Mecliste Turizm ve Çevre bakanlığı bütçesi görüşmelerinde önce sayın Erkan Arıklı sonrasında Aytaç Caluda ve Menteş Gündüzün konuşmalarını dinledim.
CMC konusunu notları içerisine koymuşlar.Kimisi ezberden kimisi notlarına bakarak konuşuyor.Olsun eskiye nazaran umut verici.
Konunun kirlenen bir çevreden daha büyük olduğunu farketmişler.
Sözleri ilede bu iddialarını genel kurula anlatmaya çalışıyorlar.CMC kirliliğinin yarattığı olumsuzluklardan herbirinin etkilendiğine emin olduğum Genel Kurula.
Açıkçası hem sevindim.Hemde üzüldüm.
Sevinmemin sebebi eskiye göre daha çok vekilin CMC konusunu meclis kürsüsüne taşımasıydı.
Daha çok çalışarak seslendirilmesiydi.Çözüm önerileri getirmesiydi.
Artan kanser vakalarının bir nedeni olduğunun . Bölgeye ve ülkeye yaptığı tahribatı .
Halen sorunun olduğu yerde duruyor olmasının Turizm için olumsuzluğunu kurula ve kamuoyuna mecli içindende aktarılmasıydı
Üzüldüğüm nokta ise CMC’ nin bu toprakları Terki -Diyar etmesinin üzerinden 44 yıl geçmiş olmasına ragmen hala kirliliğin ortada durması bir yana artması ve son 20 yılda siyasetçinin bu sorunu çözmek yerine siyasi rant malzemesi olarak kullanmaya başlaması.
Onlarca bildiri senpozyum konferans eylem yazışmaya ragmen bu konuyu çözmedeki samimiyetsizlik.
Hala CMC arazilerinin birilerine peşkeş çekilmesi ,hala uyduruk sözleşmeler ve halka dağıtılın mavi boncuklar ve artık siyasi parti seçim bildirgelerine sözde konulmuş çevreye verdikleri değerin göstergesi olarak algılanmasını sağlayacak ‘’CMC kirliliğini temizleyeceğiz’’ kelimeleri.
Peki dün ve bugün CMC kirliliğini temizleyeceğiz diyenlerin Bakan hatta Başbakan olduktan sonra CMC kirliliği konusundaki tutumları.
Turizm ve Çevreye ayrılan Bütçe %2.5
Turizme % 2 -Çevreye %0.5 ve tabii çoğu personel giderleri.
Bunuda geçtim.
Peki CMC kirliliğinin temizleneceği ile ilgili somut bir proje varmı .Oda Yok.
O zaman .
Hep birlikte kirlenmeye devam.