Sayın Akıncı Cumhurbaşkanlığına aday olduğunda açıkçası sevinmiştim.

Bu sevincimin 2 nedeni vardı.

Birincisi Belediye başkanı iken halka hizmette gösterdiği gerçekçi çaba ikincisi insanlar arasında ayrımcılık

yapmayacağına inandığım samimiyetiydi.

Birçok kişi gibi buna şahsımda dahil kendisine öncelikle Kıbrıs sorununu çözmesi için değil yukarıda saydığım

meziyetleri için oy vermiştik.

Yalnız soldan değil sağ kesimdende teveccüh görmüştü.

Fakat heyhat gel gör ki hayal kırıklığına uğradım.

Hayal kırıklıklarımı tek tek buradan yazmayacağım .

En başta ekibini halkın tüm kesimlerinden oluşturmayarak yarattığı ve bir sivil toplum temsilcisi

olarak beklentilerimde yaşadığım hayal kırıklıklarından bahsetmeceğim.Onlar bir başka yazı konusu.

En son hayal kırıklığından bahsedeceğim.

………………………

30.5..2018 tarihinde ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Siyasi İşler ve Tarih Özel Danışmanı & Teknik Komiteler Genel

Koordinatörü sevdiğim bir şahsiyet olan ve LAÜ de 2008 yılında sendikalaşmak istedikleri için kapı

önüne konulan akademisyen mücadelesindede kader ortaklığı yaptığımız Dr. Meltem Onurkan Samaniye

bir mesaj atarak sayın Cumhurbaşkanına basımını yaptığım çevre ve CMC sorununu birçok yönden

inceleyen kitabım ''Kirleten Kim''i kendisine sunmak istediğimi randevu konusunda yardımcı olabilirse

sevineceğimi söyledim.

1.6.2018 tarihinde bana dönerek mesajımı özel kaleme ileteceğini söylemişti.

Sayın hocam sözünde duran bir kişiliktir.Eminim bu mesajımı özel kaleme iletmiştir.

Özel kalem Cenk Gürçağı tanımam lakin sporcu ve yönetici kimliği olan helede öğretmende olan bir

kişinin bu mesajı sayın Akıncıya iletmediğini düşünemem.

Daha sonra mesajımın ulaşmadığını düşünerek bizzat Cumhurbaşkanlığını arayarak özel kalem sekreterinden

sayın Cumhurbaşkanı ile bir randevu talep ettiğimi kendisine ülkemizin en büyük çevre sorunlarından olan sivil

toplum örgütlerinin yıllardır mücadele ettiği çevre yanında sağlık mülkiyet ve stratejik yönlerdende yaşadığımız

bu ülkeye etkileri bulunan 60 yıl bu adada faaliyette bulunan bir Amerikan şirketi olan CMC’ yi ve etkilerini

anlatan ve çözüm önerileride sunan kitabımı uygun bir zaman ayırabilirse kendisine takdim etmek istediğimi

aktardım.

Daha sonra Web’de Cumhurbaşkanlığı yurttaşlarla iletişim sayfasından ayni isteğimi yineledim.

Son olarak sayın Akıncıya 24.11.2018 tarihinde sosyal medyada kendi kişisel hesabından mesaj attığını görünce

kendisininde samimiyetine güvenerek kişisel hesabına özel mesaj attım.

Onada cevap gelmedi.

En son Cumhurbaşkanlığı iletişim formundan bir mesaj daha gönderdim.

Ne kadar uzakmış ki sayın Cumhurbaşkanı onuda görmedi.

Cevap birtürlü gelmedi.

Halbuki istediğimiz sadece ziyaret edip Kıbrısın ve orta doğunun en büyük çevre kirliliğinin nedenlerini ve çözüm

önerilerinide içeren kitabı kendisine sunmak ve gelirinin kanser hastalarına bağışladığını anlatmak, olursa

kanser hastaları için destek almaktı.

İlk kendisine sunmak istediğim kitabı ne yazık ki vermek kısmet olmadı.

Artık dilerse kitapçılardan alabilir.

Diyeceğim o ki ;

Vatandaşla temas yalnızca festivallerle olmaz sayın başkan.Zamanınızı çok fazla almak istemeyen evinde

işinde gücünde olan ve teknolojinin sunduğu iletişim yolları vasıtası ilede size ulaşarak derdini anlatmak

isteyenler olabilir.

Cumhurbaşkanlığı yurttaşlarla iletişim sayfasınıda bu maksatla oluşturdunuz sanırım.

Fakat görünen o ki bir cevap yazacak kadar bile ilgilenen yok.

Eğer Cumhurbaşkanlığı ile ilgili web sitesi iletişim hatları kullanılmıyorsa diyeceğim bir şeyde yok.

Fakat Facebook hesabınızı kullandığınızı biliyorum.Mesajların yoğunluğundan belki gözünüzden

kaçmıştır.

Lütfen biraz daha dikkat.

İsteğim sadece Cumhurun makamında Cumhura fayda sağlayacağına inandığım bir randevuydu.

Canınız sağolsun.