-Eve döndüğüde büyük kızı Annesine , “Anne, önemli bir şey var!” der , “Hani televizyonda falan duyuyoruz ya, tacizli macizli şeyler. Kardeşim de dedemin ona bunları yaptığını söylüyor!”

Anne , “Olur mu öyle şey! Muhakkak yanlış anlamıştır” der ve  panik halde küçük kızının yanına gider. İçeri girer, çocuk mutsuz bir şekilde Annesinin  yatağında yatıyor.Anne  yanına uzanır, kolunu da başının altına koyar.  “N’oldu bir tanem?” der.Çocuk “Bir şey yok!” der. “Ben senin annenim ama biz arkadaşız aynı zamanda, ne olduysa anlatabilirsin bana rahatlıkla!” der.

Öyle deyince,çocuk  iki elinin parmaklarını birbirine sokar, hani kuş kafası yaparız ya parmaklarımızla, öyle, “Anne, dedem bana bunu yaptı!” der. “Sonra dudaklarımdan öptü” .

 “Biz de öpüyoruz seni, belki sen yanlış anladın!” der Anne.

 “Yok, ben yanlış anlamadım, dedeme ceza ver!” der çocuk. “Tamam” der Anne , “Eğer kötü bir şey yapmışsa söz ceza vereceğim!” “Daha başka bir şey yaptı mı?” “Evet, külodumu çıkarttırdı” . Çok kötü oldum. “Başka?” der Anne. “Kucağına oturttu” der.. Sonrada......

Yukarıdaki satırlar yaşanmış bir olaydan kısa bir alıntı.

Çocuk istismarı.

Son günlerde yine gündemde.Duyduğumuzda kanımız donuyor.Çocuklarımız aklımıza geliyor.Profillerimizi kararatıp idam çığlıkları atıyoruz.Sonra unutuyoruz.Çözüm bulması gerekenlerde bizlerde.

Taki bir sonrakine kadar.

 Dünya Sağlık Örgütü'nün 2017'de yayımladığı "Çocuklara Yönelik Kötü Muamele" başlıklı raporda, dünya genelinde her dört çocuktan birinin fiziksel şiddete maruz kaldığı kaydedildi.

Dünya genelinde geçen sene kötü muamele gören çocukların yüzde 26'sı cinsel istismara maruz kaldı. Bu cinsel istismar mağdurlarının yüzde 18'ini kız çocukları, yüzde 8'inin ise erkek çocukları oluşturdu

Türkiye’de çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarında son 10 yılda yüzde 125 oranında artış var ve  her 4 saatte bir çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını söyleniyor.

Belki tümünü engellememiz mümkün değil.

Fakat büyük bir çoğunluğunu önlemek mümkün.

Ceza bir caydırıcı yöntem olarak düşünülebilir.Fakat ne yazık ki  sorunun büyük bir bölümünü  çözmede yinede yetersiz.

Peki ne yapacağız.

Çocuk istismarında en temel sorunlardan birinin  bu kötü olayın fark edilmesinde güçlük yaşanması ve fark edildiğinde geç kalınmış olması.

Bunun içinde yapılması gerekenler belli.

Devlet tarafından uzmanlardan oluşacak bir bölümün  veya sosyal yardım dairesi gibi bir birimin  özellikle riskli bölgelerde aile ziyaretleri gerçekleştirmesi.

Bu ziyaretlerde ihmal ve istismar konusunda risk haritalarını oluşturması.

Koruyucu ve önleyici hizmetlerin yanı sıra, istismar olayının meydana geldiği andan itibaren, hızlı müdahale, mağdurun ve ailenin desteklenmesi ve rehabilitasyonu konusunda  adımlar atılması.

Bir  Sosyal Destek Hattının   7 gün 24 saat ücretsiz olarak işler vaziyette olması. Anında müdahale ve destek imkanı sağlaması..

Çocuk İzlem Merkezleri oluşturulması. Çocuk İzlem Merkezlerinde, savcı, doktor, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog eliyle bütün işlemlerin  tek seferde gerçekleştirilerek çocuğun ikincil örselenmesinin önüne geçilmesi.

Bizimde gözümüzü dört açmamız etrafımızda görüp şüphe duyduklarımızı bildirmemiz.

Zormu .Değil.

Hele bizim gibi küçük bir ülkede hiç değil.

Ama oturmayacağız.Kalkıp kapı kapı dolaşacağız.

Ayni seçimlerde kapı kapı dolaştığımız gibi.

Ama işin kolayına kaçıyoruz.

Ayni çevre gibi.

Kirlenmesini önleyici tedbirleri almak yerine Kirlenmesini ve temizlenmesini bekliyoruz.