CTP’NİN SEÇİM VE REKLAM KAMPANYASI SINIFTA KALDI

“Kötünün iyisi değiliz; olayı o kadar da dramatize etmeyelim ana muhalefet konumundayız ama 21 milletvekiliyle gittik; 12 milletvekiliyle döndük.

“ Bu değerlendirme, deneyimli siyasetçi CTP Eski Genel Sekreteri Kutlay Erk’e ait.

Erk’e göre CTP girdiği son seçimlerde kan kaybediyor. Talat dönemini anımsatıyor: 21 milletvekili ve 14 belediyeyle M. Ali Talat’ın partiyi devraldığını; aynı Talat’ın partiyi 20 milletvekili ve 12 belediyeyle devrettiğini söylüyor.

Peki ne oldu da CTP son seçimde kan kaybına uğradı? CTP 12 milletvekiline düştü.

Yerel yönetim seçimlerinde 12 ve daha fazlası olabilirdi ama Talat’ın parti başkanı olmasıyla yeni bir hükümet kurarken DP ile ortaklığı terk edip UBP’yle ortaklık kurması; Erk’e göre bugünkü seçim sonucunun başlangıç aşamasını oluşturuyor.

Erk, bir sol ana akım olarak CTP’nin aldığı sonuçlar memnun edici değil. Sol’da hareketsizlik hakim. Erk, diğer sol tandanslı partilerin analizini yaparken,TKP-YG oluşmasaydı, TDP-BKP ittifakının daha iyi olabileceğini bu şekilde seçime gidilseydi yüzde 12- 15 oy bandına sahip olabileceklerini belirtiyor.

TDP yerinde sayıyor. TKP-YG’nin ise varlık gösteremediği iddiasında bulunuyor. Ve gelelim sol ana akım CTP’nin durumuna. Kutlay Erk, CTP’nin seçimlerde oy kaybına uğramasının önemli nedenleri arasında seçim ve reklam kampanyalarının eksik, hatalı ve yetersiz çalışmasını gösteriyor.

İşte CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk’in partisine yaptığı o yapıcı eleştirisi:

----// “CTP’nin daha iyi bir seçim ve reklam kampanyası yapmasını beklerdim. CTP’nin sokakları daha fazla meşgul etmesini beklerdim. Sol partiler siyaseti sokakta yapar. Çünkü sol partilerin muhatabı halktır. Sol parti meydanlar, sokaklarda, kahvehanelerde olur.

Ama öyle bir seçim yaşadık ki sanki seçim havası da yoktu. Zaten o seçim havası vatandaşta olmaz; onu parti olarak siz heyecanlandıracaksınız. Sokağa dökeceksiniz. Rakibinizin dedikodusunu, eleştirisini bir yere kadar yapabilirsiniz ama asıl yapılması gereken şey parti program ve projelerinizi halkla buluşturmak olmalı.

Yurttaş zaten sokakta dedikoduları konuşuyor kendi arasında veya kahvehanelerde konuşuyor abartılı bir şekilde. Sizin bunun üzerinden kampanya yapmanızın bir sınırı olmalı. CTP’nin reklam kampanyasını yürüten uzan bir ekip ve partinin kendi ekibi vardır ve onların senaryolarıyla devam eder parti başkanı.

Dolayısıyla bu senaryoyu yazanlar, kurgulayanlar ve bu senaryoyu uygulayanlarda bana göre hata var diye düşünüyorum.

Başarısız bir kampanya idi. Siz çıkarsanız ve kitlelere olumsuz bir mesajla hitap ederseniz mesela “Ne demek umut yok?” dediğinizde bu olumsuz bir mesajdır. Halk zaten umutsuzdur. Onlar da diyecek ki “Bunlar da aynı bizim gibi düşünüyor.” Siz “Ne demek umut yok?”u sonradan altını açıyorsunuz. Umut bendedir, o bende, şu bende falan filan dersiniz ama o anda zaten film kopuyor.

Bana göre CTP’nin bu seçim kampanyasındaki kurgusu, slogan ve uygulama açısından eksiklikler, hatalar ve yanlışlarla doludur. CTP’nin parti tüzüğünde de vardır; diyoruz ki CTP yerel yönetimler üzerinden büyüyecek. Genelde bu her yerde böyledir.

CTP’nin yerel yönetimlerle ilgili söylemini dahi biz bu reklam kampanyasının içinde göremedik; ihmal edilmiş..

Kaldı ki önümüzde yerel yönetimler seçimi var. Yani siz bu seçimlerde yerel yönetimlerden de yararlanmıyorsanız önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinde de CTP’nin reklam kampanya şirketi, yurtdışındandır. Ancak yıllardır partiyle çalıştıkları için hem partiyi hem de Kıbrıs Türk toplumunun yapısını iyi biliyor. Asıl parti yönetimiyle reklam firması arasında yönetilen sonuçta bazı hatalar oldu bana göre.

Bizimle “Şöyle bir kampanya yürütüyoruz.” Şeklinde görüşen ve danışan, konuşan fikir isteyen, fikir alan kimse olmadı.”