Bütçe Dairesi'nden şikayet ve cevap hakkı!

 
Aşağıdaki şikayet mektubu bir okura ait…
Bütçe Dairesi’nde çalışan vatandaş hem daire müdüründen hem de ilgili bakandan şikayet şikayetçi olmuş…
İsmi mahfuz tutulmak kaydıyla sayfamızda yayınlanmasını istemiş, onun isteğini yerine getiriyoruz;
Sevgili Levent Bey,
7 yıldan beri Bütçe Dairesi'nde çalışmaktayım. Size bu yazıyı yazma sebebim, uzun zamandan beri süregelen ve artık dayanılmaz bir hal alan ve en sonunda ekmek paramıza bile göz dikilen bu ortam hakkında mümkünse bize yazılarınızla destek vermeniz içindir.
Kasım 2012 de İrsen Küçük zamanında atanan Bütçe Dairesi Müdürü Sonsel Tatlısu'nun daire içindeki adaletsiz, keyfi, taraflı, köyü niyetli, husumet besleyen, kimseyi takmayan, insan yerine koymayan ve en sonunda ekmek paramıza bile göz diken davranışlarından dolayı artık huzursuz, mutsuz, verimsiz, daireye gelmek istemeyen ve dairemizde çalışma ortamı yok olan bir durumla karşı karşıyayız.
Somut olarak bakacak olursak, insanları küçük görme, laf söyleme, hakaret etme, kışkırtma, yalan söyleyerek hitam etme vb şeyler yapmakta. Sadece bizim daire değil, diğer bakanlık ve daireler, hatta Devlete iş yapıp parasını alamayan şirketlerde bu durumdan oldukça rahatsız.
Daha da önemlisi bu konu ile ilgili Bakanlık Müsteşarı'nın ve özellikle Maliye Bakanının Zeren Mungan'ın bilgisi olmasına rağmen hiçbir şey yapmamaktadırlar.
Ne Hikmetse Zeren Bey bu bayanın resmen koruyucusu olarak kendisini adaması ve nasıl bir vicdandır ki ekmek parası ile oynanmasına, ailelerin çocuklarının rızkının çalınmasına göz yummaktadır. Müdürle artık iletişim kurulamamakta. Bakan beyle ise konuşmalar sonuçsuz kalmaktadır.
Benim acil bir durumum oldu, 3 gün işe gidemedim.  Ama oda sorumluma ve bir arkadaşıma hemen bilgisini verdim. Onlarda Müdüre ilettiler. İşe geldiğim zaman, rapor getirmedim, çünkü hasta değildim, yalan yere rapor almam. İzin doldurma istemim reddedildi. Beni odasına çağırmadı, konu ile ilgili benimle muhatap olunmadı, bir uyarma, sözlü veya yazılı olmadı. Yasa gereği 1. hiyerarşik amirime bilgi verdim sonuçta. 2 hafta sonra öğreniyorum ki 2 hafta önceden 3 gün maaşımdan kesinti yazısı yazılmış. Önceden Ek mesai yapmıştım 6 ayı geçti hala ödemedi. Terfi konularında taraflı ve adaletsiz davranmakta.
Sizden rica ediyorum, ismimi vermeden bu konuyu köşenizden paylaşabilir misiniz. Şu an inanın birçok insan bu konudan çok mağdur durumdadır.
Bu konuda yardımlarınızı bekler, çalışmalarınızda başarılar dilerim…
“121’NCİ MADDEYİ UYGULADIM”
Okur şikayetinde konu gayet açık;
Vatandaş 3 gün işe gitmedi maaş kesintisi olmuş.
Peki ne kadar haklı?
Birinci derecede suçlanan Bütçe Dairesi Müdürü Sonsel Tatlısu olduğu için kendisine ulaştık yine isim vermeden şikayet konusunu ilettik.
Sonsel hanım ismi bildiğini ve çok da gizlemeye gerek olmadığını söyledi.
Kamu Görevlileri Yasası’nın 121’nci maddesine göre isin kağıdı doldurmayıp izin yapan kamu görevlilerinin maaşlarından gelmediği gün kadar kesinti yapıldığını, kendisinin de bunu uyguladığını belirtti.
Terfiler konusunda da söz konusu çalışanın 7 senesini doldurmadığı için böyle bir terfi almasının mümkün olmadığını kaydetti.
MUNGAN ÇOK KIZGIN
Sonsel hanım kendisinden görüş aldığımızı Maliye Bakanı Zeren Mungan’a bildirmiş olmalı ki dün akşam saatlerinde de Sayın Mungan aradı ve konuyla ilgili detay verdi.
Şikayetçi çalışanın tavırlarının bir devlet memuruna yakışmayan bir tarz olduğunu söyleyen Mungan, ilgili kişinin yanına geldiğini ve ‘gazeteye gidecektim ama madem ki çağırdınız geldim’ diyerek şikayetini yaptığını söyledi.
O da kendisine, ‘madem ki gazeteye şikayete gideceksin, ben seni tutmayayım, git şikayetini yap sonra yanıma gel’ dediğini ifade etti.
Sonsel Tatlısu için ‘o kadın benim maaşımı kesemez haddi mi var’ diye seviyesiz bir konuşma yaptığını söyleyen Mungan, yine aynı kişinin sosyal paylaşım sitelerinde ‘benim ekmeğimle oynayanın gözünü çıkarırım” diye ifadeler kullandığını kaydetti.
Bu tavırlarının kabul edilemez olduğunu söyleyen Mungan, bunları söylerken de epey sinirliydi…
 
 
 
 
 
Dinçyürek istifa eder mi?
 
“DPUG milletvekili Dinçyürek, “Göç Yasası” nın tadili için Meclise sunduğu değişiklik önerisi partisi de dâhil iktidar milletvekilleri tarafından reddedildiği zaman merak ediyorum partisinden istifa edecek mi?
Bir diğer merak ettiğim konu ise; “Göç Yasası” meclisten geçirilirken süresiz genel grev yapmayan-yapamayan sendikacı dostlar, başlarını iki elleri arasına alıp “biz nerede hata yaptık” diye ne zaman düşünecekler?
Sn. Dinçyürek’in tavrı ne kadar samimi ise zamanında süresiz genel grev kararı alamayan birçok sendika yöneticisi de bu oyuna alet olmakla maalesef ayni samimiyetsizliğe de ortak oluyorlar!..”
 
(TULUY KALYONCU)
 
 
“Vallahi adam zeflerler!..”

“DP milletvekili Hakan Dinçyürek'in durup durduğu yerde ansızın, Sendikaların "Göç Yasası" diye adlandırdıkları “Kamu Çalışanlarının Aylık (maaş-ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi (Değişiklik) Yasa Önerisi” vermesi ve İvedilikle görüşülmesini istemesi, dün meclisin toplanamamasına neden olurken, bugün toplanan mecliste alınan kararla, görüşülmesi ertelenmiş.
Anayasa'da yapılacak değişikliklere gelen tepkilerden mi, yoksa Belediye seçimlerinde yaşadıkları tatsız durumlardan mı ne, gündemi mi değiştirmeye çalışıyorlar?
Eeee..
Dün ayağa kaldırdıkları ve heyecanlandırdıkları Memur Sendikaları'na şimdi ne diyecekler?
Tuhaf;
Memleket maliyesi bir Bütçe ile yönetilir ve 2014 yılı bütçesine oy verip yasalaştıran bu efendiler, öyle birisinin aklına estiğinde yasa değiştirerek maaşlar artırılamayacağını bilmezler mi?
Amma numara ha!
Yeme da yanında yat...”
 
(ÜLKER FAHRİ)
 
 
Kadın düşmanlığı!
 
“Bir Tanrı düşünün ki kafayı kadınlarla bozmuş olsun. Tanrı annesi tarafından yeterince sevilmemiş, ya da buluğ çağında sevdiği kız tarafından reddedilmiş ya da ne bileyim bir kadın tarafından ihanete uğramış da travma geçiren, kadın düşmanı haline gelmiş bir erkek midir ? Haşa elbette değil ! Anlayın bunların derdi meselesi inanç değil ! Bunlar sadece bir kaç bin yıldır varlığını sürdüren ve dünyamızı kontrolleri altında tutan bir örgütün maşalarıdır. Öyle bir örgüt ki dünyadaki tüm siyasal ve ekonomik gücü kendi kontrolü altına geçirmiştir. Öyle bir örgüt ki felsefelerinde kadın düşmanlığı da var. Kadına karşı verilen bu tarihi ve sistematik savaşın bir de nedeni var ! Bu öyle bir nedendir ki ; onların güç iktidar ve egemenliklerinin önündeki önemli bir engeli oluşturur. Kadını yönetimsel hayatın dışında bırakmak, geriletmek ve aşağıya çekmek istemeleri elbette sebepsiz değildir...AÇIKLAYACAĞIM...
 
(FAİZE TERAZİ)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Oktay KAYALP, Mutluyaka’dan arayan kızgın vatandaşlar bazı özel mülklerin önüne kadar asfalt döktüğünüzden şikayetçi oldular. Seçim öncesinde acaba yasaları biraz sümen altı mı ettiniz diye soruyorlar…
Sayın Umure ÖRS, bir ailenin tam 6 çocuğuna Sosyal Hizmetler Dairesi olarak siz bakıyorsunuz. Bu arada ilk müjdeyi bizden alın istedik 7’ncisi de yolda geliyormuş, yer hazırlamanızda fayda var…Birileri bu aileye doğum kontrol yöntemlerini hatırlatmalı.
Sayın Mehmet ÇAKICI, yerel seçimlerde partinizin yanında ara sıra görülmekle beraber çok da gönülden destek olmadığınız gözleniyormuş. Özellikle de Lefkoşa milletvekili olarak sizden beklenti hayli fazla bilesiniz…
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, diğer partiler için kullandığınız ‘şeytan üçgeni’ bir hayli tutmuş gözüküyor. Ha keşke bunu seçim çok önceden düşünüp seçim sloganı haline getirseydiniz. Şeytan ayrıntıda gizlidir değil mi?
Sayın Yüksel ÇELEBİ, dün akşam ki miting konvoyunuzda bulunan araçları üşenmemiş saymışlar. Tam 99 araç olduğunu tespit etmişler. Sizce gayet bir iyi rakam mı bu yoksa biraz düşük mü oldu?
Sayın Mustafa ŞENER, Dursun Şahin adlı bir reklam ajansının sahibi bir ileti gönderdi bazı şikayetlerde bulundu. Bir arayı da kendisini dinlemekte yarar var. Seçim gününe az bir süre kala başınız ağrımasın…
Sayın Başak TEKEREK, Girne’de bir DP-UG belediye meclis üyesi adayının Sümer Aygın’a oy istediğini biliyor muydunuz? Düşmanı önce içeride aramak lazım değil mi, bizden uyarması!
Sayın Barış MAMALI, yeni Anayasa’ya karşı duruşunuzdan ötürü birileri fazla rahatsız olmuş ki özellikle sosyal medyada bir karalama kampanyası başlatıldı. Seviye düşük olmasa sorun olmayacaktı ama gerçekten çok çirkin!
Sayın Suphi COŞKUN, yapılan son ankette farkın neredeyse hiç kalmadığı ortaya çıktı. 29 Haziran akşamı başkanı 50 civarında oy belirleyecek diyorlar haberiniz olsun…
Sayın Serdar DENKTAŞ, yazın tam ortasında bu ağır girip de neyin nesi böyle? Son bir hafta doping de dahil her şey mubahtır değil mi? Şu anda adayı en fazla gezen parti konumundasınız, dayanın biraz daha…
Sayın Mustafa AKINCI, sizin komşu kedilerden elini eteğini çekince hepsini beslemek de size kalmış diyorlar. Bizim mahalleden kedi transferi isterseniz beş-on tane gönderebiliriz…
Sayın Erdal ANDIZ, hemen her seçimde bir yer altı teşkilatı kurarken bu kez sessiz ve sakin oluşunuzla dikkat çekiyormuşsunuz. Parti aday çıkarmayınca bu işin tadı olmuyor değil mi?
Sayın Hasan ARTUNER, öyle 4 kilo sokan bağlı tutup komşulara koklatmamak olmaz. Müslüman malı ortaktır ve siz ne kadar verirseniz Allah da size o kadar çok verir…
 
 
 
 
Günün Fıkrası
 
 
Lastik

Yaşlı bir amca elinde bastonuyla kalabalık bir otobüse biner, oturacak yer yok..Bastonunu yere vura vura arkaya gider ama kimsede tın yok..
Baston tıklamasından rahatsız olan gencin biri, yüksek sesle bağırır amcaya;
''Dede,şu bastonunun altına keşke lastik taksaydın.Bu kadar kafamızı şişirmezdin,biz de rahat ederdik.''
Bütün gözler gence dikilirken, yaşlı adam istifini bozmadan otobüsü kahkahaya boğacak bomba cümleyi patlatır;
''17-18 yıl evvel de senin baban o lastiği şeyine taksaydı, şimdi biz rahat ederdik!''