Sosyal, ekonomik, siyasi ve daha bir pek çok konuda inanılmaz zorluklar ve yıkıntılar arasında ilerleme çalışıyoruz, değişim rüzgarları bizi temellerimizden sarsarken, bir o kadarda hayata tutunmamızı zorluyor. Evet artık son rahlede gelinen nokta da tüm alışmış olduğumuz kötü giden sistem değişip evriliyor.
* * *
Daha iyiye ve ya daha kötüye gidilip gidilmeyeceğini, olan biteni doğru yerden izlersek, yani ülkenin üst kademelerinin anlaşılması zor hamlelerini, az çok anlarız. Zihniyeti çözmek zaten mümkün değil ancak niyetleri takip edersek zaten bu sürecin, mevcut sıkıntılardan çok daha büyük sıkıntılara gebe olduğunu anlarız.
* * *
Halklar olarak, biz bu günleri ilmik ilmik kendi ellerimizle dokuduk, yani bize biçilen kefeni biz ördük. Sanırım bunun başka türlü bir biçimde olduğunu düşünmek abestir. Yıllarca biz halklar olarak seçtiğimiz yönetimlerin, memlekete oluk gibi para akarken insana dair hiç bir yatırımın yapılmadığını görüp anladığımızda, hesabını sormadığımız gibi, hiç bir biçimde kendimizden başka kimseyi umursamadık.
* * *
Bu ülkeye akan paranın, yine bu yönetimlere yakın sermayedarların mevduatlarını kabartırken, gözümüzün içine soka soka ultra zenginler yaratılıp, emekçinin hakları gasp edilirken hiç bir biçimde oralı olmadık, zaten para geliyor denip bu derenin suyunun bir gün vanasının kontrol edileceğini hiç bir kimse düşünmedi.
* * *
O veye bu biçimde o gün geldi, artık vananın başında biri var ve bu paranın haklı ve ya haksız olarak hesabını sorarken, kendi çıkarlarını ve odağını beslemek gerektiği içi yaptırımlar uygulayacağı açıktı. Şimdi her kesimden insan, bu yaptırımlar karşısında afalladı pek tabiki de afallayacaktı.
* * *
Şimdi artık yapmamız gereken, insana dair ne varsa onu talep etmektir. Emek hakını, insan hakını, kadın, cocuk, yaşlı, hayvan, ekosistem her ne varsa hepsinin hakkını talep edip, alım gücünü yukarı çekebilecek yegane çözüm olan üretimi ellerimize almamız gerekir. Bu gün devlet okullarının getirildiği kötü durumdan, cocuklarını korumak isteyen velilerin özel eğitime yönelmesi, bu sermayedarların kurduğu okulların ise neredeyse, kan emici bir seviyede yıllık ücretler talep etmesi en büyük ve temel hakkı insanımızdan alınması sebebindendir. Kaliteli eğitim hakkımızdır ve devlet bunu bize vermek zorundadır, işte bu ve buna benzer temel hakları almanın peşine düşmeliyiz.
* * *
Dünya da son dönemde artan tedarik sıkıntıları ile birlikte, çok yakında patlak verecek kıtlık da kapıda, bu konuda ne yapılması gerekirse onları talep edip bu hayati önem taşıyan kıtlıkla baş etmenin yollarını bulmalarını sağlamalıyız.
* * *
Evet bu küçümen ada yarısında, her şey değişecek canımızı yaka yaka, belki hakaretler ede ede değiştirecekler. Bunun kaçarı yok ancak halkalar olarak temel ve hayati haklarımızı almak kesinlikle elimizde, nasıl ki bu günleri kendi elimizle ördüksek, yaşamımızı almakta yine bizim elimizde.

Karanlıkta yürümeyi kolay kılan tek şey, o yolu deneyimlemektir.


Behiç Anibal