Geçenlerde bir arkadaşla Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın anıt mezarını bir ziyaret edelim dedik…

Aydınlatma filan hak getire, zifiri karanlıktı!

Hayret o sıra köpek filan da göremedik…

Polis kulübesine doğru yürüdük!

10 civarı köpek meğerse oradaymış…

Kulübede iki polis memuru sigaralarını tüttürüyorlar, bizi görünce dışarı çıktılar!

Bu arada köpeklerde hırlamaya başladı…

Köpekler dışarıda, polisler içeride sohbette çok da göze hoş görünmeyen bir tablo vardı orada!

Kendi kendimize sorduk;

Bu polisler orada neyi bekliyor diye!

Görünen o ki köpekleri bekliyorlardı…

Sahi orada niye iki polis vardı işte bunu anlayamadık!

Belli ki zifiri karanlık içinde korkuyor olsalar gerek ki geceleri iki polis görev yapıyordu…

Ama anıt mezarla filan ilgileri de yok!

Görev bitsin de gidip eve yatma gayleleri okunuyordu gözlerinden…

Serdar Denktaş uzun bir sessizlik döneminden sonra sessizliğini bozarak belediyelere ve vatandaşa çağrıda bulundu…

Gelin hep birlikte bu işi bitirelim dedi!

Alt tarafı bir çevre düzenlemesi yapılacak…

İlginçtir doğrusu, Gönyeli Belediyesi ve Lefkoşa Türk Belediyesi sürekli çağrı yapıyor, bu işi bize verin diye ama belli ki seslerini duyuramıyorlar!

Denktaş’in isteği toprak, fidan ve kol gücü…

Asa asıl seslenişi ise devlet erkanına!

Haklı olarak sitem ediyor, kurultayı düşündüğünüz kadar bir zamanlar kapısında kuyrukta beklediğiniz Kurucu Cumhurbaşkanımıza yapılan vefasızlık için…

Sadece Serdar Denktaş’ın değil tüm aile fertlerinin sosyal medyada her paylaşımı yürek yakan cinsten!

Ama ne dinleyen var ne de muhatap alan…

Aile resmen dilenci durumuna düşürülmüş!

Yakında eğer bir KKTC vatandaşlığından çıkmak istiyoruz deseler yerden göğe kadar haklı olacaklar…

Geçen haftalarda Asya bebek faciası yaşandı…

Yok vatandaş değilmiş, yok prosedürler varmış filan!

Sonuç hepimizde hayal kırıklığı yarattı…

Yunanistan’ın bir ambulans uçağı gitti minik kızı aldı ve Güney Kıbrıs’a getirdi!

Konu sağlık olunca tabi ki sevindik ama…

Yüzümüz de kızarmadı değil!

Mahcup olduk…

Yerin dibine girdik!

Sağlık Bakanlığı göstermelik bir açıklama yapıp durumu idare etmeye çalıştı…

Ama yüreklere işlenmişti bir kere!

Yıllardan beridir devlet olduk diye bolca nutuk atıp durduk…

Ama konu bir minik bebeğin sağlık konusu olunca, bu nasıl bir devlet diye de düşünmeden edemedik!

Devlet bu konuna büyük yara almıştır…

Duydunuz mu Anastasiadis’in eşi Makarios Hastanesinde Asya bebeği ziyaret etmiş…

İster siyasi isterse insani bir ziyaret olsun bu!

Haliyle aklımıza düştü işte…

Acaba bizim Cumhurbaşkanımızın eşi de gidip bir ziyaret gerçekleştirir mi?

Bunun kesinlikle olmayacağını biliyoruz ya, bizimkisi sadece bir temenni…

Ama hangi yüzle gidecek, bu da başka bir mesele tabi ki!

Ben Sibel hanımın yerine olsam giderdim…

Çocuk KKTC vatandaşı, Güney’de de olsa, fizanda da olsa giderdim!

Hatta tüm eleştirilere kulak asmadan, aldırmadan giderdim…

Zaten insanlar her türlü tedavi için Güney’e gitmiyor mu?

Ziyaretin ne zararı olur ki…

Anıt mezar konusuna dönersek…

Şimdi Rum yönetimi bizdeki acizli görüp de Denktaş’ın anıt mezar işini bize verin, biz yaparız derse ne olacak?

Adamlar akıllı…

Bizdeki her boşluğu değerlendirip, bizim sözde bir devlet olduğumuzu tüm dünyaya göstermek için her türlü tezgahı yaparlar!

Onun içindir;

Bu kepazeliğe artık bir son verin…

Bizi dünyaya rezil etmekten vazgeçip daha fazla beklemeden bitirin şu anıt mezar işini!

Bizim burada derdimiz Denktaş ailesinin isyanı filan değil…

Kıbrıs Türküne yapılan en büyük saygısızlıktır!

Bir zamanlar yere göğe sığdıramadığınız Kıbrıs Türküne mal olmuş bir lideri, böyle bir konuyla gündeme gelmesi, hepinizin ayıbıdır!

Sessiz sedasız doğa katliamı!

Fotoğraf bölgeden bir balıkçı arkadaş tarafından gönderildi…

Yedidalga-Yeşılırmak arasında ki dağ yamacının içler acısı durumu!

Oydukça oyuyorlar dağın eteğini…

Buraya ne olacağını bilen de yok!

Hiçbir makamdan izin alınmamış…

Günün belli saatlerinde iş araçları giriyor ve her bir kepçe doğanın dengesini alt üst edecek kadar etkili!

Bakalım bu sessiz sedasız yapılan doğa katliamına dur diyecek bir makam çıkacak mı!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sibel TATAR, Anastasiadis’in eşi Makarios hastanesinde Asya bebeği ziyarete gidip geçmiş olsun dilemiş. Siz de böyle bir jest yapmayı düşünür müydünüz? Hem belki bu hanfendiyle de bir çay içer belki de yıllardır çözülemeyen Kıbrıs sorununa katkıda bulunursunuz. Zira bu işi belli ki erkekler halledemeyecek!

Sayın Emir AKYILLAR, Çevre Koruma Dairesi Müdürü olarak Yedidalga-Yeşilırmak arasındaki dağların eteklerinin iş araçları tarafından doğa katliamına uğratıldığından haberiniz var mı? Bölge insanı hiçbir izin alınmadan burada beton döküleceği yönünde ihbarlarda bulunmaya başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Zeki ÇELER, yapılan bir kamuoyu yoklamasında en popüler siyasetçi olarak açık ara fark yaptığınızı öğrendik. Bunu iyi değerlendirmek gerek zira en fazla da mensubu olduğunuz partinin artık gençlerin enerjisine büyük ihtiyacı var.

Sayın Tolga ATAKAN, parti tabanınızın yoğun baskısına rağmen yeni dönemde milletvekili adayı olmayacağınız ve artık yeniden işinizin başına geçeceğiniz söyleniyor. Partiniz için de memleket için de büyük kayıp olacak bir kez daha değerlendirmekte yarar görüyoruz.

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, hem de sizin bölgenizde yapılan örgüt seçimlerinde mahkemelik olayların büyük ihtimalle büyük kurultaya da yansıyacağı hatta iptal bile edilebileceği konuşulmaya başlandı. Parti genel sekreteri için hoş bir tablo olmayacak şimdiden tedbirinizi almanız gerekiyor…

Sayın Bülent KUTAY, Girne ve civarında Girne İlçe Başkanlığınızın kesinleştiği için tebrik mesajları almaya bile başlamışsınız. Bu arada kaza sürecini hızla iyileşerek atlattığınız yakın dostlarınız arasında da memnuniyetle karşılandı, artık motosikleti bir yana bırakmanın da zamanı geldi değil mi?

Sayın Tevfik GÖREN, İngiltere’nin en prestijli bir üniversitesinde doktora yapmaya başladığımız birilerini kıskandırsa da çoğunluğu derecesiz memnun etti. Eminiz en kısa zamanda diplomayı alır kariyerinize yeni bir başarı eklemiş olursunuz…

Sayın Dimağ ÇAĞINER, artık tüm iş dünyası sizin gibi bu hükümetten umudunu kesip erken seçim tarihinin öne çekilmesini istemeye başladı. Her birinin boy ölçüsünü yeniden belirleyip görmek iyi olacak ama biz çok da bir şeyin değişeceğini zannetmiyoruz. Zira en büyük sorumluluk onlarda değil bu kez seçmende!

Sayın Süleyman ULUÇAY, rakip partilerde yaşanan aday krizi yerel seçimlerde en fazla size yarayacak gibi gözüküyor. Özellikle partili olmayanların destek mesajları son günlerde hayli yoğunlaştı, bakalım bu fırsatı iyi kullanabilecek misiniz?

Sayın Ersan SANER, hafta sonu G.Mağusa ve yöresindeki parti etkinliklerindeki destek ve yoğun kalabalık sizi hayli umutlandırmış olmalı ki bu zaten açıklamalarınıza da yansımaya başladı. Parti tabanı artık ilk ikiye kalacağınızın kesin olduğunu konuşmaya başladı…

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, 5 kez adam öldürmeye teşebbüs eden ne hikmetse beraat eden karanlık bir şahsiyetin istinaf davasının tutuklu devam etmemesi halinde kaçabileceği yönünde ihbarlar yapılmaya başlandı. Konunun detaylarını bilmesek de bu da artık yargının sorumluluğuna düşüyor…