Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit’in en çok hangi açıklamasını beğendim biliyor musunuz?

Eğitimin yaz-boz tahtası olmasından kurtarılacak olmasını...

Umarız da başarırlar bunu...

Doğru olanı söyledi Cemal hoca!

Eğitim gibi çok ciddi bir konuda gelen ayrı giden ayrı politikalar uygularsa, bu konuda bir devlet politikası değil de siyasi görüşlerin fikirleri ön planda tutulursa bunun sonuçlarının olumlu olmasının imkan ve ihtimali yoktur…

Birisi gelecek siyasi görüşüne göre bir sistem kuracak, diğeri bunu değiştirip kendi görüşlerinin ön planda tutulduğu politikalar üretecek!

Olan da ülke gençliğine olacak pek tabi ki…

Sonuç dengesiz gençler yetiştirilmesi!

4’lü koalisyon hükümeti göreve başladı, kabinesini kurdu, atamaları yapmaya başladı…

Uzun bir süre de bunun tartışmasını yaşayacağız!

Müdürler, müsteşarlar, müşavirlikler ve bunların kamuoyundaki etkileri, yorumları, dedikoduları falan filan…

Yönetim kurulları da öyle!

Tamamen siyasi partiler tarafından atananlar şimdi sıraya girdi istifa ziyaretleri yapıyor…

Yererine başka siyasiler atanacak!

Onlar da nezaket ziyaretleri yapacak…

Ne yazık ki bunların birçoğu tamamen siyasi!

Parti güdümünde olan şahıslar…

Parti başkanı ne derse o!

Hem işin uzmanı değiller hem de kendi söz hakları bile yok…

Böyle bir yapı daha ne kadar gider bilemeyiz…

Ama belli ki siyasetin her şeyin önünde olduğu ülkemizde her seçim, her yeni hükümet döneminde bunları yaşamaya devam edeceğiz!

Ülkenin önemli kurumlarını uzmanlar ve bilimsel veriler değil tamamen siyasi kimliği olanlar yönetecek…

Sonra yine seçim olacak, yine yönetim değişiklikleri yine yeni sistemler!

Böyle bir yapı kurumsallaşmanın önündedir…

Oysa artık bu devlet kurumsallaşmaya muhtaçtır!

Siyasilerin elinde değil profesyonellerin elinde yönetilmek zorundadır…

Ekonomisi de, eğitimi de, sağlık ve diğer tüm birimler siyasilerin güdümünden çıkarılmalı, kurumsal bir yapı için ilk harçlar atılmalıdır!

Onlar yaptı, ben de yapacağım diyen bir zihniyetin bu ülkeye zerre kadar faydası olamaz…

Bizde herkes maşallah her şeyden anlıyor…

Bilimsel verilerle konuşan çok az sayıda insanımız var!

Onlar da geri planda…

Şimdi tartışılan konu ise ülkenin layıkıyla yönetilmesi değil, kim müdür müsteşar olacak, kim müdürken müsteşar maaşı çekecek, müşavirlerin durumu ne olacak!

Bunlar kısır çekişmelerdir…

Daha da doğrusu siyasetin çirkin yüzü!

Çekememezlik, içine sindirememe, başkalarına fırsat vermeme duyguları…

Herkes belli makamlardan nasıl rant elde ederim yarışına girmiş!

Ya da muhalefetteyken bir kenara çekilip iktidara gelinde intikam ama duyguları…

Ülkeye kuruş menfaati olmayan şahsi çekişmeler bunlar!

Cemal hocanın dediği gibi;

Devletin önemli kurumları artık yaz-boz tahtası olmaktan kurtarılıp, kurumsallaşma ön planda olursa işte o zaman toplumsal kazanımlar da ardından gelecektir…

Bu kadar barış dili fazla değil mi?

Barış diline karşı değiliz…

Kıbrıs’ta eğer bir çözü olacaksa barış dili ön planda tutulmalı!

Ama her iki tarafta da…

Eğer bizde yönetenler ve basın barış dili kullanıp komşuda bunun karşılığı olmazsa bu sadece ahmaklık olur, kimse kusura bakmasın!

İki gün önce Güney’de bir Kıbrıslı Türk’ün aracına saldırıda bulunuldu…

Bazıları buna Güney’in faşistleri dedi olay kapandı!

Orda da burada da var ya…

Eşitlendi yani!

O kadar kolay değil bu işler…

Eğer Güney’de bir Kıbrıslı Türkün aracına saldırıda bulunuyorsa ve bu devletin tek makamından bile bir tepki gelmiyorsa burada büyük bir sıkıntı var demektir!

Bunun adına da barış dili filan denilemez…

Sadece Merak İşte?

Direksiyon hakimiyeti nasıl kaybedilir?

Trafik kazalarında anlamadığım konu bu…

Artık kazaların önemli bir kısmı direksiyon hakimiyetini kaybetmekten oluyor!

Sürücü hakimiyeti kaybediyor karşı şeride geçiyor olan da karşıdan gelene oluyor genelde…

Bunun adı aslında direksiyon hakimiyeti filan değildir!

Tamamen sorumsuzluk, sürüş halindeyken elindeki cep telefonuyla ilgilenmekten başka bir şey değil…

Onun için u tür suçlara çok daha ağır cezalar getirilmesi artık kaçınılmaz olmuştur!

İlla ki bakan mı olmak gerek?

Özellikle yeni bakan arkadaşlar…

Sanki şimdiye kadar sanki de bu ülkede yaşamıyorlarmış gibi bakan olduktan sonra gördükleri karşısında hayretlerini gizleyemiyorlar!

İyi de kardeşim;

Ülke gerçeklerini görmek için illa ki bakan mı olmak gerek?

Milletin vekili iken aklınız nerdeydi acaba?

Bu arada sadece bakmayın, görün de e emi?

Budamaya bile tepki!

Hepimiz çevreciyiz ya…

Dağlarda tepelerde o kadar ağaç katliamları yapılıyor kimse bunları görmüyor bile!

Ama iş merkezlerde ağaç budamaya geldi mi herkes ansızın yeşil tutkunu, en tutkulu çevreci kesiliyor…

Kimse olayın tehlike boyutunu düşünmüyor bile!

Oysa bir gün ansızın tepelerine büyük bir dal parçası düşse acaba o zaman ne diyecekler, ne yorumda bulunacaklar diye?

Okullar Cuma günü açılırsa?

Geçtiğimiz Cuma günü okullar açıldı ya!

Bir özel okulda 22 kişilik sınıfa sadece 11 kişi gelmiş…

Devlet okullarında da durum farklı olmadı!

Öğrencilerin yarısı okula gitmeyi değil evlerinde oturmayı tercih etti…

Kimi de yurt dışındaydı zaten!

Haftanın son gününde okul açılışı olması zaten akı ve mantık dışıdır…

Madem ki herkes şikayetçi, değiştirin o zaman bu düzeni!

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikret ÇAVUŞOĞLU, Genel Müdürü olduğunuz CAS’da her gelir ve giderler arasında 400 Bin TL’lik açık olduğu yönünde şikayetler gelmeye başladı! Özellikle yönetim kurulunda bulunan arkadaşlar bu durumdan hem şikayetçi hem de tedirgin olduklarını belirtiyorlar haberiniz olsun istedik!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, hükümette ki  parti gizli kulislerle yerel seçim ittifakı yapıp sizin belediyeleri kapmak için düğmeye bastılar! Bazı kurmaylarınız artık seçim startı vermenizi ve adaylarınızı belirlemenizi öneriyorlar!

Sayın Serdar DENKTAŞ, ülke genelinde bir çok örgütün yönetimini değiştirmek için bir çalışma başlattığınız ve yakında köy ziyaretlerine başlayacağınız konuşuluyor. Özellikle Güzelyurt’da durumlar hayli karışık, partilileriniz buraya özel ilgi göstermenizi bekliyorlar…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, ülkenin Başbakanı olarak açıklamalarınızı genelde sosyal medyadan yapmanız yadırganmaya başladı! Basın bürosunu harekete geçirip açıklamaların resmi bir şekilde yapılması daha doğru olacak gibi geldi bize!

Sayın Turgay DENİZ, iş insanları olarak bedel ödemeye hazır olduğunuzu söylediniz de acaba diyoruz acaba diğer oda üyeleri de sizin gibi düşünüyorlar mı hiç hesap ettiniz mi? Zira dün bu açıklamayla epey tepki topladınız bilesiniz!

Sayın Necmi KARAKILIÇ, İskele Kaymakam Muavinliği görevine atanmanız bölgede memnuniyetle karşılandı. Bu makamda bölge insanına çok konuda yararlı icraatlar yapacağınız konuşuluyor, hayırlı olsun…

Sayın Halil SERENLİ, Kurtuluş köyüne kendi imkanlarınızla bir cami yaptırma kararı vatandaş-devlet işbirliğinin de en güzel örneklerinden birisini oluşturacak. Tebrik eder bunu diğer varlıklı insanlarımıza da yansımasını temenni ederiz…

Sayın Mehmet HARMANCI, LTB’nin de hissesi olan alış veriş merkezinde inşaat yapımı artık tamamen durdu! Bu konuda hukuk yoluna başlamanız ve belediyenin haklarına sahip çıkmanız bekleniyor. Zira alacaklı çok fazla acele edin deriz!

Sayın Filiz BESİM, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde istediğiniz kadar yenileme çalışmalarına gidin artık bina o yükü kaldırmayacak doyuma ulaştı. Onun için deriz ki yeni devlet hastanesi konusunda bir takım girişimlerde bulunun ki akıbetini bilesiniz! Türkiye bu projeden vazgeçmiş olamaz değil mi?

Sayın Hulisi MANİSOY, belediyelerin yarısından fazlası batmamak için çırpınırken sizin çalışanların yararına toplu iş sözleşmesine imza koymanız önemli bir başarıdır! Böylelikle yeni dönemde Alayköy’den adaylığınız kesinleşmiştir değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, çok yakında İzmir’deki Alaçatı modelini incelemek için kalabalık bir ekiple bölgeye gideceğiniz söyleniyor. Bu arada Alaçatı’ya hava alanı yapılacağını da duydunuz mu? 

Sayın Ersin TATAR, şu anda moral, motivasyon ve enerji bakımından parti birincisi durumundasınız! Bu arada artık maçları da yakından takibe alıp kaçırmamaya çalışıyormuşsunuz! Spor camiası elbette önemli değil mi?

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, yere seçimler de komite başkanı olacağınızdan dolayı nabız yoklamalarına şimdiden başladığınız gözlemleniyormuş. Özellikle Lefkoşa’yı çözerseniz muhakkak ki diğer ilçelere de olumlu yansıyacaktır…

Sayın Tülin BEROVA, yeni hükümeti yakın takibe aldığınız ve her açıklamayı ve icraatı enine boyuna incelediğiniz konuşuluyor. Erkekler seçim yorgunu düşünce bu iş de size kaldı desenize. Gazanız mübarek olsun…