Hükümet için artık geri sayım başladı…

Oysa bu hükümet çoktan bozulacaktı ve adına da Kıb-Tek denilecekti!

Bu konudaki haberler basına sızınca iş uzatmaya bırakıldı…

Çünkü Özersay için sıkıntılı bir durumdu bu!

Uzlaşma içinde olan ya da öyle söylenen hükümeti bırakıp gitmenin ileride bir takım riskleri olacaktı…

Zamana bıraktı Özersay!

O zamanın başlangıcı da dünkü gündü…

Meclisteki tartışmalar!

Arazi meseleleri…

Bakanlar Kurulu’ndan geçmeden kiralanan araziler!

Serdar Denktaş’ın rest çekişi…

Sonun başlangıcıydı bunların hepsi!

Öncelikle şunu vurgulamakta yarar var…

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş hayattan göçeli tam 7 sene oldu!

Bu süre zarfında anıt mezarı bile bitirilemedi…

O sadece Kıbrıs Türkünün lideri değil, Türkiye’de de saygı duyulan hatta bazı çevrelerin taptığı bir dava adamıydı!

Dışarıdan gelen ziyaretçiler bu yıllar zarfında onun anıt mezarını çamur içinde ziyaret ettiler…

Devlet burada uyudu!

Çalışmaları hızlandıramadı…

Bu bir vefasızlık göstergesiydi!

Şimdi torun Rauf’un üniversitesi tartışılıyor…

Ha keşke bu isimde bir üniversiteyi torun değil de devlet inşa etseydi!

Hem de tüm imkanlarını seferber ederek…

Yapamadı!

Onun için Serdar Denktaş için de artık bir onur mücadelesi başlamıştı…

Kimine göre haklı kimine göre haksız olsa da!

Hükümet yakında, hem de çok yakında gidici…

Ama Kıb-Tek nedeniyle değil!

Protokol meselesi hiç değil…

Serdar Denktaş’a karşı başlatılan kampanya nedeniyle bu hükümet gidecek yenisi gelecek!

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bunun mesajını giderken vermiş çünkü…

Ankara’ya gitmeden uğradığı Gaziköy ziyaretinde sıkıştırmışlar kendisini!

Protokolün niçin hala imzalanmadığını sormuşlar…

Cevabı net olmuş;

“Serdar Denktaş sorun” diye manidar bir cevap vermiş…

Anlayacağınız bu hükümetin yıkılma nedeni artık hiçbir şey değil Serdar Denktaş’dır!

Ersin Tatar’ın Ankara ziyaretinden sonra söylediği gibi…

Şu arazi meselesi aslında tam da tartışma konusu olup, Serdar Denktaş resti çekince bu hükümetin zaten yaşama şansı hiç kalmamıştır!

Denktaş’ın karşı hamlesi olur mu bilinmez…

Bekleyip hep birlikte göreceğiz!

Çoklu tarife Kıb-Tek’e yaramadı!

Kıb-Tek zamlı da olsa yeni tarifeye geçince çoğunluk tepki göstermişti…

Gizli zam diye!

Ama ay başından itibaren faturalar gelmeye başlayınca gördük ki yeni tarife tüketicilerin yararınaydı…

Kimine sadece 20-30 TL’lik artış gelirken büyük bir bölümüne ya aynı rakamdaki faturalar geldi ya da daha düşük rakamlar!

Vatandaş halinden epey memnun yani…

Ama gelin görün ki Kıb-Tek yönetimi bundan çok da memnun olmadı çünkü yeni tarife vatandaşa yararken kurumu zarara uğrattı!

Şimdi kara kara düşünüyorlar…

Açığı nasıl kapatacaklar diye!

Hiç dert etmesinler…

Bunu da yeni gelecek olan yönetim düşünsün artık!

MERAKLI KÖŞE?

İçişleri kimin?

Hükümet fiilen devam ediyor ama…

Perde gerisinde de bakanlık tartışmaları yapılıyor!

Olası bir UBB-HP hükümetinde en fazla istenilen Bakanlık İçişleri Bakanlığı…

Normal şartlarda HP’ye şimdiki bakanlıkları kalacak ama UBP’de İçişleri Bakanlığı konusunda büyük bir rağbet yaşanıyor…

Bu makamı isteyenler çok fazla!

Ayrıca taban da olmazsa olmaz olarak bu bakanlığı gösteriyor…

Havutçu kabul edecek mi?

UBP-HP hükümet döneminde daha önce de Maliye Bakanlığı için gösterdiğimiz Ahmet Havutçu ismi şimdi artık daha çok konuşulmaya başlandı…

Bu konuda UBP tamam, HP tamam, hatta Ankara bile tamam!

Şimdi gözler tamamen Ahmet Havutçu’da olacak…

Kabul eder ya da etmez bilemeyiz ama eğer gerçekleşirse biraz zoraki bir bakanlık gibi olacak!

Yazın bir kenara deriz…

HP’den kim sızdırıyor?

Halkın Partisi, parti içinde konuşulan, tartışılan konuların dışarıya, özellikle de basına sızdırılmaması için büyük uğraş verse de özellikle kampta yaşananların hemen ertesi günü basına yansıması kafalarda çeşitli soru işaretleri yaratıyor…

Ama bundan rahatsız olanlar gibi olmayanlar da var!

Bir başka iddia da HP’nin bazı basın organı ve mensupları ile anlaşıp özellikle bu haberlerin kamuoyuyla paylaşılmasını istemesi…

HP de öğreniyor işi desenize!

MESAJ KUTUSU

Sayın Özdil NAMİ, vatandaş yeni elektrik tarifesine tam manasıyla uyunca bu kez de kurumun bu işten zarar ettiği ve yeni bir zammın kaçınılmaz olduğu konuşulmaya başlandı. Bakalım kurumu kurtarmak için yeni bir formülünüz olacak mı?

Sayın Kudret ÖZERSAY, torun Denktaş’a kiralanan arazi konusu tam ad hükümeti bozmak için sizin için iyi bir gerekçe oldu değil mi? Bu kez de geri vitese takarsanız partili partisiz hemen herkesin tepkisini alacaksınız uyarmadı demeyin!

Sayın Ali ÖNCÜ, Bakan Çavuşoğlu sizin de olduğunuz mekanda protokol ile ilgili soruda hükümetin bozulması için ilk mesajları vermiş. Yani o kadar basın mensubu kendisini konuşturamamışken bunu nasıl başardınız acaba?

Sayın İbrahim BENTER, yapılan iyilik ve bağışların reklamının yapılmasını da ilk kez sizde görüyoruz. Yani hem de mübarek aylarda ha keşke bu tür reklama girmeseydiniz. Yine de Allah kabul eder umarız…

Sayın Ersin TATAR, yeni hükümet modelinde artık bazı bakanlıklar konusunda bile Kudret beyle anlaşmaya vardığınız söyleniyor. Sizin için sınav asıl şimdi başlıyor, bakalım kazasız belasız bu süreci atlatabilecek misiniz?

Sayın Tüm.Gen. Yılmaz YILDIRIM, devlet bazı konularda basiretsiz kalıp da ele güne karşı rezil olurken Girne’deki özgürlük anıtının yenilenmesi de artık en üst düzey askeri birliğin komutanı olarak size düşüyor. Hadi bakalım kolay gelsin…

Sayın Soner YETKİLİ, kadim dostunuz Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığınız golf müsabakasında misafir filan dinlemeyip kendisini farklı yendiğiniz söyleniyor. İnsan biraz olsun insaflı davranıp kendisinin yüzünü güldürürdü ama değil mi?

Sayın Ahmet MURATOĞLU, Başbakanlıkta çok da önemli bir makamda görev alırken bazı kurumlara karşı muhalefet yaptığınız ve bunları paylaştığınız gözlerden kaçmıyor. Sabır da bir yere kadardır değil mi?

Sayın Fevzi TANPINAR, yoğun iş ortamından fırsat bulup üzüm üretimi için kolları sıvadığınız ve yakında bağlardan gelen ürünle ihracata başlayacağınız söyleniyor. Bir de şarap fabrikası kurmayı düşünmez miydiniz?

Sayın Serdar DENKTAŞ, artık bundan böyle sıkı bir muhalefet dönemine hazırlanmaktan başka bir şansınız da kalmadı gibi görülüyor. Bu konuda aslında düğmeye çoktan basılmıştı ama vizyona girmesi sadece biraz gecikti…

Sayın Mehmet HARMANCI, Başkent’te bisiklet sporuna katkılarınız çok büyük ama hazır bu konuda bazı gelişmeler yaşanırken bomba düşmüş hale dönen şu çukurları da artık bir doldursanız da bisiklet sürücüleri tehlikede olmasa!