Bugünkü yazımızı aslında dün akşam saatlerinde yazmıştık…

Ama hükümetin ya dün akşam ya da bugün biteceğini de vurgulamıştık!

Akşam bitti…

Önce Serdar Denktaş’ın manevrası!

Sonra Halkın Partisi’nin kararı…

Ve filmin kopuşu!

Biz şaşırmadık çünkü bunu çok önceden yazdık…

Yazarken de bir yerimizden filan uydurmadık!

Çünkü düğmeye çoktan basılmıştı aslında…

Bir şekilde karar alınmıştı!

Bu kararı kim aldı, nasıl aldı, Kıbrıs Türkünün iradesine müdahale edildi mi, bunların hepsi tartışılabilir ama bu geçen süreçte en çok ne gücümüze gitti biliyor musunuz?

Bunların hep bir dedikodudan ya da duyumdan ibaret olduğunu söylemeleri…

Biz yazdıkça onlar ne dedi;

Hükümet devam edecek…

Sonuna kadar gidecek!

Bunu yazanlar da dedikoducu ilan edilecek…

Hadi bakalım şimdi buradan yakın!

Siyasetçi bir kere şunu öğrenecek, siz geçicisiniz, makamlarınız babadan kalma değil, elbette o makamları tutmak için her şeyi yapacaksınız ama bu sizin tercihiniz…

Ama biz öyle değiliz işte!

Doğru neyse o, eğri neyse o…

Siz o makamda otururken ölmeyeceksiniz ama!

Biz dünyadan göçerken hala bu mesleğin unvanı ile anılacağız…

İyi ya da kötü olarak!

Sonuçta;

Bu hükümet artık bitmiştir…

Buna bitirilmiştir de diyebilirsiniz!

Her ne kadar başka senaryolar da konuşulsa da UBP-HP birkaç güne kadar kurulacak ve görevi teslim alacaktır…

Peki bundan sonra ne olacak?

Özellikle DP’nin yol haritası ne olacak…

Çok şey olacağını söyleyebiliriz…

Onu da yarın sizlerle paylaşacağız!

Denktaş’ın manevrası!

Benim aklıma gelen ilk ‘manevra’ oldu…

Ama çok çeşitli yorumlar yapıldı aslında!

Kimisi ‘tilkilik’ dedi…

Kimisi ‘bakalım arkasından ne çıkacak’ diye yorumda bulundu!

Kimi de bunu bir tezgah olarak niteledi…

Ustalık diyenler de vardı!

Küskünlük diye nitelendirenler de…

Eleştiriler çoğunluktaydı ama ona destek olanlar da yok değildi!

Sonuçta Serdar Denktaş, belki de biraz geç kalmış olsa da bize göre bir manevra yaparak en azından bakanlık görevinden istifa ettiğini duyurarak olması gerekeni yaptı…

Bu arada kendi açıklamasında yoktu ama en azından oğlu Rauf Denktaş bazı medya mensuplarını arayarak ‘dokunulmazlık’ konusunda da kararlı olduğunu söyledi!

Eğer bu doğruysa ki bunu kendi ağzından açıklaması daha iyi olacak en doğrusunu, en güzelini yaptı…

Buyurun dedi beni yargılayın!

Şimdi birileri ısrarla soruyor…

Niye bakanlıktan istifa etti de hükümetten çekilmedi!

Bunun cevabı da elbette kendisinde ama…

Bir kaos yaşanmamasını istediğinden olabilir!

Buna devlet adamı ağırlığı da diyebilirsiniz…

Ardında başka şeyler beklemek de mümkün, o artık sizin niyetinize bağlı!

Pek ala şunu da yapabilirdi…

Madem ki beni istemiyorsunuz ben yokum işte…

Buyurun hükümetinizi başınıza çalın!

Yani, hükümeti bozmak isteyen ama bir türlü bozamayanların, buna cesaret edemeyenlerin işini kolaylaştırabilir ve hükümetten çekildiğini de açıklayabilirdi…

Biz bu satırları yazarken son gelişmeler bu kadarla sınırlıydı ama artık akşam saatlerinde yaşanan gelişmeleri de yine he birlikte görüp sonra da değerlendirmesini yapacağız!

Bu konuda bilinmeyen şey çok…

Başbakan Erhürman, Denktaş’ın istifasını kabul edecek mi?

Ederse, Denktaş Maliye Bakanlığı görevine kimi atayacak?

Halkın Partisi’nin dünkü parti meclisi toplantısından nasıl bir karar çıkacak?

Denktaş’ın manevrasının kendisine siyasi rant için yaptığını düşünerek Halkın Partisi bu hükümetin artık sona erdiğini mi açıklayacak…

Yoksa yeni hükümet modeli gecenin belli bir yarısından sonra görüşülmeye başlanacak mı?

Bu manevra karşısında artık ülkedeki tüm siyasi partilerden karşı manevra beklemek de bize sürpriz gelmeyecek…

Ama yine de ha keşke Serdar Denktaş, sadece bakanlık görevinden değil hükümetten çekildiğini de açıklasaydı…

Çünkü kendisinin de deyimiyle ‘organize’ işlerdi bunlar…

Birileri düğmeye basmış ve Serdar Denktaş’ı hükümetten göndermeye yemin etmişti!

Ersin Tatar Ankara ziyaretinden sonra ne demişti bir hatırlayın lütfen…

“Ankara Denktaş’ı istemiyor…”

Bunu bizzat Tatar’a görüştüğü üst düzey makamlar dememiş miydi?

Sonuçta gelişmeler ne olursa olsun…

Eğer bu hükümet bozulacaksa ya da gece yeni gelişmelerle bozulduysa, Denktaş istenmeyen değil istemeyen rolünü üstlenseydi, eğer burada siyasi rantı düşünüyorsa çok daha fazla puan toplayabilirdi!

Medya savaşlarına doğru…

Bizde basın eskiden böyle değildi…

Az sayıda gazete vardı, az sayıdaydık ama yine de en azından bayramlarda gazete çıkarmaz Bayram Gazetesi’nde birleşirdik…

Şimdi çok sayıda gazetemiz var!

Gazeteci sayısı da öyle…

Ama gelişmeler çok da iç açıcı değil!

Medya kamuoyunu doğru bilgilendirmek görevinden çoktan çıkmıştı da burnumuza öyle kokular geliyor ki medya savaşları çok yakın…

Ve tabi ki çok yazık!

MERAKLI KÖŞE?

Uyuşturucu politikamız var mı?

Merkezi Cezaevi’nde şu anda 430 mahkum var…

Korkunç olanı ise bunların 220 kişisinin uyuşturucudan orada bulunması!

Yani bu da demektir ki ülkede işlenen her iki suçun bir tanesi uyuşturucudan…

Bu sayının artış göstermesinden korkuluyor ki muhakkak artacak!

Peki bu durumda sormak gerek;

Bu ülkenin uyuşturucu politikası var mıdır?

Bu konuda suç oranı artarken güvenlik güçlerinin sayısı uyuşturucu ticaretini önlemeye yeterli midir?

Protokolde neler var?

Gidişat Türkiye ile imzalanacak protokolün altında UBP’nin imzasının olacağını gösteriyor…

Dillere destan olan bir türlü imzalanamayan kim bilir belki de hükümetin kaderini belirleyen ya da belirleyecek olan protokol!

Ama gelin görün ki bu konuda tartışmalar gündem olurken konuşulmayan tek şey var…

O da protokolde nelerin olduğu?

Bunu da bir açıklasalar da vatandaş kaderini bilse de ona göre kendine bir çeki düzen varse!

5 G geliyor ama…

İnternette önce 4 G’nin reklamları gezdi havada…

Ama bir türlü gelemedi, uğramadı memlekete!

Dün Telsim’in 5 G tanıtım testi vardı…

Hayatımızı tamamen değiştirecek tam bir teknoloji harikası bir olay ama!

4 G gelmeyince de insanın aklına geliyor…

Bu teknoloji harikası hangi alt yapı ile ülkeye giriş yapacak!

MESAJ KUTUSU

Sayın Serdar DENKTAŞ, dünkü hamleniz ustaca atılmış bir hamle olsa da hükümeti siz bozsanız çok daha mükemmel olacak ve sadece içeriye değil dışarıya da manidar bir mesaj vermiş olacaktınız. Sonuçta vatandaş genelde hep mağdurun yanındadır…

Sayın Rauf DENKTAŞ, babanızın bakanlıktan istifasını kendin daha önce hem de sadece bazı medya kurumlarına bildirmeniz çok da etik olmadı. Böyle bir dönemde zaten yeteri kadar varken kendinize muhalif basın yaratmak istemezsiniz değil mi?

Sayın Tolga ATAKAN, motosiklet sürücülerine özel bariyerlerin yapımına başlanması nedeniyle büyük memnuniyet var ayrıca çok sayıda teşekkür mesajlarınız geliyor. Umarız bunları ada geneline kosa zamanda yayarsınız…

Sayın Sibel SİBER, hazır şu arazi tartışmaları yoğunlaşırken ve sizde bu tartışmalara katılırken Başbakanlık döneminde sizin iptal ettiğiniz Girne’nin en müstesna yerinde hangi basın mensuplarına ve sendikacılarına arazilerin verildiğini deşifre etseydiniz ne güzel olurdu değil mi?

Sayın Zeki ÇELER, yoğun geçen günlerin akşamında son günlerde televizyonda survivor programına takılıp sabahı ettiğiniz ve bu kez de uykusuz kaldığınızdan şikayetçi oluyormuşsunuz. Bir dahakine katılmayı da düşünür müydünüz?

Sayın Erhan ARIKLI, hükümetteki deprem artık şiddetini artırırken bir de bakmışsınız çok değişik bir hükümet modeli ile ansızın kendinizi hükümette bulmuşsunuz. Onun için şimdiden her türlüğü gelişmeye hazır olun deriz…

Sayın Reşat AKAR, bir haberde yanlışlıkla başka birinin fotoğrafının sayfaya konulması ailede epey sıkıntı yarattı diye duyduk. Özellikle gece editörlerini bu konuda uyarmanız ve önlemleri arttırmanız isteniyor…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, son Meclis oturumda yaptığınız çıkış ve sert eleştirilerin olası yeni hükümette bakanlık şansınızı bir hayli artırdığı konuşuluyor. Bu sıralar ses çıkarmak kapıları sonuna kadar açabilir değil mi?

Sayın Sibel TATAR, sizin kanala son günlerde bir hayli talip olduğu konusunda mesajlar gelmeye başladı. Hele de kritik böyle bir dönemde bu sektörü bırakmak çok da akılcı olmayacaktır değil mi?

Sayın Akile BÜKE, uzun bir mücadeleden sonra nihayet yeni binada hizmet vermeye başladığınızı öğrendik hayırlı olsun. Bir de çalışan sayısını artırabilirseniz artık sizden daha keyiflisi olmayacaktır…