Akıncı’ya yönelik ciddi şekilde başlatılan karalama kampanyası akılları donduracak cinsten…

Eleştiriler Türkiye Cumhuriyeti milletvekilleri ve parti genel başkanları tarafından dilin kemiği olmadığını bir kez daha açığa çıkarıyor.

Ne demek biz olmasaydık çöpçü bile olamazdın?

Ya da ne demek haddini aştın?

Hangi devlet başkanına, hangi ülkenin cumhurbaşkanına, başka bir ülkenin üstelik de kardeş ya da ana yavru ilişkisi içinde olduğunu söyleyen ülkeler arasında böyle bir cümle kurulabilir?

Asıl haddini aşmak bu değil midir?

Seçim sürecine girilmiş olması, bu türden haddini aşan cümleleri mazur gösteremez, haklı çıkaramaz.

Şaşılacak kadar yoğun ve şaşılacak kadar ağır eleştirilerin gelmekte olduğunu, hatta bunların daha başlangıç olduğunu hissettiriyor söylenenler!

Yalnız bu türden sözler, sanıldığı gibi, Akıncı’ya yönelik ya da Akıncı gibi düşünenlere yönelik bir tepki oluşturulmasını sağlamak yerine, halkı daha da kentler ve daha da birbirine sarılmaya iter. Bizden söylemesi!

Her ne yapmaya çalışıyorsanız, ki ne yapmaya çalıştığınız çok açıktır, ters tepecek bilesiniz.

Yıllardır kimliksizleştirmekten, yıllardır dünya üzerinde esamesi okunmayan bir halk haline getirilmekten, gizli ve kim olduğu bilinmeyen bir toplum olarak yaşamaktan sıkıldık…

Kıbrıslıyım dediğinde ya Türkiyeli ya da Kıbrıslı Rum olarak anılmaktan sıkılmış bir toplum karşısında, bu kadar aşağılayıcı cümleler ve seçilmiş bir lidere de böylesine hakaretler yağdırılmış olması hiç hoş değil.

Dilerim Akıncı bunlar karşısında sessiz kalmaz.

Dilerim Akıncı’nın sözcüsü, Akıncı’yı destekleyenler ve onu desteklemediği halde Kıbrıs’ın satılık olmadığı bilincini zihnine ve kalbine yerleştirmiş olanlar buna cevap verir.

Buna tepkisiz kalınmamasının gerekliliği açıktır.

Kaldı ki AKP’li milletvekilinin “Biz olmasaydık çöpçü bile olamazdın” sözü bir mesleği aşağılayan ve emekçi bir sınıfı yerle bir eden bir tanımlama değil de nedir?

Bunu da söylemek gerekiyordu ve ben bunu dile getirmeden duramazdım...

Bunun için bu meslek grubunun da ciddi ciddi bu tanımlama ile neye vurgu yapıldığını sorgulaması şart! Akıncı'nın ya da bu ülkedeki herhangi bir insanın, ekmek parası kazanmak uğruna, hangi mesleği yapıyor olduğunun aşağılanarak açıklanmasından ya da sınıflar arası farkın bu şekilde vurgulanmasından rahatsız olunmayacağını düşünemiyorum bile.

***

Belli ki çok sert bir seçim süreci olacak. Belli ki bizi yine zor günler bekliyor.

Seçim süreci içerisinde, dilerim, vakti zamanında, meclis kürsüsünden söylenen oylara müdahale, oy satın alma ve buna benzer eylemler gerçekleşmez…

Asla bu tipten eleştirilere maruz kalmayacak, asla Türkiye kanadından eleştirilmeyecek adayların da gerekli tepkiyi koyması şart.

Arkasındaki gücü korumak adına sessiz kalmak çok etik bir tutum olmayacaktır.

Kıbrıslıların ciddi anlamda eleştirmesi ve asla kabul edilemeyecek bu türden açıklamaların artık ne zaman son bulacağını sanırım tasarlamamız ve ortaya koyacağımız tepkilerle varoluşumuzu kuvvetlendirmemiz şart oldu.

Dr. Çiğdem DÜRÜST