Traji komik bir süreç yaşıyoruz siyasette…

İsteyen ağlar isteyen güler yani!

Ağlanacak halimize gülüyoruz şu anda…

Siyasetin sefaleti gibi bir şey bu!

En çok niye üzülüyorum biliyor musunuz?

Medyanın ve medya mensuplarının suçlanmasına!

Dedikodu diyorlar…

Duyum diye tutturuyorlar!

Gıybet yapıyorlar diyen de var…

Aslında hükümet ayaktadır diyerek kendilerini kandırıyorlar!

Peki buna kim inanıyor dersiniz;

Hükümetten menfaati bitecek olanlar…

Bir de hükümete gelince o menfaatlerin üstüne oturacak olanlar!

Olay bu kadar basittir…

Kudret hoca aslında doğru olanı yapıyor…

Hükümeti bozmayıp bozulmasını bekleyerek!

Niye durup dururken hükümeti bozan taraf olsun ki…

Önü açık bir siyasetçi ve o da kıvrak zekasını kullanarak olayı akışına bırakıyor!

Cepte para yok…

Maaş ödemesine sadece 3 gün kaldı!

Merkez Bankası 80 Milyon TL borç vermezse maaşlar ödenmeyecek ki Özersay dün sabah Merkez Bankası Başkanı ile her halde havadan sudan konuşmadı…

Sonra da Tufan hoca maaş ödeyemeyen hükümetin başı olarak istifasını verecek!

Peki verir mi?

Bu konuda partisi ikiye bölünmüş durumda…

Ankara’nın suyuna gitmesini isteyenler var!

İstemeyenler dişlerini göstermeye başladılar bile…

Bu konuda suçlu medya değil çocuğun adını koyamayan siyasilerdir…

Evcilik oyununa çevirdiler artık bu işi!

Oysa köyün minareleri çoktan görüldü, ferman verildi bu hükümetin kaderi belirlendi ama…

Ah şu çirkin siyaset var ya işte!

Siyaseti halk için değil de rant için yapanlar…

Delikanlı gibi ortaya çıkıp da ipi çekemeyenler!

Ve tabi ki siyasetten ekmek yiyen ve yemek için gün sayanlar…

Suçlu onun için medya değil siyasiler ve onların yandaşlarından başkası değildir!

Bekleyip göreceğiz elbette…

Biz çocuğun ismini biliyoruz da onlar hala ne olacağın söylemeye bile cesaret edemiyorlar!

“Üyelerimizi afişe etmeyeceğiz…”

"Sevgili Özadam, 353 kişinin katılım şöleninde bol miktarda foto çekildi sosyal medyadan paylaşıldı. 200 kg. Çiğ köfte yenildi. Şölen 3 TV kanalından da yayınlandı. Ama kontrol ettik gerçekten de basın bildirisine foto eklenmemiş. Bence fotodan ziyade "Niye isim yok?" diye sormalisin. Üyelerimizin isimlerini artık yayinlamayacagiz. Çünkü UBP iş başına geliyor. UBP nin baskilarina üyelerimizin dayanması zor. Bunun için üyelerimizi afişe etmeyeceğiz."

(Erhan ARIKLI)

MERAKLI KÖŞE?

Halkın yüzüne nasıl bakacaklar?

Bu hükmet fiilen bitmiştir ama…

Acı gerçeği bir türlü açıklayamıyorlar!

Aksine hükümet devam ediyor diye de halkla dalga geçiyorlar…

Sabredin diyorlar!

Sanki de başarılı bir dönem geçirmişler gibi…

Oysa durum bambaşka!

Gerçekler orta çıkınca ne diyecekler, halkın yüzüne nasıl bakacaklar doğrusu çok ama çok merak ediyoruz…

1 kilo asfalt bile yok!

Ülkenin gündemi hükümetin akıbeti…

Gidecek mi kalacak mı?

Oysa acı gerçekler var ortada…

Yollar aşırı yağışlardan dolayı delik deşik olmuş!

Belediyelerin durumu malum…

Karayollarında 1 kilo asfalt bile yok!

Ama direniyorlarmış gibi yapıyorlar…

Mülkiyet kimde olacak?

Şu anda sayılı günleri olan hükümetin bazı üyeleri hala protokol üzerinde ahkam kesiyor…

Kamu-özel ortaklıkları konusunda!

Özellikle limanlar konusu…

Bazı parti başkanları diretiyormuş!

Ortaklığa tamam ama mülkiyetin bedeli KKTC’de kalsın diye…

Haklı olabilirler ama!

Artık bu sizin sorununuz olmayacak ki…

Denktaş şov mu yaptı?

Bizim ülkede gündem çok…

Eleştiri kültürümüz maşallah tavan yapmış durumda!

Serdar Denktaş eline ot biçme makinesini alıp temizlik yaptı…

Burada örnek olma mesajı verdi ama!

İşte siyasetin gözü kör olsun…

Siyasi şov yaptığı yönünde suçlamalar yapılıyor!

Denktaş’ı iyi tanıyanlardanız…

Göstermelik bir şey yaptığını da şimdiye kadar hiç görmedik!

Neyse odur yani…

MESAJ KUTUSU

Sayın Tufan ERHÜRMAN, sizin sıkıntınız bir değil şimdi daha fazla hale geldi. Zira parti içinde durumu fırsat bilip CTP’nin özüne dönmesini bekleyenler artık yüksek sesle konuşmaya başladı. Umarız süreci kazasız belasız atlatırsınız…

Sayın Kudret ÖZERSAY, dünkü Merkez Bankası Başkanı ile görüşmeniz bile hükümetin kaderi konusunda ince mesajlar içeriyordu. Bu arada kravatsız ziyaretiniz de gözlerden kaçmadı hayırdır bunun da ayrı bir anlamı var mıydı?

Sayın Rifat GÜNAY, sanırız bizim memleketi şimdi daha iyi tanıyacaksınız gibi geliyor bize! Bu hükümetin kaderi sizin ağzınızdan çıkacak birkaç kelimede olacak ve kaderini de siz belirlemiş olacaksınız. Keyfini çıkarın deriz!

Sayın Mustafa AKINCI, bazı meslektaşlar yabancı basına daha fazla ilgi gösterdiğinizi düşündüklerinden olsa gerek ki sitem mesajları göndermeye başladılar. Siyasette bu sıralar her şey mubah sayılır artık değil mi?

Sayın Hasan Ulaş ALTIOK, CTP ile iplerin kopmasına az bir süre kala sizinle birlikte olanların olduğu ifadesi bir hayli merak uyandırdı. Bu ateşi siz yaktınız bakalım alevin gücü ne kadar olacak ve partiyi nasıl etkileyecek!

Sayın Ersin TATAR, siz her ne kadar Cumhurbaşkanlığına aday olmadığınızı üstüne basa basa söyleseniz de belli ki birileri fena kafaya takmış ve sizi aday yapmak için elinden geleni yapıyor. Perde gerisinde neler dönüyor dersiniz!

Sayın Filiz BESİM, vatandaşın en fazla tükettiği su konusunda bazı firmalardan her ne kadar eleştiri alsanız da aslında doğru olanı yaptınız. Bir de bu işletmelerde gıda ya da kimya mühendislerinin çalıştırılması zorunluluğunu getirebilirseniz iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız.

Sayın Zehra AVKIRAN, yüklü miktarda bir para ile yurt dışına çıkıp iletişimi koparmanız alacaklılar arasında büyük bir panik yarattı. Umarız hatanızı erken fark edip ülkeye geri döner ve kendinizi affettirirsiniz, zira bu işlerin sonu da yok değil mi?

Sayın Ali Özmen SAFA, sizin medya grubunda ciddi bir hareketlilik olduğu yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Biraz daha gecikirseniz kadronuzda önemli eksiklikler olacağı iddia edilmeye başladı haberiniz olsun istedik!

Sayın Fatma KİŞMİR, bir yanda patron diğer yanda canınızın bir parçası oğlan uzlaşmaya varınca derin bundan en fazla siz memnun olmuşsunuz diye duyduk. Madem ki tatlıya bağlandı sorunlar da kendiliğinden bitti değil mi?

Sayın Osman GÜVENİR, ciddi bir fıtık ameliyatından sonra eski sağlığınıza hızla kavuşma süreci yaşadığınızı duyduk büyük geçmiş olsun. Bu arada yeni kitap çalışmasına başlamışsınız bile, merakla bekleyeceğiz…