TKP-Yeni Güçler Genel Sekreteri Mehmet Davulcu yazılı açıklamasında, hükümetin yasa gücünde kararname çıkararak kamu çalışanları ve emeklileri ile Sosyal Sigorta emeklilerine verilecek Hayat Pahalılığı ödeneğinden yüzde 2 kesinti yapma kararını eleştirdi. Davulcu, “Hükümetin, kamu çalışanları ve emeklilerin yaşanmakta olan yüksek enflasyon nedeniyle zaten düşük olan yaşam seviyesini yüzde 2 oranında daha düşürme kararını Anayasa'nın 66. Maddesinden hareketle bütçe denkleştirmesine bağlaması ise bütünüyle hukuksuzdur ve kabul edilemez” iddiasında bulundu. Önceki 4'lü koalisyon hükümeti döneminde de yasa gücünde kararname çıkarılarak 2018 yılının son 3 ayında doğacak hayat pahalılığı ödeneğinin ödenmemesine karar verildiğini anımsatan Davulcu, şunları kaydetti: “O kararname de yanlıştı. Nitekim Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı konuyu değerlendirmiş ve kararın; ‘kamu yararı, eşitlik ve ayrımcılık ilkesi gereği yeniden gözden geçirilerek değerlendirilmesi ve kaldırılması gerektiği’ görüşünü açıklamıştı. Anayasanın Bakanlar Kuruluna tanıdığı yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi doğrudan ve sıkı sıkıya ekonomi ile bağlantılı konularda olmalı ve yeni mükellefiyet yüklememelidir. Oysaki hükümetin bu kararı kamu çalışanları ve emekliler için tüm gelirinin % 2'si kadar yeni bir vergi yüklemesi anlamı taşımaktadır. UBP-HP hükümetinin Çalışma Bakanı işbaşına gelir gelmez sosyal sigorta affını gündeme getirmişti. Bunun anlamı işçisinin primlerini vaktinde yatırmayan işverenleri parasal anlamda ödüllendirmektir. Benzer şekilde özel sektöre yönelik teşvik ve muafiyetler de sürdürülmektedir. Bir yandan kamu maliyesinin ve sosyal sigortaların gelir kaybını artıran kararlar alan hükümetin, diğer yandan kamu çalışanları ve emeklilerden kesintiye giderek bütçede tasarruf yapmaya çalışması anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı bir uygulamadır. Yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.” Davulcu, hükümeti henüz uygulamaya girmeyen bu kararnameyi iptal ederek yanlıştan dönmeye çağırırken, aksi durumda, mağdur olacak kamu çalışanları ve emeklilerin haklarının geri alınması için tüm yasal yollar kullanılarak mücadele edileceğini bildirdi.