“UBP-DP-YDP HÜKÜMETİ YENİDEN KURULURSA ÜLKE 3 AY İÇİNDE YENİ BİR TÜRBÜLANS YAŞAYIP ERKEN SEÇİME SÜRÜKLENİR”
Aralık 2020’den itibaren periyodik olarak UBP’nin kendi iç kaynaması sonucunda başkan çıkarması, UBP-DP-YDP kurulması döngüsünün yaşandığını ve dört kez üst üste UBP-DP-YDP hükümetlerinin bozulup kurulduğunu anlatan Kudret Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aralık 2020’den itibaren UBP’nin içindeki kaynama, devinim, dövünme ve çekişme nedeniyle devletin altüst olduğunu inkar edebilecek biri var mı? Mevcut başkandan bir başkasını o göreve getireceksiniz diye devleti altüst etmeye hakkınız yoktur. Şu anda yaşanan istikrarsızlık, UBP’nin kendi içindeki istikrarsızlığın devlet kurumlarına yansımasıdır. Şu anda herkes yeni bir başkan seçildikten sonra aynı hükümetin kurulacağını konuşuyor. Böyle bir şey olması halinde bu ülke en fazla üç ay içinde yeni bir türbülans daha yaşayacak. Çekinilen şey seçimse, üç ya sonra yeniden ve bu kez sürüklene sürüklene seçime gidilecek. Ülkenin ihtiyacı bu değildir, erken seçim değildir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da bu durumun oluşmasında sorumludur. En baştan bir bakanı görevden almayıp hükümeti istifa noktasına getirmesinden sonra şimdi de demokratik teamüllere aykırı olarak parti başkanı dururken partiden bir başka vekile hükümeti kurma görevini verme mesajı vermesi vahimdir. Anayasa’ya göre kendi bir isim belirlemesi gerekirken UBP’nin kendi içinde bir isim belirleyip kendine getirmesini halka açık bir şekilde söylemesi vahimden de ötedir. Cumhurbaşkanı Anayasal yetkilerini demokratik teamülleri ihlal etmeden yerine getirmelidir. Her şey ayaklar altına alınmış durumdadır.” Özersay ayrıca, YDP ve DP’nin hükümetin bozulma noktasında izlediği yolun halk tarafından samimi bulunmadığını sözlerine ekledi; “İnsanlar Sucuoğlu’nun görevden gitmesi için bu adımların atıldığını bilmektedir, herkes bunu konuşuyor” dedi.
“UBP’NİN HALK İRADESİNE SAYGISI VARSA ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VARDIR”
“İradeyi size emanet eden seçmene sorumluluk hissediyorsanız önünüzde iki seçenek vardır: illa ki hükümette olmanız gerektiğine inanıyorsanız, başbakanlık konusunda ısrarcı olmaktan vazgeçiniz ve CTP ile geniş tabanlı bir hükümet kurmayı kabul edin çünkü zaten belli ki Başbakanıda belirleyemez noktadasınız ve parti başkanınızı halihazırda feda ettiniz. O nedenle ülkenin menfaati için başbakanlıktan feragat ediniz. Bu birinci seçenektir. Öte yandan illa ki hükümette olmamıza gerek yoktur diyebiliyorsanız, muhalefette kalın ve CTP’nin bir azınlık hükümeti kurmasına dıştan destek verin. Ve kurulacak öyle bir hükümetle sular durulmuşken kendi iç sorunlarınızı gidip çözün. Artık bir kurultay ile mi çözersiniz baka şekilde mi çözersiniz onu ben bilemem. Ama istikrarsızlığı yaratan şey sizin kendi içinizdeki makam ve mevki kavgaları hatta başbakanlık kavgasıdır, orası aşikar, bundan eminiz” diyen HP Genel Başkanı Özersay,hükümetin bütçesinin Halkın Partisi’nin verdiği destekle geçtiğini hatırlattı: “Muhalefet olmanın sorumluluk bilinciyle kuraklık ödemesinin yapılabilmesi, muhaceret affının geçirilmesi için Halkın Partisi gerekli desteği her zaman verdi. Hala daha bu kürsüden halkın beklentisi çözüm üretilmesi, halk bize hizmet için yetki verdi diyebiliyorsunuz. Siz o yetkiyi ülkeyi yönetmemek üzere alıyorsunuz. Bir yönetim zafiyeti yaratıyorsunuz. İktidarı alıyorsunuz ama yönetemiyorsunuz. Bu sizin kiminle ortak olduğunuzla değil doğrudan sizinle ilgilidir. Siz makam kavgası yapmaktan ülkeyi yönetemeyecek noktaya geldiniz. Özeleştiri yapmak zorundasınız.”