KTOB Başkanı Dimağ Çağıner turizmde ‘durma’ diye bir anlam olmadığını ifade etti. "6 Mart tarihinde Turizm Bakanlığı’nda gerçekleşen bir toplantıyla Koronavirüsün ülkemizdeki turizmin hayatına girdiğini hatırladığını ifade eden Çağıner, orada hazırladıkları içeriğin gündemini koruduğunu dile getirdi. Yakın tarihte yaşanılan savaşların da turizmin ne kadar kırılgan bir sektör olduğunu gösterdiğini söyleyen Çağıner, insan seyahatini bire bir kısıtlayacak dünya çapında bir krizin etkisinin ilk günden itibaren belli olduğunu kaydetti. Tahminlerinin ne yazık ki çıktığını belirten Çağıner, söz konusu salgının KKTC’nin turizm sektörünün kalbine saplanan bir ok olduğunu kaydetti. İşletmelerin bir şekilde kapatmak zorunda olduğunu söyleyen Çağıner, söz konusu durumun böyle olması gerektiğini ve olduğunu kaydetti. “TURİZMDE ‘DURMA’ YOKTUR” Otellerin ve turizm sektörünün durma aşamasına geldiğini kaydeden Çağıner, turizmde ‘durma’ diye bir anlam olmadığını ifade etti. Otelcilik sektörü için oteli kapatmanın ve tekrardan açmanın ekonomik olmadığını söyleyen Çağıner, kaybetmiş olduğunuz insan gücünü kazanmanın çok güç olduğunu dile getirdi. Tam sezon girişinde böyle bir olayla birlikte bütün turizmin dünyanın her yerinde durduğunu söyleyen Çağıner, kendilerini aniden ‘turistleri nasıl yollarız operasyonunda’ çalışırken bulduklarını ifade etti. O zaman ekonomik boyutunun ne kadar büyük olacağı hakkında pek birikimlerinin olmadığını vurgulayan Çağıner, zaman geçtik sonra gördüklerini söyledi. “KAOS, KKTC’DEKİ OTELCİLİK BİLİNCİYLE AŞILDI” İlgilendikleri ana konunun KKTC’deki sağlıkla ilgili kısma nasıl katkı koyabilecekleri olduğunu belirten Çağıner, eksik olan tıbbi ekipmanların alınması için kendi aralarında para topladıklarını da söyledi. “Aslına turizm sektörü bu adanın ekonomisini kurtardığı gibi sağlığını da kurtardı” diyen Çağıner, ülkemizde çıkan ilk vakalar olan Alman vatandaşlarının gelmemiş olması durumunda hızlıca önlemlerimizi alamayacağımızı söyledi. Otelciler birliği olarak bu işlerin içerisinde yer aldıklarını kaydeden Çağıner, “Çünkü bildiğimiz bir şey vardı. Bu insanları karantinada tutacaksak en iyi şekilde ağırlamamız gerekiyordu. Bir kaos olan operasyon KKTC’deki otelcilik bilinciyle aşıldı” dedi. Referans mektuplarının Başbakanlık ve Dış İşleri bakanlığına iletildiğine de dikkat çeken Çağıner, çok başarılı bir operasyonun yapıldığını ifade etti. “UYARI DIŞINDA ZARAR VERMEDİ” “Salamis’te gerçekleşen Alman operasyonundan dolayı kendi ülkemize uyarı dışında pek de bir zarar vermemiştir” diyen Çağıner, söz konusu durumun hayatımızın içine işlemiş durumda olduğunu kaydetti. Bu süreç içerisinde yanlış bilgilerin ortaya çıktığını da gördüklerini belirten Çağıner, bu süreçte turizme ağza alınmayacak laflar, yorumlar izlediklerini de ifade etti. Çağıner, “Biz bunları yuttuk. Biz bu toplum için çalışmaya devam ediyoruz. Ekonomiye vermiş olduğumuz katkının ne kadar büyük olduğunun da fakrındayız. Biz küsmedik, küsmüyoruz. Biz bu ülkede ekonomi geliştirmek için riske girip yatırım yapmış insanlar olarak birkaç kişinin hadsiz lafları yüzünden vazgeçecek değiliz” dedi. “OTELLERİNİ KARANTİNAYA AÇAN TEK ÜLKE KKTC’DİR” Maddi ve manevi bilgi birikimlerinin sevkini de yaptıklarını belirten Çağıner, dünyada otellerini karantinaya açan tek ülkenin KKTC olduğunu söyledi. “KKTC, kendi çalışanlarını seferber eden ülkedir. Türkiye’de Antalya’da tek bir otel bile karantina olmamıştır. Otelimizin kapısını açtık. Para da verdik. Elimizden geleni yaptık. Ben aynı zamanda KTOB Başkanı olarak ekonomik örgütler dönem sözcüsüyüm. Turizm aslında ne kadar önemli olduğunu hacminin ne kadar büyük olduğunu anladık bu dönemde” diyen Çağıner, takdir edilmenin önemine dikkat çekti. En son açılacak olan sektörlerden birinin turizm olduğunu vurgulayan Çağıner, “Bu ülkenin lokomotifi mi değil mi bizim söylememize ihtiyaç kalmayacak” dedi. “HÜKÜMETE DE DESTEK OLDUK” Kıbrıs Türk Otelciler Birliği olarak söz konusu durumun başladığı günden itibaren ön sefada çalışma imkanı bulduklarını kaydeden Çağıner, hükümete de destek olduklarını ifade etti. Bu sıkıntılarda önemli olanın adaleti önde tutarak sağlık hizmetinin iyileştirilmesi olduğunu kaydeden Çağıner, Koronavirüs sonrası nasıl bir turizm olursa olsun turizm emekçisi olmadan hiçbir şeyin olmayacağını söyledi. Yerel üretime ve yerel istihdama yoğunlaşmak gerektiğini vurgulayan Çağıner, “Biz turizm sektörü olarak herkesten daha çok farkındayız” dedi. Bundan sonra politika değişikliğine gidilmesi gerektiğini söyleyen Çağıner, “Sistem değişikliğine gideceksek eleştiri yapmak yerine taşın altına elimizi koyalım” dedi. “İÇ TURİZME YÖNELECEK” Sanayi ürünlerinin ve yerli üretimin ne kadar hassas olduğunu kendilerinin Koronavirüs öncesinde de gördüklerini belirten Çağıner, Koronavirüs sonrası turizmin durumu hakkında da konuştu. Dünyadaki bütün otellerin boş olduğunu ifade eden Çağıner, bir süre içerisinde bu otellerin açılacağını dile getirdi. Dünyadaki tüm ülkelerin öncelikle iç turizme yöneleceğini ifade eden Çağıner, 2020 senesi içerisinde Güney Kıbrıs’ın da kapıları açmamak için direneceğini kaydetti. Çağıner şu şekilde devam etti: “İnanılmaz agresif olmamız lazım. Artık ekmek aslanın karnındadır. Elimizi sokup almak için vakit kaybetmemek gerekiyor. Atılacak kurşun sayımız çok azdır, doğru atmamız gerekiyor. En doğrusunu yapmak zorundayız.” “KİMSE KİMSEYİ ACIMAYACAK” Çağıner, “Çok agresif rakiplerimiz olacak. Bunların hepsini bir yere koyduğumuzda beklediğimiz turisti bulmakta sıkıntı çekeceğiz” diye konuştu. “Bunun sonucunda bir başarısızlık çıkarsa kendi adıma söylüyorum kalkıp hükümeti suçlamayacağım” diyen Çağıner, doğru yönlendirmemeleri halinde kendilerinin de hata payının olduğunu söyledi. Çağıner sözlerini şu şekilde noktaları: “Hepimiz sorumluluk almalıyız. Negatif ya da pozitif bir payımız olduğunun düşüncesindeyim. Kimse kimseyi acımayacağı bir döneme gireceğiz bu dönem içerisinde. Biz de kimseyi acımayacağız. Turizmle birlikte yok olacak birçok sektör vardır. Her şey turizm sektörüne göre belirlenmiştir. Turizm sektörünü ayağa kaldırmak için seferber olmazsak ne tarım ne ticaret kalır.” (KIBRIS POSTASI)