Bu yeni hükümet sistemimize alıştık mı?

Gücü elinde bulundurma arzusu ile yola çıkanların desteklediği düşünülen ve kendi memleketlerinde yarattıkları hâkim iktidar anlayışını buraya da getirmeyi planlayan sistem,demek ki Kıbrıslıların demokrasi anlayışı ile uyuşmamış olacak ki, erken iflas etti. 21 gün sürebilen bu anlayışla devam edilemeyecek oluşu belki de erken hamle olgusunu düşündürterek geri adım atılmasına da neden olabilir. Ya da daha baskın bir zihniyet ile bir iktidar kavgasına dönüşebilir.

Ki bu toplum için, halk için, Kıbrıs’ın kuzeyi için ciddi bir etnik köken kavgasına neden olur ki bir süredir bunun da denendiğini biliyoruz.

***

Yine de galiba net olarak görüldü ki Ulusal Birlik Partisi açısından Cumhurbaşkanlığı ve 2018 erken genel seçimlerindeki sonuçlar planlanan erken genel seçimler için garanti değil. Bunun için başta UBP’nin çok çalışması gerekiyor ki bu UBP’lilerin çalışması anlamına geliyor. Bu aşamada artık hangi UBP’liler sorusu akla ister istemez takılıveriyor!

UBP içinde yaşananlar rastlantı mıydı yoksa muadillerini yaratma girişimleri ile ilgili bir yol kazası mıydı incelerken dikkatli olmak gerekiyor.

Bariz bir yedekleme istenci KKTC’de çalışmadı!

Muadiller yaratma ve hazırlanma noktasında UBP’nin içinde yaşananlar, “muadili yaratmaya çalışırken aslından oluyoruz” kaygısına sebep olmuş olabilir!

Öyle bir noktaya gelindi ki koalisyonların küçük ortakları,bürokraside kendisinden daha görünür ve daha popüler olmayı arzuladılar. Zaman zaman başardılar da…

Bir yandan büyümeyi arzu eden başka siyasetçileri beraberinde getirirken bu yolda birçok şeyi mubah sayarak kendi içlerinde de ayrıca küçük küçük iktidar kavgaları yarattılar. Çünkü stratejik hata yapılmış ve muadil olması denenenlere de tam güvenilmediğinden açıklama yapılmamıştı.

Daha açık söyleyecek olursak, onlar belki de birer piyondular!

Bu elbette büyümek uğruna her şeyi kabul etmeye hazır olanları da Parti’ye gönülden bağlı olanları da rahatsız etti

***

Meclis başkanlığı seçimiyle patlak veren birikim, ülkedeki herkesi de tüm siyasi partileri de düşünmeye itti.

Ki zaten itmemesi endişe verici olurdu!

Şimdi bir yanda Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile barışmak isteyen, ama bizi küstürme ihtimali olan bir “Anavatan vurgusu” istemeden zihinlere yerleştirildi. Dahası bizim bir arka kapı olduğumuz hissini yarattı ki, bu asıl büyük planların aksamasına neden olan stratejik hataydı.

Tam bu noktada, başta Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Toplumcu Demokrasi Partisi’ne yapıcı bir tutum görevi düşüyor.

Muhalefetin sistemin temizlenmesi, halkın bilgilendirilmesi için katkı koyması gerekiyor. Siyasetteki kirlenmişliğin önlenmesi, Kıbrıslı -türkü hiçe sayan anlayışın püskürtülmesi gerekiyor.

Seçimi kazanmak arzusu taşıyan ve görünmeyenlerin hamlelerini takip edin. Görünenleri ise iyi dinleyin. Çünkü satır araları görünmeyenlerin mesajları ile dolu!

Gözlemleyin!

Dinleyin!

Anlayın!

Uyarın!

Dr. Çiğdem DÜRÜST