Daha iyisini bulana kadar KKTC ile devam…

Milli bayramlarda yayınlanan basın bildirilerini okumak adetim değildir…

Çünkü hiçbirinin samimi olduğuna inanmam!

Açıklamaların hepsinin altında da devlet zevatının imzaları vardır ama…

Bunları okuduklarını bile zannetmem!

Genelde basıncılar yazar bunları ya da arşivden geçmiş senenin basın bildirileri çıkarılır, tarihleri değiştirilir ve basına servis edilir, basın da kamuoyuna tabu ki…

Bunun için çok önemli değildir benim için milli günlerin sahtelik kokan nutukları!

Ne kadar çok nutuk o kadar çok inanmışlık değildir…

Ya da en büyük bayrağı binadan aşağıya sallamak, vatanı o kadar çok sevmek de değildir asla!

Bizde özellikle bu tür özel günlerde yürekten gelenler değil, gösteriş hakimdir, şov yapmak ya da Türkiye’ye şirin gözükmek…

KKTC’de bir kesim var…

Görüşmelerin başarısızlığa uğramasından sonra Türkiye’ye karşı bir cephe oluşturdular!

Hoş bunlar bildik isimler ve Türkiye aleyhtarlığını meslek haline getiren bir kesim ama…

Şimdi peşinden koşturdukları Cumhurbaşkanı Akıncı’yı topa tutuyorlar!

KKTC’den dem vurdu ya…

Çözüm olmazsa KKTC ile yola devam dedi ya!

Hele de dünkü 20 Temmuz mesajında bir kez daha güvenlik ve garantörlüğe sahip çıktı ya…

Bu kesim bir kez daha çılgına döndü!

Buna bir de 20 Temmuz kutlamaları eklenince…

Yaşadıkları ruh hallerini bir düşünsenize!

Hep eleştiri var ama alternatif yok…

Kim istemez ki Kıbrıs Türkü’nü bütün dünya tanısın!

Ha keşke o şarlat bir oluşsa da dünyaya bağlansak…

Sonuçta bu ülkede 1963 öncesinde yaşanan gerçekler var…

Bunu düşmanlık olsun diye değil, kulağa küpe olsun diye yazıyoruz!

20 Temmuz bunun için önemlidir Kıbrıs Türkü için…

Ve bundan böyle daha çok 20 Temmuz’a kadar olan süre değil, 20 Temmuz sonrası tartışılmalı, sorgulanmalı ve konuya objektif yaklaşılmalıdır!

Kıbrıs Türkü bu tarihten itibaren özgürlüğünü kazandı da ne oldu…

Ne olması gerekliydi de olmadı!

Buna sebep olanlar neydi, kimlerdi…

Niye ülke bu kadar kötü yönetildi de aradan 43 yıl geçmesine rağmen hala kendi ayakları üzerinde duran bir millet olmadık, olamadık!

Siyasetçi hadi diyelim ülkeyi kötü yönetti, iyi de seçmen niçin hep kötü yöneticileri ülkenin başına getirdi…

Sevsek de sevmesek de, tanınsa da tanınmasa da şu anda KKTC kimliğine sahibiz ve iyi ya da kötü KKTC siyasetçileri tarafından yönetiliyoruz…

Çözüm de bir türlü gelmedi, bundan sonrası ne olacak!

Şimdilik KKTC ile devam…

Tanınsa da tanınmasa da bir devletin parçasıyız hepimiz!

KKTC sonsuza kadar yaşar mı, bunlar hepsi nutuk…

Zaten böyle bir gerçek olsaydı ortada Türkiye’nin önde gelenler bile yeni seçeneklerden bahsetmezlerdi böyle önemli bir günde!

Belli ki bir düşünceleri var ve bunları bizler de bilmeliyiz…

Kıbrıs Türkünün geleceği için alınan her kararda Kıbrıs Türkünün de rızası olmalı!

Sonuçta yeni yol haritamız ne olacak bunu ileriki günlerde hep birlikte göreceğiz ama kesin olan daha iyisini bulana kadar KKTC ile devam…

“Kıb-Tek yıpratılmamalı…”

Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nda Asbaşkanlık görevi sürdüren Ersin Görsay’ın da dün sosyal medyada paylaştığı gibi dün sabah kahvesini birlikte içtik.

Hem Kıb-Tek’i hem de siyaseti konuştuk!

Elbette bir cevap hakkı vardı ve bunu da kullanabileceğini kendisine söyledim.

Aslında cevap vermekten ve bunun yayınlanmasından daha ziyade sadece sohbet etmek, dertleşmek için gelmişte ofisime.

“Kıb-Tek’in yıpratılmasını, zarar görmesini istemiyorum dedi…”

Doğru bir yaklaşımdı bu zira Kıb-Tek’in zarar görmesi ülkenin zarar görmesiydi.

Zaten çeşitli konularda çeşitli temaslar yapılmış, yazışmalar yapılmış ve yaşananlar devletin ilgili birimlerine yansıtılmış.

Şahsımız adına da şunu söyleyebiliriz;

Yıllardır büyük sıkıntılar yaşanan bu kurum devletine vergi veren hale geldiyse bunda ortak bir başarı vardır ve bu havayı da bozmamak gerekir.

Girne’nin yatak kapasitesi doldu…

Ülke turizmine büyük katkı koyan otellerin ülke genelindeki yatak kapasitelerinin yasalarla belirlendiğini bilmiyordum ben de yeni öğrendim…

Ama ilginç verilere rastladım!

Örneğin Girne’nin yatak kapasitesi sadece 23 binmiş…

Yani 23 binden yatak kapasitesi yasal değil!

Ama şu bu rakam çoktan aşılmış ve 25 bine ulaşmış…

Yasa doğru ya da yanlış bunu tartışmayız zira konunun uzmanı değiliz!

Ama gerçek olan şu ki yasalara göre 23 binden sonrası yasa dışı ve bu rakam da çoktan aşılmış durumda…

Paylaşmak istedim!

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikri ATAOĞLU, Diprakpaz’daki Arch Houses adlı işletmenin belediyenin elinden alınması konusunda ısrar edilirse bundan siz de zarar görebilirsiniz. Konuyu bir kez daha inceleyip bu karardan vazgeçmeniz doğru olacaktır zire bölge halkı bu konuda epey kararlı gözüküyor…

Sayın Hasan TAÇOY, Yavuz Çıkarma Plajı’nın koruma altına alınması için bir takım girişimlerde bulunduğunuz söyleniyor. Zamanı çok iyi seçtiniz de bu konuda ruhen bağlı olduğunuz genel başkanınızla ters düşmeyi de göze aldınız mı!

Sayın Mustafa AKINCI, zaten bir çok kesim müzakere sürecinde size fena halde takmıştı dünkü 20 Temmuz mesajı bunların tuzu biberi oldu! Maalesef ki birileri Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri hala görmek istemiyorlar…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Ankara’da bazı güçlü dostlarınız olduğunuzu biliyoruz ama bir de sizi sıkı takibe alan bir grubun olduğunu sakın unutmayın olur mu! Özellikle sanal bet konusunda yaptığınız açıklamalar nedeniyle mercek altındasınız!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, oğlunuzun ant içme töreninde epey duygusallaşıp gözlerinizin nemlendiği gözlemlenmiş. İnsanlar yaş aldıkça daha bir duygusallaşıyor değil mi? Hayırlı teskereler dileriz…

Sayın Hakan ATAÖV, hoşgörülü ve mülayim bir bürokrat almanıza rağmen dün sabah Dipkarpaz’da bölge halkı tarafından tepkiyle karşılaşmışsınız! Bazı konularda sadece emir kulu olup zor durumda kalmak böyle bir şey değil mi, geçmiş olsun…

Sayın Tahir TOPAL, iki sene ülkenin vergi rekortmeni olarak işletmelerinizdeki tuvalet sorunu kamuoyundan da tepki aldı. Bu konuda çalışanlarınıza talimat verip müşteriye karşı daha duyarları olmalarını sağlamanız isteniyor…

Sayın Yusuf KISA, İran ile 30 milyar Euroluk iş bağlamanız bizdeki bazı bankaların da epey dikkatini çekmiş ki çeşitli yorumlar yapılıyor. Bu arada artık madam ki parayı buldunuz şu uçak şirketini devreye koyarsınız değil mi!

Sayın Özdemir BEROVA, yeni eğitim yılı için çok sayıda okulda tamirat işlerini başlatmanız doğru bir karardı. Ama siz yine de öğretmen eksikliklerine de önem verin ki yeni eğitim yılı bu kez sorunsuz ve tartışmasın başlasın…

Sayın Sonay ADEM, partinizin önümüzdeki yerel seçimlerde sizi Mağusa Belediye Başkanlığına aday göstereceği konuşulmaya başlandı. Hoş siz meclise daha çok yakışırsınız ama son karar elbette sizin…

Sayın İsmet ESENYEL, KKTC turizmini konu alan 400 sayfalık kitabınızı çok yakında bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayacağınızı duyduk. Bakalım nasıl bir eser ortaya çıkacak biz de merak ettik. Bu arada şeker 600’e kadar çıkmış aman dikkat…

Sayın Ahmet ÜLKER, Taşkınköy’deki yeni mekanınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bölgedeki büyük bir eksikliği doldurmuş olacaksınız. Bu arada Adana’dan getirdiğiniz tecrübeli usta bakalım hünerlerini burada beğendirebilecek mi…

Sayın Kudret ÖZERSAY, Maraş’ın Kıbrıs Türklerin denetiminde sahiplerine devredilmesi konusundaki görüşünüzde bazı hukuksal olumsuzluklar gözlenmiş. İyi bir hukukçu olarak acaba gözden mi kaçırdınız!

Sayın Buray BÜSKÜVÜTÇÜ, MDP olarak son günlerde genç bir kesimin partinize eğilim gösterdiği gözleniyormuş. Bu arada 15 Temmuz akşamı da elçilik önünde gövde gösterisi yaptığınız söyleniyor, siyasete ısındınız desenize…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, önceki gün özel bir işletmeyi ziyaret edip bunu sosyal medyada paylaşınca diğer bazı işletmeler bunun reklama kaçtığını ve doğru olmadığını belirten mesajlar gönderdiler, bilginize…