Küçücük bir virüs.

Dünyayı etkiledi.

Ülkemizdeki 6 vaka paniklemeyelim diyenleri bile panikletmeye yetti.

Zira, devletin tepesindekileri OHAL’i tartışacak noktaya kadar getirdi.

Şimdi bekliyoruz iki haftalık ‘’gönüllü’’ ev hapislerimizde.

Küçücük bir virüs.

Tespiti önemli.

Gündemi belirleyecek olan, devleti, doktorları, halkı yönlendirecek olan tek bir unsur var.

Virüsün varlığının ispatı.

Varlığı nasıl ispatlanıyor?

Ya hasta olup hastanın klinik seyri ile ya da Virüs Testi ile.

Virüs testi konusunda kim yetkili?

Devlet.

Buraya bir virgül koyalım….

Şimdi, önce ilk vakayı hatırlayalım:

Alman hastanın eşinde ilk test negatifti, iki gün sonraki testte pozitif çıktı.

Altıncı vakada ise, yapılan dördüncü testte pozitif çıktı.

Yani elindeki anahtarın doğru kullanılması, doğru kapıları açması durumunda ilerleyebiliyor devlet.

Devletimiz, viral enfeksiyon geçiren, ateşli-öksürüklü bireylerde, bunun COVID-19’a bağlı olup olmadığını anlayabilmek için teste muhtaç.

Devletimiz, virüs tehlikesinin arttığını ya da azaldığını ilan edecekse yine teste muhtaç.

Bu test, devletimizin tepesinde OHAL için kavga edenlerin kavgalarını alevlendirecek ya da dindirecek iksirdir aynı zamanda!

Şimdi devam edelim:

Özel kliniklere, özel hastanelere gitmeye devam eden hastalar var. Ateşi, öksürüğü olanlar da var aralarında.

Ateşli bir hastaya ‘’ ona bakmam’’ diyen doktor da var,

Ateşli bir hastada çaresiz kalıp olası COVID-19 şüphesi ile devlete gönderdiği hastası ‘’sana test yapmaya gerek yok’’ diyerek geri çevrilen doktor da var,

Ateşli hastasını devlete gönderip COVID-19 testi yaptırabilen doktor da var…

Değerli okurlar;

Ülkemizdeki COVID-19 olaylarının üzerindeki belirsizliği kaldıracak iki önemli konu var.

İlki, COVID-19 Testi, ikincisi ateş ve öksürüğü olan hastaya hangi sağlık merkez(ler)in bakması gerektiği.

Bu iki konunun, virüsün erken tanısının ve yayılımın önlenmesi anlamında hayati önemleri var!

Tedavi ve karantina da zaten bunlardan sonra gelen bir konu…

Son günlerde kurulduğunu bildiğimiz bir Korona Virüs Bilim Kurulu var.

COVID-19 ile ilgili her kafadan, her meslek örgütünden çıkacak sesleri bir araya gelmesini sağlayacak, virüs ile mücadelede önümüze ışık tutacak bir kuruldur bu.

Tabii, doğru ve etkin işletilmesi durumunda…

COVID-19 Testi’nin hangi test olacağı,

COVID-19 Testi’nin hangi kriterlere göre yapılacağı,

COVID-19 Testi’ni yapmaya hangi laboratuvarların yetkilendirileceği,

Ateş ve öksürük şikayetleri olan hastaların nerelere yönlendirilmesi gerektiği,

Verilerin işlenmesi, takibi, kaydı ve saklanması,

Test sonuçlarına göre alınacak yeni tedbirler,

Başta Türkiye ve Güney olmak üzere diğer ülkelerle atılması gereken ortak adımlar,

Vakaların takipleri,

Karantina prosedürleri,

Ve normal hayata kademeli dönüş süreçleri gibi konuların hepsi ama hepsi bu bilim kurulunun önerileri ve yönlendirmeleri doğrultusunda olmalıdır.

Korona Virüs Bilim Kurulu, COVID-19’un altın anahtarıdır.

Bu mücadelede tek ve yetkili kurum olarak ön plana çıkarılmalıdır.

Bu kurulun ön göreceği, doğru analizler ve doğru veriler ışığında da devletin tepesindekiler, siyasi polemiklere girmeksizin, devlet olmanın gereğini yapmalıdırlar.

Bilim ve devletin buluşması gereken gün, bugündür…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899