Aslında en merak ettiğim yerlerdi fal bakılan mekanlar…

İki tür fal bakılan yer var!

Birisi çarşılarda çeşitli kafelerde…

Diğeri bazı evlerde!

Bu ülkede çok ciddi bir fal merakı var…

İnsanlar çeşitli nedenlerden dolayı bu mekanları boş bırakmıyor!

Ciddi miktarda da paralar dönüyor…

Kahve falı bakanlar var, su falı, bakla falı var!

Hayatımda hiç gitmediğim uğramadığım bakamlar ama genelde şu yorumlar yapıldığını biliriz;

“Her şeyi bildi…”

Hayretler içinde söylenir genelde bu sözler!

Dolayısıyla müşteri müşteri getirir…

Hele de tanınan biri olursa bu falcılar randevular haftalarca sonraya verilir!

Nerden çıktı şimdi bu fal meselesi demeyin…

Bize göre umut tacirleri bunlar ama!

Bir çoğunun inandığı, güvendiği, büyük paralar sarf ettiği yerler bunlar…

İnananı da kolay çeviremezsiniz!

Çok özel insanlar mı bunlar, doğa üstü yetenekleri mi var, ya da Tanrı onlara özel yetenekler mi bahşetti bilemeyiz ama bu ülkede artık bu iş de raydan çıkmış durumda…

Geçmişte çok sayıda telefon aldık bu konuda, ilgi alanımız olmadığı için üstünde durmadık!

İnanan inansın diye düşündük…

Alan memnun satan memnunsa bize ne mantığı anlayacağınız!

Ama belli ki üzerinde durulması, hatta takip edilmesi gereken konuydu bu…

Bunu da gelen son telefonlar ve şikayetler üzerine anladık!

Geçtiğimiz haftalarda bir kadın gözü yaşlı şikayetçi olmuştu…

Genç kızı bu mekanların tutkunu olmuş, hatta hayatının yönlendirilmesini bunlardan birinin eline bırakmıştı!

Dün de başka bir kadın okur aradı çok da ha ilginç konulara değindi…

Fal bakıldığı söylenen bu mekanlardan birinde büyü yapılmaya başlandığını!

Kadınlar genelde çok daha meraklıdır ya bu işlere…

Haberler kulaktan kulağa çok daha çabuk ulaşır!

Lefkoşa’da bir mekan…

Gizli kapaklı değil!

Ama yapılanlar çok gizemli…

Fazlasıyla etkileyici!

İnsanların hayat görüşlerini değiştirecek kadar hem de…

Lise ve üniversite öğrencilerinin fazlasıyla uğradığı bir mekan burası…

Sözde çay kahve içilen sohbet edilen yer!

Bu dostlar alışverişte görsün yanı…

Ama asıl yapılan fal bakmak!

İlerisi de büyü yapmak…

Gençler bu gizemli havadan etkilenmeyecek de kim etkilenmeyecek ki!

Sözde büyü ile insanların hayatlarını ters yüz etmek amaç…

Yeni ikili ilişkiler yaratmak!

Bazen de ikili ilişkileri bozmak…

Bunlar okunup üflenip nasıl olur akıllara durgunluk veren bir konu ama gençlerin bu tür tuzaklara düştüğünü görmek tehlikenin de hangi boyutta olduğunun bir göstergesi!

Kadın bir süredir cüzdanından ara eksildiğini fark etmiş…

Kısa bir takipte paraların oğlu tarafından uçurulduğun tespit etmiş!

Sonra da haliyle peşine düşmüş…

Yol da bu mekanlardan birine çıkmış!

Sadece çay kahve içilmeyen bir mekan tabi ki…

Arkadaşlarla buluşup sohbet etmek filan bahane!

Faldan da çok öte büyü işleri…

Gençleri yanlış yönlendirmeler!

Ardından gelen çok daha büyük tehlikeler…

Öncelikle şunu sormak lazım yetkili ve ilgili birimlere…

Bu ülkede falcılık yasal mıdır?

Ya da falcılık bir meslek midir, bu işi kimler yapabilir?

Çok daha önemlisi, bu tür yerler denetleniyor mu?

Arka odalarda neler oluyor?

Buralarda kazanılan paralar kayıt altında mı?

Biz biraz da denetleme özürlüyüz ya, bu sorulara elbette olumlu bir cevap beklemiyoruz…

Ama hissiyatımız odur ki, bu mekanların bir çoğu gençler için kurulmuş tuzaklarla dolu!

Bunun önüne geçmek, perde gerisinde neler olup bittiğini ortaya çıkarmak da devletin…

Bir büyücülerimiz eksikti ya!

Hadi bakalım artık hayırlara vesile olsun!

Türkiye’den gelen din adamları…

Geçtiğimiz Cuma günü okurlardan bir takım şikayetler geldi…

KKTC’deki bazı camilerde bir sonraki gün 10 Kasım olduğu halde Atatürk’ten hiç bahsedilmediği konusunda!

Ciddi eleştiriler yapıldı bu konuda…

Dün de konu Türkiye basınına yansıdı!

Bir televizyonda sabah programında bir kadının paylaşımı aktarıldı seyirciye;

Cuma vaazında Türkiye’den gelen din adamlarının camilerde Atatürk’ün adını ağızlarına almadıkları konusunda…

Üstüne basa da basa da Türkiye’den gelen din adamları deniliyordu!

Konuyu buradan aktarma ihtiyacı hissettik…

Sadece Merak İşte?

Devlette rüşvet!

Üst düzey bir bürokratla sohbetteyiz…

Geçmişi ve şimdiki dönemi konuşuyoruz!

Son yıllarda devlette rüşvet olaylarının arttığından şikayetçi oluyor…

Şikayetçi oluyor ama elinden gelen de bir şey yok!

Ne yazık ki bazı konular hep havada kalıyor…

Çok şey biliniyor çok şey konuşuluyor ama iş eyleme gelince kimse parmağını kıpırdatmaya cesaret edemiyor!

O zaman şikayet de etmeyelim lütfen…

Cezayı niye sevmiyoruz?

Bakan Atakan açıkladı…

2019 yılında trafik suçlarına ağır cezalar getirileceğini ifade etti!

Hemen ardından tepkiler başladı…

Yollar tamam değilmiş de trafik cezalarının artırılması da neyin nesiymiş!

Böyle düşünenleri anlamak çok güç…

Niye cezalar konusunda bu kadar direnç gösteriliyor bunu mutlak bir açıklaması olmalı!

Trafik kurallarına uymazsan cezaya da tepki göstermeyeceksin…

Can mı önemli yoksa para mı?

Gülseren’de içme suyu niye yok?

Gülseren’de eğitim gören askerlerimizin aileleri zaman zaman şikayet ediyor…

Burada içme suyu sıkıntısı yaşanıyormuş!

Haftada sadece bir kez kantinlere gelen içme suları kısa sürede tükendiği için haliyle de sıkıntı baş gösteriyormuş…

Bu şikayetler askeri makamlara yapılıyor mu bilmiyoruz ama buradan onların sesi olmak istedik!

Ya iftiraysa?

Komşusunun 7 yaşındaki kızını öpmüş ve cinsel istismara uğratmış…

Yaptıysa bunu Allah’ından bulsun, en ağır cezayı alsın!

Ama medya belli ki bazı konularda hiç uslanmayacak…

Bu haberin resmiyle, açık ismiyle yayınlanması ne kadar doğru?

Yıllardır bunu tartışıyoruz ama sonuç yok…

Bu arada haberi isimleri kısaltarak ve resimleri buzlayarak veren bazı gazetelerimizi de çok ayrı bir yana koyuyoruz çünkü onlar doğru olanı yapıyorlar!

Zanlıların suçsuz da olabilecekleri ve ileriki yaşamlarını da düşünmek zorundayız…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Ombudsman’ın raporuna da yansıyan bazı öğrenci taşıyan otobüs işletmelerinin haksız kazanç konusunda bakanlık tarafından hiçbir işlem yapılmadığı konusunda şikayetler gelmeye başladı. Konuya duyarlılık göstermeniz bekleniyor!

Sayın Tuğgeneral Tevfik ALGAN, Gülseren Eğitim Kampı’nda eğitim alan askerlerimizin içme suyu sıkıntısı yaşadığı konusunda ailelerden mesajlar geliyor. Konuyu mercek altına almanız ve bu konuda gerekli talimatları vermeniz rica ediliyor…

Sayın İsmail ARTER, Derinya kapısının açılmasından sonra özellikle yaya geçişlerde çarşı içine belediye olarak ring seferleri düzenlemek için en kısa zamanda girişim başlatmanız isteniyor. Gayet de haklı bir istem değil mi?

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Bayta Lefkoşa olmak üzere bir çok ilçede çık sayıda fal bakan mekanların artık kontrol altına alınması ve burada yasala aykırı icraatların önüne geçilmesi için birinci sorumluluk sizin olsa gerek değil mi?

Sayın Ahmet YÖNLÜER, YDP ile dirsek temasını artırdığınız ve partinin genel merkezinde çok önemi toplantılara katıldığınız gözleniyormuş. Hatta pek yakında üst yönetimde görev alacağınızı söyleyenler bile var, hayırlı olsun…

Sayın Mehmet BOYACI, işletmelerinize bağlı tüm özel okullarda 10 Kasım törenlerinin Cumartesi günü yapılmasına özen göstermeniz büyük memnuniyet yarattı. Devlet bu konuda sınıfla kaldı ya en azından siz bu açığı bir nebze kapatmış oldunuz, tebrik ederiz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Aralık ayında bakanlığın imkanlarıyla piyasaya çok ciddi bir para akışı olacağını açıklamanızdan sonra esnafın ve vatandaşın yüzü gülmeye başladı. Umarız Türkiye ile ilişkiler de sağlıklı bir noktaya gelir ve kriz de en erken zamanda hasarsız atlatılır…

Sayın Ersin TATAR, partideki bazı çevreler iktidar için yanıp tutuştukları için bu konuda sizi yanlış yönlendirebilir, bunu için çok fazla acele etmeyin deriz. Şu anda gidişatınız hayli memnu edici bir süre sıkı muhalefet en hayırlısı olacaktır…

Sayın Aysu Basri AKTER, BRT yayınlarındaki son olumlu gelişmeler dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle kapıların açılışı konusundaki yayınlarla bir ilki gerçekleştirdiniz tebrik ederiz. Bazıları tabi ki hoşnut olmayacak ama umarız bunlar sizi yıldırmaz…

Sayın Mehmet HARMANCI, 10 Kasım tarihinde günün anlam ve önemi ile ilgili yaptığınız paylaşım bazı vatandaşlardan tarafından tepki ile karşılanmış olsa gerek ki bu konuda bazı sitem dolu mesajlar geldi. Bir okuyun bakalım nerede yanlış yapmışsınız!

Sayın Cafer GÜRCAFER, müteahhitlerin alacağı olan ödemelerin önümüzdeki hafta başlayacağını biliyor muydunuz? Biraz geç oldu ama güç olmadı değil mi? Ülkenin içinde bulunduğu şartları da düşündüğümüzde had iyine iyisiniz deriz…

Sayın Hasan TAÇOY, genel sekreterlik görevi için son iki günde ciddi bir atağa geçtiğiniz ve bu makam için epey hırslı olduğunuz gözüküyor. Bu arada rakiplerin dost olduğun açıklamanız yerinde ve doğru bir açıklama oldu…

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, bir çok kurumda projeler konusunda sıkıntılar yaşandığı ve bunun da gerçek sebebinin ülkenin nüfusunun tam olarak bilinmediğinin yattığı iddia ediliyor. Şu nüfus sayımı işini artık gündeme alın deriz…

Sayın Aslan BIÇAKLI, Göçmenköy son maçlarda büyük performans göstererek bir üst lige çıkma sinyalleri vermeye başladı. Hadi bakalım şimdi artık kaynak arayışlarını biraz daha artırın zira buna çok ihtiyacınız olacak…

Sayın İlkay ASLIM, sizin takım düşme hattından kurtulunca kurban kesmeye karar verdiğiniz konuşuluyor. Yani bugünleri de yaşayacağınızı geçmişte hiç düşünmüş müydünüz? Ne günlere kaldınız değil mi?