Başbakan Sucuoğlu elektrik tarifelerine yapılan insafsız zam sonrası “Elektrik zammı Bakanlar Kurulu’nda yeniden değerlendirilecek… ‘geri adım atmayız’ diye bir şey yok” dedi.

Ardından bu sözünün arkasında durdu ve Bakanlar Kurulu, vatandaşın yoğun tepkisi sonrası elektrik birim fiyatlarında indirime gitti.

Hatta Sucuoğlu, “Eğer otomatik ödemeler yapılmışsa, mahsuplaşılacak” dedi.

Cep yakan faturalar sonrası vatandaş rahat bir nefes aldı.

Aslında hükümet 'ölüyü gösterip sıtmaya razı etti.'

Tabi bu indirim sözü kısa sürdü, önce Sunat Atun bu indirimin mümkün olamayacağını söyledi...

Ardından Ankara ziyareti falan son noktayı başbakan koydu.

Sucuoğlu, elektrikte indirimli tarifenin sadece Mart ayındaki faturalara yansıtılacağını, devamında zamlı tarifenin uygulanacağını açıkladı.

Yani yaklaşık bir hafta on gün içinde saçma sapan olduğu kadar devlet ciddiyetine de hiç yakışmayan bir süreç yaşadık.

Başbakan sözünde durmadı ya da duramadı.

Bunu koyduk şimdi cebimize...

Elektrikte yaşanan rezaleti nasıl karanlıkta kaldığımızı biliyorsunuz.

En son olarak da El-Sen borcu olsun olmasın devlet dairelerinin elektriğini kesmeye başlamıştı.

Bazı bakanlıklar bir iki günde sadece jeneratör yakıtı için 20 Bin TL para harcadı...

KKTC'nin Cumhurbaşkanlığı'nın, Meclisi'nin, Bakanlıklarının devlet Televizyonunun elektrikleri kesildi.

Böyle bir durum şuan bombalar altındaki Ukrayna'da bile görülemez herhalde...

Anormalliğin farkında mısınız?

Bir sendika bu ülkede neler yapabiliyor...

Şimdi El-Sen'in yaptığından daha rezalet, daha onur kırıcı bir durum olabilir mi diyeceğiz..

Evet Olabilir...

Hatta oldu...

El-Sen, canının istediği her şeyi alt alta yazdı ve bu utanç belgesini Başbakan'a imzalattı.

Kıb-Tek Genel Müdürüne değil, Maliye Bakanı'na değil...

'Başbakan'a...

Yani, eylemlerine son vermek için devlete diz çöktürdü...

Hükümet adına Başbakan, El-Sen'in şımarık isteklerini kabul etti ve bugüne kadar ülkeye verdiği tüm zararları akladı.

El-Sen artık aklanmıştır...

Yaptıkları da doğrudur demek ki..

Bu diğer sendikalara da örnek olsun bari böyle başbakanı bulmuşken boş geçmesinler...

Sucuoğlu verdiği bu taviz acemice kararlar ile nelere sebep oldu ve olacak peki?

Öncelikle büyük bir destekle geldiği UBP Genel Başkanlığı koltuğu artık tehlikededir. Çünkü yapılanlar UBP'ye büyük puan kaybettiriştir.

Parti için dengeler bozulacaktır. Görevden almak istediği Sunat Atun resmen Sucuoğlu'nun ayağını kaydırmıştır.

Başbakan olarak da güvenilirliği artık kalmamıştır. Verdiği sözden mürekkebi kurumadan geri dönmüştür.

Bu karmaşada da hükümetin ömründen ömür gitmiştir...

Bu saatten sonra hükümetin ömrü tartışılır...

Özellikle Ankara'nın 'popülizm' ayarından sonra El-Sen'in fermanına imza atan Sucuoğlu'nun o protokole ne kadar sadık kalacağı da tartışılır...

Şimdi Sucuoğlu'nun kısa sürede yaptığı bu hatalar zincirinden kendine ve siyasi tecrübesine yakışır bir şekilde sıyrılması gerekiyor.

Bunu nasıl yapar bilmeyiz ama bunun çok kolay olmayacağı kesin.

Zamlardan canı burnunda bir halka önce ölüyü gösterdiniz sonra sıtmaya razı ettiniz en son yine ölüyü gösterdiniz...

Bakalım şimdi halk size ne gösterecek...

Aşağıda gördüğünüz ferman El-Sen'in kendini aklatarak başbakana imzalattığı metin.

Bu tarihi bir belgedir artık.

KKTC'nin o tek egemen devlet diye üzerine büyük anlamlar yüklediğimiz ülkenin geldiği üzücü nokta.

Çaresizliğin belgesi...

Bu belgenin arkasından gelen tepkiler üzere Başbakan Sucuoğlu yine bir zafer kazanmış edasıyla bu sefer daha kabul edilebilir üslupta bir belge daha yayınladı.

'Başbakan olarak benim tanıklığım ve onayımla Kıb-Tek yönetimi ile El-Sen arasında anlaşma imzalanmıştır' dedi.

Yani devlet kendi kurumuyla masaya oturdu ve sendikanın isteklerini kabul etti.

Başbakan Sucuoğlu da bunu bir zafer gibi gözümüze sokmaya çalıştı.

Ama nafile...

Yine olmadı...

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, KKTC tarihinde ilk kez üst düzey bir heyet Ankara ziyaretinde Anıtkabir’i ziyaret etmedi. Bu arada devletin resim haber ajansı olan TAK da oradaki önemli görüşmelerde heyette yer almayarak bir ilk yaşandı. Ankara Büyükelçiliğini uyarmakta yarar görüyoruz…

Sayın Sunat ATUN, Başbakan ve Kıb-Tek’in sendika ile imzaladığı sözleşmenin sizin haberiniz dışında olduğu konuşulmaya başlandı. Bu arada önümüzdeki süreçte Başbakan ile çok daha büyük sürtüşmeler yaşayacağınız konusunda söylentiler yapılıyor, konuya açıklık getirmekte yarar görüyoruz…

Sayın Mesut GENÇ, aile bireylerinden birinin pozisyonu nedeniyle sizin atama konusunun bir hayli sürüncemede kalacağını öğrendik. Bu arada bu bilgiyi alan hiçbir bakan size görev vermek istemiyor ve bunu da artık açık dille konuşmaya başladı. Siz konuyu muhakkak anlamışsınızdır değil mi?

Sayın Özdemir BEROVA, başhekimlik yarışında istifa dahil tüm seçeneklerinizi ortaya koyunca kazanan siz oldunuz ve eşiniz resmen Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimliği makamına atandı. Ancak bunun bir de hukuki boyutu da yaşanacak onu bir yerlere kaydetmek gerek değil mi?

Sayın Bertan ZAROĞLU, verilen sözler yerine getirilmeyince büyük ihtimalle açıkta kalacaksınız gibi görülüyor. Zira size de verilen sözler tutulmadı ve atama konusunda yalnız bırakıldınız. Parti içinde sıkı muhalefete başlamanız tahmin ediliyor, hadi bakalım gazanız mübarek olsun…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, parti içi ve hükümette yaşanan büyük karmaşa nedeniyle adınız bu sıralar fazlasıyla anılmaya başlandı. Sıralamada aldığınız yüksek oy nedeniyle parti içindeki destekçileriniz her geçen gün artıyor…

Sayın Erhan ARIKLI, sendikal mücadele ilgili dünkü paylaşımınız gayet manidar ve yerindeydi ancak hükümetin başı kimseden habersiz bir sendika ile skandal niteliğinde bir sözleşmeye imza atınca bu hükümetin de geleceğinin çok karanlık ve kısa ömürlü olacağı artık kesinleşti, hakkımızda hayırlısı artık…

Sayın Cafer GÜRCAFER, yaşanan son gelişmeler artık tüm büyük ihalelerin Ankara’da açılacağının da müjdesini vermiş oldu. Demek ki neymiş pısırık duruşlar hiçbir işe yaramıyormuş. Bu arada çok büyük müteahhitler de artık borç batağında ve kımıldadıkça da daha fazla batıyorlar…

Sayın Emrullah TURANLI, sizin için artık geri sayım başladı ve 3 aylık süreyi değerlendiremezseniz Ercan elinizden gidecek gibi görülüyor. Yine Ankara hükümetine yakın başka işletmelerin adı anılmaya başladı bile…

Sayın İlksoy ASLIM, ABD Dış Politikasında Kıbrıs Çıkmazı adlı kitabınız daha ilk günlerden ses getirmeye başladı. Bu arada kitaptan en fazlada kaynak sıkıntısı çeken yüksek lisans öğrencileri yararlanacak gibi gözüküyor. Hem kaleminize hem de yüreğinize sağlık…

Sayın Günay ÇERKEZ, meclis oturumlarını izlediğiniz vakitler hayli utandığınızdan dert yanıyorsunuz ya peki o utancı sergileyenlerin ar duygusu var mı dersiniz. Ha keşke size yıllardır yapılan teklifleri değerlendirip siyasete kalite gelmesini sağlasaydınız. Zira iş işten geçince diz dövmek pek işe yaramıyor!

Sayın Ünal ÜSTEL, Merkezi Cezaevine bakan olduktan sonra hiç uğramadığınız ve bu konudaki sözünüzü tutmanızı isteyen mesajlarınız gelmeye başladı. Bu sıralar gündeminize almanızda yarar görüyoruz zina sorunlar her geçen gün büyüyor…