Aytaç Çaluda geçmişteki bir olaydan ötürü mecliste hedef tahtası haline getirildi…

Görevini kötüye kullandı mı kullanmadı mı?

Özel kalem müdürlüğü yaparken devleti zarara soktu mu sokmadı mı?

Soktuysa elbette yargılanacak…

Cezasını da çekecek!

Daha önce de vurgulamıştık ha keşke dokunulmazlığını meclis değil de kendisi kaldırsaydı diye...

Sonuçta son kararı bağımsız mahkemeler verecek!

Adaletin kestiği parmak da acımayacak…

Buraya kadar her şey tamamda!

Sanki de birileri bu işi şova çevirmeye çalışıyor sanki…

Dokunulmazlık kalkacak, bundan siyasi rant elde edilecek!

Duygu ve düşünceleri böyleyse çok ayıp doğrusu…

Sadece Aytaç Çaluda değil, geçmişte ve günümüzde devleti zarara uğratanların hepsi yargılansın, buna kimsenin itirazı olamaz…

Ama asıl hedef şöyle olmalıydı;

Meclis’teki 50 vekilin de dokunulmazlığının kaldırılması!

Çıksınlar kürsüde dokunulmaz olsunlar…

Ama adı üstünde milletin vekili oldukları için de milletle aynı haklara sahip olsunlar!

Bu niye kimsenin aklına gelmiyor…

Madem ki bu hükümet diğerlerine göre çok farklı, çok daha büyük hedefleri var buyursunlar yine bir ilki gerçekleştirsinler ve tüm dokunulmazlıkları kaldırıversinler!

Millet yasalar karşısında hangi haklara sahipse vekilleri de aynı kulvarda olsunlar…

Bundan daha doğal ve demokratik bir uygulama olabilir mi?

Düşünsünler deriz…

Ne garip ki bizim vekiller için trafikte bile vatandaştan ayrı uygulamalar icat edilmiş…

Sıradan bir vatandaş ihlaller nedeniyle cezayı yiyor ama!

Vekiller bu konuda da ayrıcalıklı…

İstedikleri kadar hız yapabiliyorlar!

İstedikleri yasal olmayan alanlara araçlarını park edebiliyorlar…

Hem bu garip uygulamadan sadece milletin vekilleri değil, eşleri de çocukları da ana babaları da yararlanıyorlar!

Yeter ki araç plakalarında birer renkli amblem olsun…

Tama biz vekilleri seçtik de eşleri çocuklarına oy vermedik ki!

Onlar hangi hakla trafik ihlali yapıyor ve hiçbir ceza almıyorlar…

Sıradan vatandaş park yeri bulamayım sarı çizgiye 10 dakika araç park ederken canını yakıyorlar da vekil, eş ve çocuklarının vatandaştan farkları ne?

Burada konu Aytaç Çaluda filan değildir…

Kendisini de tanımayız etmeyiz!

Ama birileri siyasi şov yapacak ve bundan siyasi rant elde edecek diye de Çaluda’nın hedef tahtası haline getirilmesine de göz yumamamayız…

Sadece onun değil!

Adı üstünde bütün milletin vekillerinin dokunulmazlığını kaldırabilir misiniz asıl detay buradadır…

Böyle bir karara da kimsenin itiraz etmeyeceğini sizlere garanti edebiliriz!

Mademki millet sizi o makama layık gördü onlardan soyutlanmak da neyin nesi?

Mahkemelerin de üstünde kim var?

Görevinden ayrılan Kıdemli Yargıç Tacan Reynar…

Önceki gün üçüncü açıklamasını yaptı!

Son açıklama epey iddialı ve suçlayıcıydı…

Mahkemenin üstündeki baskıdan söz etti!

Ve kara lekeden…

Bu açıklamalar bir süredir siyasi görüşlere göre yorumlanıyor!

Ama Reynar belli ki bu açıklamalarla bütün hukuk camiasını ve bağımsız mahkemeleri de zan altında bırakıyor…

Çünkü bir türlü baklayı ağzından çıkarmıyor!

Çekindiği, korktuğu bir şey mi var?

Olmamalı!

Madem ki istifa edip hukuk sistemini eleştirme cesaretini gösterebiliyor…

Bunun muhakkak devamı da gelmeli!

Mahkeme üzerinde baskı kurmaya çalışanlar deşifre edilmeli…

Yoksa bütün açıklamaları sonuçta hiçbir işe yaramayacak!

Sadece Merak İşte?

Girne Antik Liman kimin?

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü haklı olarak turizmin göz bebeği olan Girne Antik Limanı’nın tamamen belediyeye devredilmesini istedi…

Ne yazık ki burası turizmde artık yüz karamız haline getirildi!

Yetki karmaşasını bir türlü aşamıyorlar…

İki ayrı akanlık bir yandan, belediye bir yandan çırpınıyorlar ama sonuçta elde var sıfır!

Verin artık şu tam yetkiyi de hesap soracağımız bir makam olsun artık…

Cennet mi cehennem mi?

Eski Rum lider Vasiliu Kıbrıs müzakerelerinin 50 yılı nedeniyle TAK’a açıklamalarda bulundu…

Kıbrıs’ta çözümün gerekli olduğun ve eğer gerçekleşirse adanın cennete dönüşeceğini ifade etti!

Ama bunun nasıl başarılacağının detaylarını vermedi…

Cennet derken kolay da ya ansızın kendimi cehennemin içinde bulursak ne olacak?

Kundaklama ne oldu?

Gelir ve Vergi Dairesi Müdürü Özdemir Kalkanlı’nın evinin önünde kundaklanan aracı…

Kendisini kimse arayıp soruyor mu bilmiyoruz ama aile olarak hangi ruh halinde olduklarını bilmek için müneccim olmaya da gerek yok!

Zira kundaklama varsa korku da olacaktır doğal olarak…

Polis teşkilatımız bu konuyu daha öncelikli bir sıraya koymalı ve ailenin korkulu rüyaları artık son bulmalıdır!

Mobeseler?

Bu ülke iki senedir mobese sistemini konuşup tartışıyor…

Ama gelinen noktada elde avuçta bir şey yok!

Hız kameraları için sağ olsunlar her türlü önlemi alıp makinelerin sayısını ada genelinde artırırken güvenlik için olmazsa olmaz olan bu sistem hala niye ülkeye gelmiyor…

Ülkede asayiş olayları her geçen gün artış gösterirken bu icraat o kadar mı zor ve imkansız hale geldi yoksa?

İbadet mi diyet mi?

Bazıları kusura bakmasın artık ama…

Kendi kulağımızla şahit olduğumuz bir sohbet çok da hoşumuza gitmedi!

İki kadın aralarında sohbete dalmışlar…

Mübarek bu ayda da oruç tuttuklarını söylüyorlar!

Allah kabul etsin diyeceğiz de…

Dememek daha doğru olur sanırız!

Meğerse oruç tutmalarının asıl amacı ibadet değil de sıkı diyet yapmakmış…

Ne diyelim Allah ıslah etsin artık!

MESAJ KUTUSU   

Sayın Ayşegül BAYBARS, Merkezi Cezaevi’nde yatan ve yasalar gereği TC’ye gönderilmesi gereken bazı mahkumlar aileleri vasıtasıyla yasanın ne zaman uygulamaya konulacağını soran mesajlar göndermeye başladılar. Konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor!

Sayın Aytaç ÇALUDA, daha önce uyardık bir kez daha uyarma ihtiyacı hissediyoruz, şu dokunulmazlık konusunu komiteye bırakacağınıza gelin siz bu konuda bir dilekçe yapın ve eziyete son verin. Sonuçta son kararı mahkemeler kararı mahkemeler vermeyecek mi?

Sayın Kudret ÖZERSAY, HP’nin yerel seçim propaganda reklamlarında daha ilk günden adayların değil de kendinizin fotoğraflarınızla başlamanız bazı partililer arasında epey huzursuzluk yarattı diye duyduk. Haksız da değiller yani!

Sayın İlker İPEKDAL, Xanax adlı ilacın eczanelerde çok rahat bir şekilde satılması konusundaki açıklamalarınız ülkenin gündemine oturdu. Umarız uyarılarınız bakanlık tarafından da dikkate alınır ve bunlar artık çerez gibi satılmaz!

Sayın Erol ATAKAN yerel seçimlere özel üzerinize çok ciddi bir görev verildiği ve bunu da gayet iyi başardığınız konuşuluyor. Yine de perde gerisinde kalmaya devam edin yoksa özellikle basın tarafından başınız ağrıyabilir!

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, partiniz belli ki şehir hastanelerine çok sıcak bakmıyor gibi geldi bize! Eski bir sendika başkanı ve bir vekil olarak sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir, gerekli bilgiler sizinle paylaşılıyor mu?

Sayın Salih ÇELİKER, yerel seçimlerde en fazla sizin ailenin kafa karışıklığı yaşayacağı söyleniyor. Sizin DP’den olmanız, kızınızın ise HP’li olması dolayısıyla bakalım bu süreci nasıl atlatacaksınız? Demokrasi güzel şey değil mi?

Sayın Şener ELCİL, okullarda öğrencilerin cep telefonu kullanma yasağı konusundaki açıklamalarınız genelde memnuniyetle karşılandı. Ama yine bazı aileler buna şiddetle tepki koyuyor zira iletişim sıkıntı yaşanacağını düşünüyorlar!

Sayın Gencay EROĞLU, yerel seçim çalışmalarında ilk günkü acemilikleri kolay atlattığınız seçimlere epey ısındığınız gözlemleniyormuş. Özellikle de gençler ve kadınları etkileyebilirseniz başarı şansınız da o kadar fazla yüksek olacaktır…

Sayın Mehmet ADAHAN, 24 Haziran’da Vadili’de iki UBP’li partiliye karşı yarışacağınız için sonucu en fazla merakla beklenen bölgeler arasındasınız. Bakalım ikisini arasından kolayca sıyrılabilecek misiniz? Yoksa bu durum başka partiye mi yarayacak?

Sayın Ömer GÜR, Mağusa Devlet Hastanesi’nden bazı çalışanlar aradı ek mesailer konusunda bir takım suistimallerin, dolayısıyla haksız kazançların sağlanıldığından şikayetçi oldular! Bir kurcalayın bakalım kimmiş bu uyanık arkadaşlar!

Sayın Tolga Ahmet RAŞİT, hukuk savaşını kazanıp eski tarihi binanızda yeniden üretim yapıp hizmet vermeye başlayınca ayağınız yerden kesildi diye duyduk! Mademki adalet er ya da geç yerini buldu ne mutlu size. Hayırlı işler dileriz…

Sayın Feriha YİĞİTTÜRK, yerel seçimlere hayli hevesli ve hırslı başladığınız özellikle de kadın ve genç seçmenden çok şeyler beklediğiniz konuşuluyor. Belediyelerde  kadınlar ne kadar çok olursa güzellikler de o kadar fazla olur değil mi?

Sayın Meral EROĞLU, başta sizin aile olmak üzere siyaset camiası yerel seçimlerde hangi adaylara çalışacağınızı tartışmaya başladı. Geçen yerel seçimlerde hayli başarılı olmuştunuz bakalım bu sefer nasıl bir strateji izleyeceksiniz?

Sayın Ahmet KAPTAN, sendikacılık artık kanınıza işlemiş olsa gerek ki eski başkanı olduğunuz sendikanıza sıkça ziyaret gerçekleştirdiğiniz gözleniyormuş. Genç yönetici arkadaşlar da bundan umarız kendilerine düşen payı çıkarırlar…