçiyor devlet.

Yaşlılarımızın nüfusunu bilmediğimizden midir ki, dillerini bilmeyen ithal bakıcıların vicdanlarına emanet edişlerimiz?

Nüfusumuzu bilmediğimiz için yatırım planımız da yok deyip geçmek daha kolay geliyor devlete!

Nüfusa göre imar planı derken, nedense hiç de samimi görünmüyor devlet…

Her türlü seçimin baş polemiklerinden de oluveriyor nüfusumuzu bilmemek.

Nüfus sakızı her ağza uygun,

Nüfus polemiği herkese tatlı geliyor…

Ve bu dönemlerde, evlerimizde hala kapalı iken, sokağa çıkmalarımız hala kısıtlı iken, dış dünya ile olan geliş-gidiş trafiğimiz neredeyse durmuş iken, nüfusumuzu sayma fırsatı da geçmiş oldu elimize.

Nüfus, devletin egemenlik sınırları içerisinde, her yönüyle sorumlu olduğu insan sayısı demek değil midir?

Dolayısıyla nüfusunu bilmek devletin namusu ile eşdeğer değil midir?

Sınırlarına sadıksa devlet, nüfusuna da hakim olmalıdır!

Varlığından eminse devlet, nüfusundan da emin olmalıdır!

KKTC Devleti de, fırsatını bulmuşken nüfus sayımını planlayarak,kendi kendini tanımama bunalımından bir an önce kurtulmalıdır.

Hele bir sayılsın, gerisi gelecektir…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899