DAÜ'de yetkili sendiların geçtiğimiz hafta sonu yaptıkları açıklamalara DAÜ yönetiminden cevap geldi. Açıklamada şöyle denildi:<br /> <br /> <div>"20 Mayıs 2014 tarihinde bazı internet sitelerinde ve 21 Mayıs 2014 tarihli muhtelif gazetelerde Doğu</div> <div>Akdeniz Üniversitesi hakkında DAÜ-SEN Başkanı Doç. Dr. Tarık Timur ile DAÜ-BİR-SEN Eş</div> <div>Başkanları Kazım Hakverdi ve Buğu Sümer Cohar tarafından yapılan bazı açıklamalar yer almış</div> <div>bulunmaktadır. Bu açıklamalarda özetle:</div> <div>a) 2010-2013 döneminde işten çıkarılan bazı personelin açmış olduğu davaların çoğunun DAÜ</div> <div>aleyhine sonuçlandığı,</div> <div>b) DAÜ’nün milyonlarca TL tazminat ödeme ile karşı karşıya kalacağı,</div> <div>c) 2011 yılında üniversite öncesi eğitim kurumlarının Doğa Koleji’ne devri ile birçok kişinin işini</div> <div>kaybettiği,</div> <div>d) Açılan yaklaşık 35 davadan çoğunun DAÜ aleyhine sonuçlandığı,</div> <div>e) İşten durdurmaların ve erken emekli edilmelerin hukuka aykırı olduğunun mahkeme kararlarıyla</div> <div>ortaya çıktığı,</div> <div>f) Mahkeme kararlarının DAÜ yönetiminin aldığı kararların hukuksuzluğunu ortay koyduğu,</div> <div>g) Ders yükünün artırılmasıyla ilgili davada mahkemenin DAÜ-SEN’i haklı bularak toplu iş</div> <div>sözleşmesinin çiğnendiğine hükmettiği,</div> <div>diğer şeylerin yanı sıra öne sürülmektedir.</div> <div>Sendikacılar bu iddiaları desteklemek üzere ortaya herhangi bir somut veri koymaktan, dava</div> <div>sayısı vermekten, DAÜ aleyhine kaç adet, DAÜ lehine kaç adet mahkeme hükmü çıktığını, halen</div> <div>mahkemelerce hükme bağlanmamış kaç adet dava bulunduğunu, DAÜ lehine veya aleyhine çıkan</div> <div>mahkeme hükümlerinin kaç tanesinin istinaf edildiğini, kaç tanesinin istinaf edilmediğini, leyhe veya</div> <div>aleyhe çıkmış hükümlerin hangilerinin kesin hüküm niteliği kazandığını, hangi hükümlerin istinaf</div> <div>aşamasında beklediğini açıklamaktan, yani kamuoyuna doğru ve somut bilgiler sunmaktan kaçınmışlar,</div> <div>genel ifadeler kullanarak gerçeklerle bağdaşmayan karamsar bir tablo çizmeğe kalkışmışlardır.</div> <div>Bu konuda öncelikle kısaca hukuki duruma değinmek istiyoruz, şöyle ki;</div> <div>1. Gerek Yüksek İdare Mahkemesi’nde (YİM) ve gerekse Mağusa Kaza Mahkemesi’nde DAÜ aleyhine</div> <div>muhtelif davalar açıldığı, bu davalarda bir kısmında DAÜ lehine, bir kısmında DAÜ aleyhine hüküm</div> <div>çıktığı bir gerçektir.</div> <div>2. YİM’de ve kaza mahkemesinde açılan davalarda verilen hükümler kesin olmayıp istinafa tabidir.</div> <div>Bu tür mahkeme kararlarının kesin hüküm niteliğine kavuşabilmesi için ya 42 gün içinde istinaf</div> <div>edilmemesi veya istinaf edilmesi halinde Yüksek Mahkeme’nin ilgili kararı onaylaması gerekmektedir.</div> <div>Bir mahkeme kararı kesin hüküm niteliğine kavuşmadıkça, taraflardan birinin o davayı kazandığını</div> <div>veya kaybettiğini söylemek abes ve hukuk dışıdır. Oysa adı geçen sendikacılar henüz kesin hüküm</div> <div>niteliği kazanmamış, yani istinaf aşamasında beklemede bulunan davaların da DAÜ aleyhine</div> <div>sonuçlandığını öne sürerek halkı yanıltmışlar ve hukuk dışı beyanda bulunmuşlardır.</div> <div>3. Yüksek Mahkeme, istinaf aşamasında, DAÜ lehine veya aleyhine verilmiş kararları onaylama veya</div> <div>iptal etme yetkisine sahiptir. Yüksek Mahkeme’nin kararı beklenmeden bir davanın DAÜ aleyhine</div> <div>sonuçlandığını iddia etmek hukuk dışı bir davranış olduğu gibi, bilgi sahibi olmadan fikir yürütmekten</div> <div>ve açığa düşmekten ibarettir. Nerede kaldı ki, kesin hükme bağlanmamış, mahkemede bekleme</div> <div>aşamasında bulunan davalar hakkında açıklama yapmak, yorumda bulunmak aynı zamanda bir suç</div> <div>teşkil etmektedir. Bir camiayı temsil eden sendikacıların bu basit gerçeklerden bihaber olmaları ise</div> <div>1</div> <div>hayli ibret vericidir. Bu konuda suç duyurusunda bulunma hakkımız elbette saklıdır.</div> <div>Her iki mahkemede, “işten haksız olarak çıkarıldım” gerekçesine istinaden 1/6/2010 tarihinden bugüne</div> <div>değin DAÜ aleyhine açılan davalara ilişkin olarak gerçek durum aşağıda olduğu gibidir:</div> <div>1) YİM’de 45 davacı tarafından 49 adet dava açılmış, 8 davada DAÜ aleyhine hüküm çıkmış, bu</div> <div>hükümlere karşı istinaf dosyalanmıştır. Sekiz istinaftan sadece ikisi DAÜ aleyhine sonuçlanmış</div> <div>olup diğer istinaflar beklemededir. Kesin hüküm elde eden davacıların tazminat alabilmesi için</div> <div>kaza mahkemesinde de dava açmaları, o davaları da kazanmaları gerekmektedir. Yüksek İdare</div> <div>Mahkemesi’nin tazminata hükmetme yetkisi bulunmamaktadır.</div> <div>2) YİM’deki davalardan 15 tanesi ise DAÜ lehine sonuçlanmıştır. DAÜ lehine sonuçlanan bu 15</div> <div>davadan bir tek davada istinaf edilmiş olup beklemededir. DAÜ lehindeki diğer 14 hüküm ise</div> <div>kesinleşmiştir.</div> <div>3) YİM’deki diğer davalar ise, henüz duruşma yapılmadığından halen beklemededir.</div> <div>Mağusa Kaza Mahkemesi’nde açılan davalarda ise durum şöyledir:</div> <div>1) DAÜ aleyhine aynı gerekçeyle 50 adet dava açılmıştır. Bu davalardan sadece bir tek davada DAÜ</div> <div>aleyhine hüküm çıkmış ve bu da istinaf edilmiştir. Bu istinafın duruşması henüz yapılmamıştır.</div> <div>2) DAÜ aleyhindeki 50 adet davadan 24 tanesi DAÜ lehine sonuçlanmış, bunlardan 10 tanesi istinaf</div> <div>edilmiş olup beklemededir. 24 davadan 14 tanesi ise DAÜ lehine kesin hüküm niteliği kazanmıştır.</div> <div>3) Diğer davalar ise henüz neticeye bağlanmamıştır.</div> <div>4) Bundan da anlaşılacağı gibi şu ana kadar ortada DAÜ aleyhine verilmiş ve kesin hükme bağlanmış</div> <div>herhangi bir mahkeme kararı yoktur.</div> <div>DAÜ aleyhine açılan davalardan biri de ders yüklerine ilişkindi. Mağusa Kaza Mahkemesi’nde</div> <div>açılan bu davada davacı DAÜ-SEN 12 adet talepte bulunmuş, bu taleplerden 11 tanesi red, 1 tanesi</div> <div>kabul edilmiştir. Mahkeme, bu davada, ders yükleri açısından toplu iş sözleşmesinin ihlal edildiği</div> <div>yolunda ilâm (declaratory judgement) vermiş, emir ve/veya hüküm (order and/or judgement) vermeyi</div> <div>reddetmiştir. İkisi arasında hukuken büyük fark vardır. Nitekim DAÜ-SEN mahkeme kararından</div> <div>memnun olmadığı için istinaf dosyalamıştır. Bu karara karşı DAÜ de istinafa başvurmuştur. Son kararı</div> <div>Yüksek Mahkeme verecektir, yani ortada kesin bir hüküm yoktur. Dolayısıyla ders yükleri konusunda</div> <div>DAÜ’nün dava kaybettiği yolundaki iddia da gerçek dışıdır.</div> <div>Sendikacılar, üniversite öncesi eğitim kurumlarının (kolej, ilkokul ve anaokulu) Doğa Koleji’ne</div> <div>devredildiğini öne sürmüşlerdir, bu iddia doğru değildir. Söz konusu okullar devredilmiş değil, zarar</div> <div>ettiği için kapatılmış, boş kalan tesislerin sadece işletilmesi devredilmiştir. Okulların kapanmasıyla çok</div> <div>sayıda kişinin işini kaybettiği de iddia edilmiştir. Oysa, görevleri bu şekilde sona eren öğretmenlerden</div> <div>bir teki bile DAÜ’yü dava etmiş değildir. Zarar eden okullar kapatılmamış ve sendikacıların şikâyet</div> <div>ettiği diğer önlemler alınmamış olsaydı, DAÜ’nün varlığı da tehlikeye girecekti. Sadece şikâyet ve</div> <div>eleştiride bulunmak işin kolay ve ucuz tarafıdır.</div> <div>2</div> <div>Sonuç olarak davaların çoğunun DAÜ aleyhine sonuçlandığı, DAÜ’nün milyonlarca TL tazminat</div> <div>ödeme aşamasına geldiği yolundaki iddiaların asılsız olduğu yukarıda verilen rakamlardan ve belirtilen</div> <div>gerçeklerden de anlaşılmaktadır. Bütün devlet kurumları gibi DAÜ VYK’sından çıkan kararlar</div> <div>da zaman zaman dava konusu yapılmaktadır. Bu da doğaldır, herkesin hak arama özgürlüğü, yani</div> <div>mahkemeye başvurma hakkı vardır. Diğer devlet kurumları gibi, DAÜ lehine veya aleyhine mahkeme</div> <div>kararları çıkması doğal ve olağandır. Zaten YİM’deki yüzlerce, belki binlerce davanın tamamı devlet</div> <div>ve devlet kurumları aleyhindedir. Yüksek İdare Mahkemesi ise, demokratik ülkelerdeki örneklerine</div> <div>uygun olarak, munhasıran bu tür idari davalara bakmak için yaratılmıştır. Dünyada, hiç yanlış karar</div> <div>vermeyen bir devlet veya devlet kurumu yoktur.</div> <div>Tekrar edelim ki mahkemece kesin hükme bağlanmamış davalar hakkında açıklama, yorum yapmak</div> <div>özellikle kazanılmamış davaları kazanılmış gibi göstermek, yargıya müdahale ve saygısızlık, aynı</div> <div>zamanda suç teşkil etmektedir. İşten çıkarılanlara hukuksuzluk yapıldığını öne sürenler öncelikle</div> <div>kendileri hukuka saygı göstermek zorundadırlar. 1/6/2010’dan itibaren açılan davalarda DAÜ aleyhine</div> <div>bir tek tazminat hükmü dahi yoktur, buna rağmen milyonlarca liralık tazminatlardan söz etmek hukuku</div> <div>çiğnemek olduğu gibi, davacı vatandaşlara da boşuna umut veren bir saygısızlıktan başka bir şey</div> <div>değildir. DAÜ aleyhine herhangi bir yargı kararı kesinleştiği takdirde, üniversitemiz, hukuka saygının</div> <div>bir neticesi olarak bunun gereğini elbette yapacaktır. Ne var ki hukuk diye diye hukuku çiğneyen</div> <div>açıklamalar yapmak hiç kimsenin hakkı değildir."</div> <br>