Yeni fiyat düzenlemeleri adı altında zamlar dalga dalga geliyor, akar yakıt baronları bizi sağmaya devam ediyor. Çok yakında elektrik de can yakacak seviyelere tırmanışa geçmeye başlayacak, zaten tabiatı gereği geri kalan her şey otomatik yükselmeye ve o dalgalar tsunami haline dönüp, bizi boğmaya başlayacak.
* * *
Yani cebinize ne girerse girsin hani övüne övüne biz maaşa zam yaptık derler ya, ha işte ondan bahsetiyorum, girerse girsin alım güçümüz gittikçe zayıflıyor. Yaşamsal faktörler bize uzak düşmeye devam ediyor. Bir aylık yakıt ücreti ne kadar? Ya da evinizin ısıtırken enerji giderleriniz ne kadar? Bir marketten bir ekmek bir yoğur alıp eve dönme maliyeti ne olmuş? Peki içmek için aldığımız en hayati tüketim, sularımız ne kadara geçiyor boğazımızdan?
* * *
Aman ha hasta olmayın iyi bakın kendinize, ancak bunun maliyetlerinden haberdar mıyız? Çocukların okullar açıldı, peki onların en doğal hakkı olan eğitim giderleri ne oldu? Evet biz bunların hepsini biliyoruz, ancak anlaşılan bilmeyenlerin seçildiği bu ülkede ancakta bizim değişimizle, kabak keser gibi slogan niteliğinde konuşmalar yapılıyor.
* * *
Zamın yeni adını beğendiniz mi peki? ‘’Mecburi fiyat düzenlemesi’’ bizimle bu denli alay ediyorlar. Peki hiç merak ettiniz mi? Mesela benim çok merak ettiğim bir konu var. Bizim canımızı yakan bu zamlar kimlerin ceplerini dolduruyor? Ya da bu şirketlerin kar marjlarının bir sınırı var mı? Yoksa serbest piyasa sisteminde halkı masaya yatırıp parçalamak var iken bu sorunun anlamı yok mu?
* * *
Sevgili okur; en dikkat çeken bunlar değil, biziz anestezi etkisi altındamıyız? Yani öyle bir durum ki olan bitenin farkındayız, canımız yanıyor, gözümüzden yaş akıyor da hiç mi durdurmak için bir şey yapılmayacak. Burada dikkate almanız gereken, gelirimize ne eklenirse eklensin hiç bir şekilde alım gücümüzün yükselmemesi, hatta daha da gerilemesidir.
* * *
Dünya da sefalet kendi başına olmaz, birileri bir diğerlerinin hakkını gasb ettiği için yoksuluk var……

Behiç Anibal….