<br /> <br /> KKTC ANAYASASI<br /> 1985 yılında Türkiye'deki 12 Eylül döneminin etkileriyle hazırlatılıp halka sunulan ve kabul edilen KKTC Anayasası bugün belki de Dünyanın en değiştirilemez Anayasası durumundadır..!<br /> Düşünsenize, tam 28 yıldır bırakın bir maddesini, bırakın bir cümlesini, tek bir kelime ya da virgülü bile değiştirilemedi..!<br /> <br /> Tabii KKTC Anayasasının tek bir virgülü dahi değiştirilememiş olsa bile günümüze değin, hegemonya işine geldiği gibi bu Anayasayı dahi çiğnemekten çekinmiyor uygulamada...<br /> <br /> <br /> İLKELER<br /> Sormak isterim;<br /> Mesela Laiklik ilkesi çiğnenmiyor mu?<br /> Çiğnenmiyor mu?<br /> Devletin dini ve milliyeti olur mu?<br /> İnsanların dini de olur milliyeti de ama devletin olur mu?<br /> Mesela Eşitlik ilkesi işliyor mu?<br /> Mesela Adalet ilkesi kullanılıyor mu?<br /> Mesela Devletçilik ilkesi ne durumda?<br /> Özelleştirmeler Devletçilik ilkesiyle bağdaşıyor mu?<br /> Ya Halkçılık?<br /> İnkılapçılık diye geçen Devrimcilik akla geliyor mu?<br /> Egemenlik?<br /> Cumhuriyetçilik?<br /> <br /> Bugün yürütmenin başında bulunan UBP bu konularda ne düşünüyor?<br /> Yaptıkları uygulamalar Anayasa ile ne derecede uygundur ?<br /> Uygun mudur?<br /> <br /> <br /> KAPATIRLAR MI ?!<br /> Mesela biz, yani CTP, kalkınma programı yaparken yasal yükümlülüklerimizi biliyor muyuz Anayasada belirtilen ?!..<br /> Anayasa bize ne söylüyor bu konularda?<br /> Yoksa kalkar birileri bize yine sorar mı bir gün Ne kadar Türk ve Müslümanız diye?<br /> Ve nihayetinde kendi kurdukları bu sisteme çomak sokulduğu hissine kapılırsa hegemonik çevreler, kapatmaya dahi giderler mi bir gün "çomak sokan" siyasal partileri?!<br /> Kim bilir?!<br /> <br /> KKTC anayasasının, Siyasal Partilerin Uyacakları İlkeler bölümündeki, Madde 71 diyor ki:<br /> <br /> (1) Siyasal partilerin tüzük, program ve çalışmaları, Devletin ülkesi ve halkı ile bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, halk egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ve Atatürk İlkelerine aykırı olamaz.<br /> <br /> (7) Bu maddedeki kurallara aykırı hareket eden siyasal partiler, Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine, Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkemece temelli kapatılabilir.<br /> <br /> BİİİR...<br /> Yasa toplumun huzuruna, milli dayanışmaya, insan haklarına, demokrasiye atıfta bulunuyor...<br /> Bir kere bunlar hukuki kavramlar değil; felsefi kavramlardır.<br /> Bunların anayasa içerisinde olmasının gerçek anlamda pratikte hiçbir yeri de yoktur..!<br /> <br /> Devam edelim...<br /> <br /> Siyasi parti tüzük ve programları da Atatürk İlkelerine aykırı olamaz diye "buyuruyor" !..<br /> Bu ifade siyasi partilere ve topluma Atatürk Milliyetçiliğini dayatma değil ise nedir?<br /> <br /> Ben Atatürk'ü seven ve saygı duyan biriyim, bundan da hiç rahatsız değilim, ama;<br /> siyasi liderlerin ne kadar önemli düşünceleri olursa olsun, onların düşünceleriyle, devleti ve siyasi partileri sınırlayan bir Anayasal düzen kurmak doğru bir düşünce değil...<br /> <br /> Milliyetçilik veya diğer ideolojiler, hangisi olursa olsun; bir devlet kendisini ideolojik olarak tanımlayamaz...<br /> Dindarlıkla da tanımlayamaz; Milliyetçilikle de...<br /> Siyasi partiler, kişiler, dernekler Milliyetçi olabilir, ama; bir devletin Atatürk Milliyetçisi olması demek; kendini diğer düşünce gruplarına kapatması demektir..!<br /> E peki nasıl olacak o zaman siyasal düşüncelerin özgürce ve demokratik bir biçimde tartışması ve proje üretmesi?!<br /> <br /> İşte bu yüzden;<br /> CTP Kalkınma Planı yazarken yasal yükümlülüklere de attıfta bulunması gerekir bu bir...!<br /> <br /> <br /> İKİİİ<br /> İkincisi:<br /> Bir örnek olarak;<br /> Eğer öğrenciler matematik konusunda imtihan edileceklerse, öğretmenleri de matematik denklemlerini çözmede yardımcı olacaklardır... Algılama becerilerine önem vermeyeceklerdir.<br /> Polotikacılar da politika belirlerken, GSYİH ile performanslarını neyin daha iyi duruma getireceklerini anlamak için çabalarlar...<br /> <br /> Ancak GSYİH toplumsal refah açısından yanlış bir ölçüyse!..<br /> O zaman yanlış bir amacı gerçekleştirme çabasındalar demektir...<br /> <br /> Örneğin;<br /> GSYİH sağlığa ne kadar harcadığımızı ölçüyor, bundan alınan randımanı değil !..<br /> Sonuçta sağlık sistemimiz günden güne daha yetersiz kalıyor ama "bize" göre herşey uçuyor (!)...<br /> <br /> <br /> ÜÜÜÇÇ<br /> Üçüncü ve son olarak da;<br /> şunu sorgulama ihtiyacı hissediyorum:<br /> <br /> Nasıl bir toplum istediğimize karar verdik mi?<br /> Verdik mi?<br /> <br /> Bu yüzden midir ki, piyasaların bizi istediğimiz yönde şekillendireceğine kanaat getiren anlayışlar geliştiriyoruz?<br /> Bu yüzden midir ki, Finans piyasalarının sermayemizi nasıl yanlış dağıttığını göremiyoruz?<br /> Sürekli kâr peşinde koşmak; umduğumuz toplumsal zenginliği yaratacak öyle mi ?!!<br /> <br /> <br /> BİR SIR!<br /> Size bir sır vereyim!:<br /> Ekonımik gelişmenizi gelecekten ödünç almak üzerine kurgularsanız, ayağınızı yorganınıza göre atmıyorsunuz demektir...<br /> Yani büyümenizin bir bedeli olur...<br /> O bedel de, doğal ve toplumsal kaynaklarınızı tüketmeye ve çevrenin bozulmasına dayanır.<br /> Sonuç olarak;<br /> gelecek nesillerinizi daha fakir ve muhtaç bırakırsınız...<br /> <br /> <br /> PASTA BÜYÜYCEKMİŞ!!!<br /> Ha!, Evet, sizin GSYİH değerleriniz, Merkez Bankası göstergeleriniz bunu yansıtmıyor ....<br /> 2008 krizi öncesi ABD'de yansıtıyor muydu?<br /> Yansıtmıyordu, ama kriz patlayınca herşey ters yüz oldu...<br /> Pastayı büyüteceğiz diyorlar bize..!<br /> Olabilir, belki de büyütürler; bu mümkün...<br /> Mümkün ama, pasta büyüyünce bu pastayı kimin yiyeceği belirtilmiyor!..<br /> Pastanın büyük olması, herkese, hatta pek çok Kıbrıs'lı Türk'e daha büyük dilim düşecek anlamına gelmez...<br /> Hatta büyük bir olasılıkla Kıbrıslı Türkler pastayı göremeyecekler bile; pastayı yiyenleri görecekler..!<br /> <br /> Verimliliği doğru şekilde ölçmüş olsaydık, bu derecede ödün vermek de söz konusu olmazdı...<br /> Hiç olmazsa bu sefer değişimi doğru algılayıp, doğru yöne yöneltelim...<br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br />