Bu sistem değişecek diyor CTP bu kez…

Kim atmaz ki bunun altına imzasını!

Zaten bütün derdimiz, sıkıntımız bu değil mi yıllardan beridir…

Sistemsizliğin sistem olduğu bir ülkede yaşıyoruz!

Lafın çok, icraatın az, hatta hiç olmadığı bir ülkede yaşıyoruz…

Gelen ve gidenin aynı olduğu!

Ya da öyle şikayet edildiği…

CTP’nin en çok kızdığı şikayettir bu aslında!

Diğer partilerle aynı kefeye konulmak rahatsız ediyor haliyle…

Ama başkaları değil de kendi içinden söylendiği zaman daha bir başka anlam kazanıyor!

Çünkü artık sadece dışarıdan değil içeriden de bu tür sitemler yükseliyor…

Sistemin partisi oldu diyor, yıllarını CTP’ye verenler!

CTP sistemi değiştirebilir mi?

Kesinlikle evet!

Ama önce kendi özeleştirisini yapmak kaydıyla…

Hükümet ettiği günleri masaya yatırabilir m?

Yatırırsa, içindekileri ayıklayabilirse elbette bu sistemi değiştirmek için önlerinde bir fırsat olacaktır…

Hele de eski bakanlarının ihale takiplerini!

5 Yıldızlı otellerde isimlerine ayrılan odaları…

Perde gerisi pazarlıkları mercek altına alırlarsa sistem zaten kendiliğinden değişecek, sistemi değiştirenler gelecek, statükonun bekçileri tarihten silineceklerdir!

Sistem değişir de öyle sloganlarla filan değil…

Gerçekleri masaya yatırarak, iktidar olunca solun değerlerini unutanları değiştirerek!

Tufan hoca aslında işin başında bize göre de CTP için umuttu…

Sadece CTP için değil bu ülke için de!

Ama koltuğa oturduktan sonra bir şeyler oldu işte…

Örneğin adayların belirlendiği gün!

Divana baktık, eskilerden bir tek kişi bile yoktu…

Kim bilir ne mesaj veriyordu kendince?

CTP yenileniyor mesajı olabilir mi mesela?

Belki olabilir ama bu bile kendi partililerince yadırgandı…

Sanki de geçmişi silmek ister gibi algılandı!

Tamam CTP’nin geçmişinde de bir çok hata yapıldı ama…

Hataların yanında başarılar da vardı!

Ama o bir çırpıda sildi attı onları…

Sonra kontenjan adayları…

Hadi Birleşik Güçler konseptini anlarız da!

Hem CTP kökenli olduğu halde, bazı isimleri kontenjan adayı olarak göstermesi hadi bizi bırakın bir kenara kendi partilisini bile şaşırttı, kızdırdı…

Demokrasiye müdahale olarak algıladı bazı partililer bunu!

Tufan’ın parti içinde ‘kadro’ kurmak istediği tartışmaları bile yapıldı…

İyi de ne kadrosuydu bu?

Şirket gibi bir şey miydi bu, ya da diğerleri ne olacaktı?

Başka bir eleştiri…

CTP bir dava partisidir ama adaylarına baktığınızda parti içinde görev alanların neredeyse bir çoğu milletvekili adayı oldu…

Bunun adına da iktidar hırsı dedi bazıları!

Sanki de dava bitmiş, koltuk arzusu başlamıştı davanın savunucuları arasında…

Herkes artık milletvekili hatta bakan olmak için can atmaya başlamıştı!

İşte bütün bunlar CTP içinde sıkıntı yaratan konulardır…

Tufan hoca hiç kırılmasın gücenmesin, kendi içindeki genç kesim bile artık ikinci parti olduklarını kabul etmiş durumdadır!

Tufan hoca çok iyi başladı da…

Sanki şu sıralar bir bocalama dönemi geçiriyor gibi bir hava hakim camiada!

En azından içeride bunlar konuşuluyor…

Dışarıya da bunlar yansıyor!

Siyaset artık memura yasak değil!

Aslında yasak da…

Yasağı takan filan kimse yok!

Aday olan bürokratlardan bahsetmiyoruz burada…

Aday olmayan müdür ve amirlerden bahsediyoruz!

Adaylar ve seçim sloganları belli oldu ya…

O çerçevelerin içinde resimler yayınlanıyor, onlarca, yüzlerce!

Ne kadar çok partili olduklarını ispat etmeye çalışıyorlar belli ki…

Yeni dönemde yine o makamları başkalarına kaptırmasınlar diye!

Yasalar kimin umurunda ki?

Sadece merak işte?

3’lü koalisyona doğru…

Biz değil de partililer söylüyor bunu…

Birçoğunun hesabına göre iki partinin sandalye sayısı iktidar olmaya yetmezmiş!

Ağız birliği yapmışlar gibi üçlü koalisyondan bahsetmeye başladılar…

İyi de bu o kadar kolay bir şey mi?

Zor ve karmakarışık!

İşte bu nedenle daha 7 Ocak gelmeden ardından yine erken bir genel seçim diyenlerin sayısı her geçen biraz daha artıyor…

Sanki de kaos bizi bekliyor gibi bir şey bu!

Bir yeriniz büyüdü mü?

Kara Cuma çılgınlığı…

Bizde de moda haline geldi bu sene!

Bazı firmalar birleşti ve sözde büyük indirimler yaparak müşteriyi cezbetme yarışına girdiler…

Neymiş bilmem ne kadar indirim filan!

Oysa dikkatle olanların gözünden kaçmadı…

Bir çok alıcı normal fiyatların önce yükseltildiğini sonra da sanki de aşırı bir indirim yapılıyormuş gibi vitrinlere tabelalar konulduğunu fark etmiş!

Bu Kara Cuma işini kim bizim ülkeye  monte etmeye çalıştıysa artık…

Bir yerleri büyüdü mü acaba?

Bürokratlar kayıp!

Bu seçimlerde de çok sayıda bürokrat milletvekili adayı olarak halkın karşısına çıkacak…

Gelen bütün vatandaşların işlerini onlar takip ediyor ya!

Terfiler, kırsal kesim arsaları ve istihdamların altında onların imzası var ya…

Haklı olarak hepsi de şanslarını denemek istiyorlar!

İtirazımız yok ama…

Daha yasalar gereği görevlerinden izinli sayılmadan bile makama uğradıkları yok!

Vatandaş eziyet çekmeye devam ediyor…

Listeleri kim dağıttı?

Demokrat Parti de artık hem adaylarını hem de sıralamayı bitirdi…

Parti içinde sanki bir partili ve partisiz gibi bir hava hakimdi!

Daha doğrusu eski ve yeni partililer çekişmesi…

Listeler uçuştu havalarda!

Adaylar birbirini kesmek için tüm güçlerini kullandılar…

Şimdi de bazılarının başka partilerle ittifak yapıp mühür kıracakları iddia ediliyor!

Sanki de parti içinde gizli bir el dolaşıyor gibi geldi bize…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kamil KAYRAL, seçim öncesinde hemşirelerin terfileri konusunda siyasilerin bir takım ayak oyunları ile yasal olmayan kararlar aldıkları şikayet edilmeye başlandı. Acaba diyoruz bu konuda Kamu Hizmeti Komisyonu devre dışı bırakılmaya mı çalışılıyor? Konuyu bir eşeleyin deriz!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, iyi mi yoksa kötü mü ediyorlar bilemiyoruz ama Karpaz’da bazıları ellerinde AKP’li vekillerin resimlerini göstererek size destek sağlamaya çalışıyor diye ihbarlar gelmeye başladı! Bölge halkından tepkiler geliyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Enver ÖZTÜRK, YDP’den aday olmak için epey gidip geldiğiniz ve sıra konusunda anlaştıktan sonra adaylıkta karar kıldığınız konuşuluyor. Hayırlı ve uğurlu olsun, tecrübeli bir siyasetçi olarak partiye katkılarınızın çok olacağından kimsenin kuşkusu yok…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bazı bakan, vekil ve örgüt başkanlarınız ellerine makası aldı kesmeye başladı bile! Böyle devam ederlerse sadece size değil partilerine ve doğal olarak kendilerine de zara verecekler. Bu sıkıntıyı mutlaka aşmalısınız!

Sayın Abdullah ÖZTOLGALI, tamam seçimlerde aday olduğunuz diye ada çapında çalışmalara başladınız ama özellikle kırsaldan gelen vatandaş sizi dairede bulamayınca mağdur olduklarını belirten mesajlar göndermeye başladılar bilesiniz!

Sayın Hasan ONALT, UBP adayları arasında Mağusa’da şansı adaylar arasında gösterilmeye başlandınız! Özellikle de iş çevrelerinden ciddi destek alacağınız konuşuluyor. Bakalım beklenen sürprizi gerçekleştirebilecek misiniz?

Sayın Buray BÜSKÜVÜTÇÜ, tüm partiler adaylarını belirlerken sizin bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşadığınız aday bulmakta güçlük çektiğiniz söyleniyor. Bu kadar üzülmeye değer mi, şansınızı bir dahaki seçimlere de bırakabilirsiniz!

Sayın Hüseyin KAYIM, Girne’de bu kez kazanmanız için Lefkoşa’dan bazı üst düzey kişilerin sizin bölgede ekipler oluşturmaya başladıkları iddia ediliyor. Siz yine de bunun geri de tepebileceğini göz önünde bulundurun deriz!

Sayın Hüseyin-İmam ALTINBAŞ, KKTC’deki HSCB şubelerinin kapısına Albank’ın tabelasını asmak için sadece iki gün kalmış ve müşteri portföyünü arttırmak için çok cazibeli avantajlar sağlamak için kolları sıvamışsınız bile. Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Aytaç ÇALUDA, Lefke’den milletvekiliğini kazanmanıza kesin gözüyle bakılsa da yine kendi partililerinizin eski defterleri karıştırmaya başladığınızı biliyor muydunuz? Onun için gecenizi gündüzünüze katmaktan başka bir şey yok haberiniz olsun…

Sayın Asım VEHBİ, son birkaç güne kadar DP’den Lefkoşa kontenjan adayı olarak çıkmanız bekleniyordu ama artık ne olduysa son gün vazgeçtiğinizi öğrendik. Artık iyi mi yaptınız yoksa kötü mü onu da ileriki günlerde göreceğiz değil mi?

Sayın Sonay ADEM, partinizin sadece Mağusa bölgesinde değil ada genelince en çok güvendiği isimlerin başında geliyorsunuz! Eğer baraj sorunu yaşamazsanız da Meclisteki koltuğunuz şimdiden hazırmış bile, gazanız mübarek olsun…

Sayın Asım İDRİS, 7 Ocak’ta seçilseniz de seçilmeseniz de artık eğitime camiasına dönmeyeceğinız kararını aldığınıza göre sizin için profesyonel siyasetçilik de başlamış demektir! Siyasetin temiz yüzü olarak yolunuz açık olsun deriz…

Sayın Özel KADIOĞLU, sizin mekan artık örgüt binası olmakta çıkıp genel merkez gibi çalışmaya başlamış. Yani diyoruz çay ve kahve fiyatlarını biraz artırsanız bile köşeyi döndünüz demektir. Bu arada kuzuların ne zaman çevrileceğini merak edenlerin sayısı hızla artıyor bilesiniz…

Sayın Erhan ARIKLI, yeni bir anket manipülasyonu ihbarı alıp ada çapında buna ağır tepki göstereceğiniz söyleniyor. Desenize demek ki birileri yeni meclis aritmetiğini belirlemek için epey teşvik aldılar! Durun bakalım daha neler duyacağız!