Özyiğit, ortak metnin federal çözümü içerdiğini anımsatarak, “yapılması gerekenin, alternatif çözümler gündeme getirerek başka tartışmalar ve gerginlikler yaratmak yerine, masada samimi bir şekilde federal çözümü zorlamak olduğunu” vurguladı.<br /> <br /> Özyiğit, TDP Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun iki devletli çözümü gündeme getirmesinin hem gereksiz olduğunu, hem de kimseye faydası olmayacağını savundu.<br /> <br /> Özyiğit, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile DP-UG ve UBP liderliklerinin de, “iki devletli çözüm söyleminin üzerine balıklama atmaları ile gerçek niyetlerini bir kez daha ortaya koyduklarını” ileri sürdü.<br /> <br /> Gerginliğin ortadan kaldırılması ve tansiyonun düşürülmesi için eş zamanlı adımların atılması gerektiğini yineleyen Özyiğit; “Bu bağlamda uluslararası hukuk dışındaki faaliyetlerin sonlanması, hangi amaçla olursa olsun tatbikatların iptal edilmesi, Türk gemilerinin geri çekilmesi ve aynı anda Anastasiadis’in masaya dönerek görüşmelerin yeniden başlaması ve kısa sürede sonuçlanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.<br /> <br /> “MEKİK DİPLOMASİSİNİ DESTEKLİYORUZ”<br /> <br /> Gerginliğin aşılması için BM tarafından önerilen mekik diplomasisine Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun karşı çıktığını savunarak bunu doğru bulmadıklarını belirten Özyiğit, mekik diplomasisinin faydalı olacağına inandıklarını kaydetti.<br /> <br /> Özyiğit, Kıbrıs’ta erken zamanda adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması için, öncelikle her iki liderliğin de samimi olması gerektiğini, ancak her iki liderin de federal çözüm yönünde samimi olmadıkların, Eroğlu’nun konfederasyonu, Anastasiadis’in ise üniter devleti federasyon olarak kabullendirme çabasında olduğunu iddia etti.<br /> <br /> Özyiğit, TDP olarak iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyon ile tek egemenlik, tek vatandaşlık ve uluslararası tek kimlik olgularını içeren ortak metni desteklediklerini ve bu zeminde görüşmelerin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.<br /> <br /> Özyiğit, “Taraflar gerginlik ortamına son verecek adımları atarak, müzakerelerin yeniden başlamasına ve al- ver sürecine geçilmesine olanak sağlamalıdır. Çözümsüz geçen her günün tüm Kıbrıslıların zararına olduğu gerçeğini artık herkes belleğine iyice yerleştirmeli ve toplumların aydınlık geleceği için uğraşmalıdır” dedi.<br />