1990 ile 2000 yılları arasında adanın her tarafında çok yoğun bir şekilde sosyal konut inşaatları yapıldı.

2004 Annan planı döneminde artan konut inşaatlarının çoğu herhangi bir kontrole tabii değildi.

Kontrol edilsin göreceksiniz birçoğunun deprem yönetmeliğine göre güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıkacak.

Nedenmi .Çünkü 2. Derece deprem kuşağı üzerindeyiz.

2. derece deprem kuşağı ne demek.

Elazığ ile ayni deprem riski taşıyan deprem bölgesi demek.

Genel geçer bir söz vardır: Deprem öldürmez, binalar öldürür.

Ve tabii ihmal ve bilgisizilik.

Bunun ne demek olduğunu anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok.

Anavatan Türkiyede son 15 yılda yaşanan Depremler bunun en açık örneği.

Malzemeden çalan Müteahhitler ve hiçbir inşaat kuralına uyulmadan inşa edilen binaları denetlemeyen yetkililer.

Çok şükür ki bizim ülkemizde Müteahhitin malzemeden çalması gibi derdimiz yok.

Ama inşaat kurallarına uymadan yapılan konut sayısı ve bilinç eksikliği oldukça fazla.

Özellikle 2 kat planı yapılan ama yerinde 3. Kat inşaa edilen,dere yatakları içerisine inşaa edilen , yapım aşamasında kontrol etmesi gereken makamlar tarafından denetimi yapılmayan binalar ve özellikle sosyal konut projeleri tam anlamı ile Allaha emanet.

Özellikle hazır betonun uygulamaya girmediği dönemlerde birçok yapının dayanımına olumsuz etki eden deniz ve dere kumu kullanılarak inşa edildiğide bir gerçek.

Deniz kumunun taneleri küçük olduğu için taşıyıcı özelliği az. Deniz kumunun içindeki tuz ayrıca demirleride çürütüyor. Ayrıca inşaatlarda düz demir kullanılırdı. Düz demirin yerinide artık betonun demire sarılmasını daha çok sağlayan nervürlü demir aldı.

Son 20 içinde Kıbrıs adasının maruz kaldığı yer sarsıntıları bölgenin önemli derecede bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Ada deprem oluşumları açısından oldukça aktif sayılabilecek bir geçmişe sahip.

Bu etkinlik adanın güney batısında yoğunlaşmakla birlikte Lefkoşadan geçip Lefkeye devam eden bir fay hattıda mevcut.

Ancak adanın güney batısında oluşacak bir deprem, büyüklüğüne göre tüm adayı etkileyebilecektir.

Kıbrıs ve civarında 33-37 kuzey enlem ve 31-36 derece doğu boylamları arasında kalan bölgelerde tarih boyunca çeşitli şiddette depremler oldu.

Bugün Kıbrıs'ta her yıl büyüklükleri 3-6.5 arasında değişen depremler olmaktadır.

Büyüklüğü 4.5-5 arasında olan deprem her yıl olmaktadır. 10-15 senede büyüklüğü 5-6 arasında olan deprem olmakta, 50-55 senede büyüklüğü 6-7 arasında deprem olmaktadır.

Görülüyor ki ciddi bir deprem kuşağı üzerindeyiz.Fakat yukarıda saymış olduğum hatalar yapılmaya devam etmektedir.

Yapı denetimi mutlak süratte yapılmalıdır .

İnşaat sigortası sistemi etüd edilmeli ve hayata geçirilmelidir.

Yapı tasarımı ve denetimi mutlaka mimar ve mühendisin birlikte çalışılması ile yürütülmeli mal sahiplerinin binalarının kontrolünü yaptırmaları mecbur edilmelidir..

Sonuç olarak depremler 4 milyon senedir oluyor ve dünya var oldukça olacak.Ve kaçımız biliyoruz emin değilim ama insanoğlu da deprem sırasında nasıl davranması gerektiğini öğrenmek ve uygulamak zorunda kalacak ki hayatta kalabilsin.

Özetle, yeni ev alacaklarada uyarım olsun.Depremden korunmak mı istiyorsunuz binanın deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığına bakın ve evin boyasından penceresinden çok betonun demirinin kalitesine nasıl inşaa edildiğini kontrol edin.

Kaderciliği bir kenara bırakıp, bilimsel düşüncenin yerleştiği an depremlerden korkmamıza gerek kalmaz. Depremin kendisi hiçbir insana zarar vermez, bir tek yere düşerseniz o kadar. Yeni yapılan binalar dahil, hepsi insan yapımı. Bunu sorgulamadıkça, çözüm aramadıkça onlara kader demekle bu iş olmaz. Olaya bilimsel yaklaşılmalı çözümler üretilmeli ve sağlam yapılar inşa etmeliyiz.