Kirleten Kim kitabımdada bahsetmiştim.

Konunun önemini 300 sayfaya yakın bir kitapla anlatmaya çalışmıştım.

Meclisteki vekillerimizede birer tane verilmesi içinde bırakmıştım.

Okudularmı okumadılarmı bilemiyorum.

Ama konu gerçekten önemli.

Bugüne kadar Hep çevre boyutu ile öne çıktı.

Fakat bir diğer ve önemli boyutuda mülkiyet ve ulusal güvenlik boyutu idi.

En az Kıbrısta yıllardır süren ve çözülemeyen mal mülk sorunu hatta ondan daha önemli fakat farkında olan yada farkında olup ilgilenen yok.

Konu ;

Lefke bölgesinde bir zamanlar Amerikan Maden Şirketi CMC’ ye ait olduğu söylenen gayrımenkuller.

Lefke Kasabasının kayıtlı 25000 dönüm arazisinin yaklaşık 10000 dönümü ve yaklaşık 500 binanın tapu kayıtları halen Amerikan şirketi CMC adına kayıtlı.

Bunlar CMC ‘nin İşçisi için ustabaşısı için mühendisi için yaptırdığı konutlar,bugün hala kullanılan Cengiz Topel Hastahanesi,Hamamları ,Gazinonaları ,Tenis kortları ve arazileri.

Bugünkü mali büyüklüğü yaklaşık 2 milyar dolar.

Kuzeyde Rumdan kalan mülklere eşdeğer ,tahsis koçanları vermiş ,ekonomik hayata birşekilde katmış olası bir anlaşmada ne olacaklarına bile açıklık getirmişiz.

Fakat Bunların ne eşdeğer ne tahsis Mücahit koçanları bile yok.

Dolayısı ile temiant vs. olarakta kullanılamıyor.

Ama en önemlisi elinde tutan miras olarak çocuklarına bırakamıyor .

İnşaat ruhsatı şehircilik görüşü vs. de yok ama

Buna karşın üzerine milyonlarca TL yatırım yapanlar var.

Kuma kazık çakıyoruz derler ya . Aynen öyle bir durum

Şimdi Yahudilerin Kıbrısın Kuzeyinde 1000 dönüme yakın garımenkul satın aldığından bahsediyor ve bunun ülkemiz için bir tehdit olabileceğinden bahsediyoruz ya işte bu araziler gibi Lefke bölgesinde hatırı sayılır bir arazi ve hatırı sayılı bir konut aslında Amerikalı ve belkide Yahudi olan birilerine ait.(Bu konuda ciddi veriler var.Konuyu daha sonraki mahkalelerde ele alacağız.)

Nedendir bilinmez bu mallarla ilgili düzenleme Anayasayada uygun değil.

Halbuki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasasında 159. Madde bu türdeki malların durumuna açıklık getiriyor.

Bu malların aslında KKTC Devletine ait olmasını gerektiğini söylüyor.

Fakat düzenleme öyle değil ve Tapu kayıtlarında hala CMC adına kayıtlı.

Birde kamulaştırma konusu var tabii.

Anlata anlata dilimizde tüy bitti.

Bu topraklar Kamulaştırılıp Kıbrıs Türk Halkına kazandırılabilir.

Türk toprağı haline getirilebilir.

Çünkü bu haliyle Ne Devlete ne ekonomiye nede insanımıza gerçek anlamda bir katkısı yok.

Birgün sahipleri gelir ve’’ Çıkın evimizden arazimizden ‘’derse ne olacak.

KKTC Devleti uluslararası platforumlarda tanınmıyor kamulaştırma mümkün değil diyebilirsiniz.

Ama istenirse onunda yolu var.

Uluslararası hukukta tanınan Lefke Belediyesi eliyle kamulaştırılmasıda mümkün.

CMC’ nin bölgede bulunan garımenkulleri için ödemesi gereken ve bugüne kadar ödemediği emlak vs vergilere ve yarattığı

kirliliğe karşılık mahsuplaşmada olası.

Yolları varmı.

Var.

Fakat gelin görün ki Devlet otoritesinde bu konuda çaba sarfeden varmı .

Yok.

Bilgi noksanlığımı,umursamazlık mı yoksa çok yoğun komite işlerimi deyim.Artık onun adını siz koyun.

Halbuki ;

Toprak; Devletin temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir.

Yabancıların taşınmaz edinmesine bazı sınırlamalar getirilmesi gerekliliği devleti korumak ve onun devamlılığını sağlamak, temel düşüncesine dayanan önemli, stratejik bir konu.

KKTC tapu kayıtlarında CMC’ ye ait görülen ve Lefkenin yaklaşık 25000 dönümlük arazi varlığına karşılık 10000 dönüme yakın büyüklüğünde bir alan kaplayan bu topraklar ve emlak Amerikalı birilerinin malıdır ve imar yasası olmayan çevre yasaları sözde olan bir ülke için gelecekte birçok sosyo -ekonomik sorun yaratabilecek ulusal çıkarlar içinse tehdit oluşturabilecek bir unsurdur.

Lefke- Lefkoşa/ KKTC meclisi arası

60 km .

Arabayla 45 dk.

Vatanını ,ulusunu o çok sevdiğini iddia eden birileri duyar diye ümit ediyorum.