Adamızın en büyük eğitim kurumu ve toplumsal servetimiz olan Doğu Akdeniz<br /> Üniversitesi’nde son zamanlarda yaşanan olaylar sonucunda, DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu<br /> Başkanı Sayın Mehmet Bayram’ın istifası sarsıcı bir etki yaratmıştır.<br /> DAÜ’nün çalkalanmasına sebebiyet veren olayların, UBP-DP azınlık hükümetinin yaptığı<br /> baskıcı müdahaleler sonucu ortaya çıktığı, bizzat istifa eden DAÜ VYK Başkanı’nın ifadeleriyle<br /> kesinleşmiştir.<br /> Demokratik bir şekilde gerçekleşen rektörlük seçimlerinden sonra kurumun huzurlu ve<br /> istikrarlı bir şekilde çalışması gerçekleşmişken, akabinde DAÜ VYK Başkanı Sayın Mehmet<br /> Bayram’ın gerekçeli istifası, kuruma siyasal müdahalenin devam ettiğinin bir göstergesidir.<br /> DAÜ’ye yönelik siyasal müdahale, suların durulmasına izin verilmediği ve yine popülist siyasal<br /> yatırım ve siyasi gayeler ile kurumun kaosa doğru sürükleneceğinin açık ve net göstergesidir.<br /> UBP-DP Hükümeti içindeki siyasi rant kavgaları neticesinde, kuruma “hukuk müşaviri”<br /> atanması, DAÜ Genel Sekreterlik münhalı, VYK Başkanı’nın ihaleler ve istihdamlar konusunda<br /> baskılara maruz kalması, bir VYK üyesinin haberi dahi olmadan Bakanlar Kurulu’nca görevden<br /> alınması ve yerine başkasının atanması sonrasında, DAÜ VYK Başkanı ve görevden alınan VYK<br /> üyesinin basına yansıyan açıklamaları, durumun vahameti konusunda ibret vericidir.<br /> DAÜ’de sağlanmak istenen huzur ortamının siyasi müdahalelerle bozulması, akademikdemokratik<br /> üniversite anlayışını ihlal eden baskıların artması ve statükonun kendini kurum<br /> içinde sağlama almaya çalışması çabaları kabul edilebilir değildir.<br /> Mevcut DAÜ Yasası, tüzükleri ve yönetmeliklerine aykırı, etik olmayan ve yasa dışı işler<br /> gerçekleştirilmeye çalışılırken, kurumun kaldıramayacağı aşırı istihdamlar planlanıyor olması<br /> da partisel çıkarlarını kamu faydasının önüne koyan klasik UBP- DP zihniyetinin tezahürüdür.<br /> Bu zihniyet son CTP Hükümetleri döneminde hazırlanan; demokratik, şeffaf ve özerk bir DAÜ<br /> kurulması amacını güden yasa taslağını rafa kaldırarak adanın en büyük eğitim<br /> kurumlarından olan DAÜ’yü yine ve yeniden krize sürükleme yolunda ilerlemektedir. Bu<br /> yüzdendir ki, CTP Hükümetleri zamanında mecliste son aşamaya kadar getirilen, özerk,<br /> demokratik yeni DAÜ yasasının bir an önce yeniden meclise getirilerek yasalaştırılması<br /> elzemdir.<br /> DAÜ’nün popülist siyasetlere alet edilmemesi için VYK’nın görevleri yalnızca üniversitenin<br /> makro gelişmesi, finansmanı ve denetlemesi amaçlarıyla sınırlandırmalıdır. Üniversite<br /> Rektörlüğü, Senato, Üniversite Yönetim Kurulu ve diğer tüm akademik birimler<br /> güçlendirilmeli, akademik demokratik özerkliğin temel alındığı bütünsel bir yüksek öğretim<br /> ve üniversiteler vizyonu oluşturmak için Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK seferber edilmelidir. <br />