Sağlık Bakanlığı’nın 2020 yılının bütçesi, 672 milyon 313 bin 500 TL olarak, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu tarafından oyçokluğu ile 13 Aralık Cuma günü kabul edildi.

Sağlığın bütçesinin düşürülmesinden şikayetçi olanlar vardı.

Meclisin çoğu üyeleri, sağlıktaki ilaç israfından, ihale yolsuzluklarından, sağlık simsarları ve komisyonculardan, koruyucu hekimlik ve kanserle mücadeleden bahsederken, birileri de bütçenin azlığının ilaç ve malzeme kıtlığına neden olacağını ısrarla vurgulamaya çalışıyordu.

Ancak, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi ile ilgili yapılan konuşmaların hepsinde, bir konu eksikti ve gözden kaçırılmıştı.

Açıklayayım.

Biliyoruz ki, kamu hekimlerinin (tüm kamu çalışanlarında olduğu gibi) ikinci iş yapmaları yasak ve mahkeme kararı ile de bu durum Mandamus emirnamesi ile adeta yeniden tescillenmişti. Ancak, Milletvekili Sayın Sıla Usar İncirli’nin Tıp-İş Başkanlığı, Sayın Sucuoğlu’nun Sağlık Bakanlığı döneminde, Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi Tüzüğü ‘’tahrif edilerek’’, kamu hekimlerinin özel hastanelerde hasta bakmalarına kılıf uydurulmuştu.

Bu tüzüğe göre, kamu hekimleri, özel hastanelerde muayene ettikleri hastalar ve yaptıkları işlemler için fatura kesecek, buradan elde edilen gelirlerin bir kısmı da Sağlık Fonu’na yatırılacaktı.

Değerli okurlar, Ağustos 2017’den bu yana, Sağlık Fonuna bu kanaldan tek bir kuruş dahi yatmadı, yatırılmadı!

Peki yatırılması gereken ara ne kadardı?

Kimse bilmiyor değerli okurlar.

Neden bilmiyor?

Ortada fatura yok.

Elde edilen tüm gelirler, özel hastaneler ile kamu hekimleri arasında paylaşıldı, bitti, gitti!

Gelirlerin arasında sadece muayeneler yok üstelik. Ameliyatlar, yatan hasta takipleri, yoğun bakım takipleri gibi oldukça yekün tutan kalemler de var!

Gelin, konuya bir de başka açıdan yaklaşalım.

Hani kamudan özele hasta sevkleri konusuna.

Yurt içi sevkler için, 2019 yılında 55 milyon TL civarında harcandı.

Haydi gelin hesap yapalım.

Kamu hekimlerinin özel hastanelere yaptıkları sevklerin yaklaşık yarısının, yine özel hastanelerde kamu hekimleri tarafından işleme alındığını düşünelim.

Bu sene için 27.5 milyon TL eder. Bunun da %10’unu (tüzük böyle diyor) işgaliye ücreti adı altında Sağlık Fonu’na yatırmaları gerekiyor. Hesaplayalım, 2.7 milyon TL ediyor.

Bir de buna, sevk edilmeyen hsatalardan elde edilen gelirleri de ekleyecek olursak, ortalama (ki daha fazla olacaktır) 2.5 milyon TL koyalım.

Toplamda kabaca 5 milyon TL gibi bir rakama ulaşıyoruz.

Yani değerli okurlar, bu yıl, Sağlık Fonu’na yatırılması olası olan ama meclisin ve halkımızın gözünden, Sağlık Bakanlığı’nın kasasından kaçırılan miktar kabaca 5 milyon TL civarı!

Varsa yanlış çıksın söylesin biri.

Mecliste sağlığın bütçesi konuşulurken, bu konuya kimse değinmedi!

İşte sağlıktaki gizli bütçe kaçağı.

İşte Sağlık Fonu’nun yatırılmayan paraları.

İşte halkımıza hizmetten kaçırılan paraların sadece bir yönü!

Sağlıkta bütçe azlığından şikayet edenlerin, bu açığa katkıda bulunup bulunmadıklarını sorgulamanın zamanı çoktan geldi!

Deniz bitti, yatlardan inme vakti geldi!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899