Proje çerçevesinde bağımlılık nedeniyle ceza yükümlülüğü alan ve aynı suçtan birden fazla hüküm giyen bireylere cezaevinde geçirdikleri süre boyunca ve tahliyesi sonrasında madde bağımlılığı tedavisi ve psiko-sosyal desteğin sürdürülmesi, aile ile ilişkilerini yeniden kurması, topluma uyum sağlaması, bireyin tekrar üretken bir hale gelebilmesi, gerekli olması durumunda acil olan barınma, beslenme, giyim, sağlık, eğitim ile ilgili tüm ihtiyaçlarının ilgili kurumlarla işbirliği ile karşılanması ve topluma yeniden kazandırılması amaçlanıyor. Başbakanlık Şeref Salonunda, Başbakan Tufan Erhürman ve İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın katılımıyla gerçekleştirilen törenle imzalanan protokole, komisyon başkanı Hasan Karaokçu ile Cezaevi Müdürü Metin Bilmem imza koydu. ERHÜRMAN: “TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİN ÜÇTE BİRİ UYUŞTURUCU İLE İLİNTİLİ SUÇLARDAN CEZAEVİNDE” Başbakan Tufan Erhürman protokol imza töreni öncesinde yaptığı konuşmada, bugün tutuklu ve hükümlülerin üçte birinin uyuşturucu ile ilintili suçlardan dolayı cezaevinde bulunuyor olmalarının uyuşturucu ile mücadelenin önemini açık biçimde gösterdiğini vurguladı. Erhürman, uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadelenin çok yönlü bir çalışmayı gerektirdiğini ifade ederek, yasalarla ve kollukla yürütülecek mücadelenin en önemli konulardan biri olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını belirtti. Uyuşturucu kullanma suçundan dolayı mahkum olanların ve bağımlıların tedavisi, rehabilitasyonu ve üretken kılınarak topluma kazandırılmasının da mücadelenin çok önemli bir unsuru olduğunu ifade eden Erhürman, şöyle devam etti: “Bugün İçişleri Bakanlığı’na bağlı Merkezi Cezaevi Müdürlüğü ile Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu arasında imzalanan protokol ile amaçlanan, ülkemizde ciddi bir ihtiyaç olan bağımlılıkla mücadele ve bağımlılara destek faaliyetleri açısından ileri bir adım atmaktır. Bu anlayışla Cezaevi psikoloğumuz Sevil Hançerli öncülüğünde hazırlanan ‘Uyuşturucu Kullanma Suçundan Dolayı Cezaevinde Bulunan Bireylerin Topluma Yeniden Kazandırılması Hizmet Modeli Projesiyle’ uyuşturucu kullanma suçundan dolayı cezaevinde bulunan bireylere, cezaevinde geçirdikleri süre boyunca ve tahliyenin ardından gerekli tedavi ve psiko-sosyal hizmetlerin verilmesinin sağlanması hedeflenmektedir. Bunun yanında bağımlı bireyin aile ve toplum ile ilişkileri, üretkenliği ve yaşamını insan onuruna yaraşır bir biçimde sürdürebilmesi için ihtiyaç duyacağı ortamın sağlanması konusunda desteklenmesi de hedefler arasındadır.” Başbakan Tufan Erhürman, projenin bir diğer amacının da; “konuyla ilgili yapılacak bilimsel çalışmalara ve belirlenecek politikalara temel oluşturacak verilerin toplanması” olduğunu söyledi. Proje çerçevesinde, gerek ilgili bireylere gerekse ailelerine yönelik eğitim çalışmaları ve grup terapilerinin de uzmanların katılımıyla düzenleneceğini ve uygulanacağını ifade eden Erhürman, şöyle devam etti: “Bugün imzalanan bu protokolle atılan adım önemlidir ama bugüne kadar yapılanlar yanında atılması gereken adımların sadece bir tanesidir. Uyuşturucu ile mücadele ve bağımlılara destek yönünde sürdürülen çalışmalarda sıradaki hedefler, hazırlıkları son aşamaya gelen 24 saat hizmet verecek destek hattının devreye girmesi ve tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin açılmasıdır. Önümüzdeki dönemde bu hedeflere de ulaşılması için her türlü çaba gösterilecektir. Bu vesileyle projenin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür eder, başarılar dilerim.” BAYBARS İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da, uyuşturucu suçundan dolayı mahkum olan bireylerin topluma kazandırılmasının önemli olduğunu belirterek, projenin önemine vurgu yaptı. “CEZAEVİNDE UYUŞTURUCU MESELESİNE BAĞLI 183 TUTUKLU VAR” Baybars, cezaevinde uyuşturucu meselesine bağlı 183 tutuklunun bulunduğunu, bu yüzden hem suç işlenmeden hem de işlendikten sonra önlem almanın, bu suçların önüne geçmenin önemli olduğunu belirterek, kendilerine bu konuda görev düştüğünü, bu çerçevede projenin önemli bir adım olduğuna inanç belirtti. Cezaevinin sadece ceza değil, bunun yanında iyileştirme yeri olması gerektiğine de işaret eden Baybars, bireylerin topluma yeniden kazandırılmalarına yönelik projenin aileler için de büyük önem taşıdığını kaydetti. Baybars, uyuşturucu bağımlılığı yüzünden cezaevinde bulunan bireylerin terapi, iyileştirme rehabilitasyon ve eğitiminin de önemli olduğunu, her yaştan mustarip insanlar olduğunu, o yüzden yeniden bu suçu işlemesini engellemek ve topluma bireyleri yeniden kazandırma projesine önem verdiklerini anlattı. Ailelerin de bu terapiye katılacağını, bu yüzden bunun ciddi bir adım olduğuna işaret eden Baybars, projenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti, projenin büyük ve ciddi bir adım olduğunu vurguladı ve sadece cezalandırma yerine insan onuruna yakışır bir cezalandırmanın önünün açıldığına dikkat çekti. BİLMEM: “UYUŞTURUCU PROBLEMİ SON 2 YILDA ÇOK ARTTI” Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem de, uyuşturucu probleminin son 2 yılda çok arttığına işaret ederek, bu suça bağlı cezaevinde bulunan bireyleri topluma kazandırmanın önemli olduğunu, bu çerçevede yaptıkları ve hazırladıkları projenin bugün protokol olarak imza aşamasına geldiğini anlattı. Bilmem, proje ile gerek aileler gerek toplum için daha iyi bir bilinçlendirme olacağını da belirterek, emeği geçenler ve destek verenlere teşekkür etti. KARAOKÇU: “UYUŞTURUCU MESELESİNDE YÜZLEŞME VE KABUL ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR” Komisyon başkanı Hasan Karaokçu da, uyuşturucu meselesinde yüzleşme ve kabulün önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekerek, bu konuda komisyon olarak göreve geldikleri günden itibaren yaptıkları çalışmaları anlattı. Cezaevinin bireylerin topluma kazandırılmasında başarılı olmak için önemli bir yer olduğunu, madde bağımlılığına karşı bilincin yerleşmesinin bireyler kadar aileler için de büyük önem taşıdığını belirten Karaokçu, bu çerçevede Cezaevi Psikoloğu Sevil Hançerli ile çalıştıklarını, proje geliştirdiklerini kaydetti ve emek veren herkese teşekkür etti.