CTP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Tufan Erhürman, bu yanlış karardan bir an önce dönülmesi gerektiğini dile getirdi. Eyleme Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, milletvekillerinden Asım Akansoy, Erkut Şahali, Doğuş Derya, Armağan Candan, Özdil Nami, Sıla Usar İncirli, Fazilet Özdenefe ve Salahi Şahiner de katıldı. Bariyerleri yıkmak isteyen eylemcilere Rum polisi tarafından tazyikli su ve biber gazı sıkılması üzerine Erhürman ve milletvekilleri, gaz ve sudan etkilenen yurttaşlara yardımcı oldu. ERHÜRMAN: “HİÇ BİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEMEYEN BİR KARAR” Eylemde konuşan Erhürman, Rum hükümeti tarafından alınan bu kararın hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, bunun hem Kıbrıs Türk, hem de Kıbrıs Rum toplumları tarafından ortaya konan tepkilerle anlaşıldığını vurguladı. Kamu sağlığı ve kamu güvenliğinin çok önemli olduğunu, bu konuda Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerin karar alma yetkisi bulunduğunu ancak bu yetkiyi kullanırken her zaman sağlam bir gerekçeye dayandırılması gerektiğini kaydeden Erhürman, bu gerekçenin sağlam olmadığını ifade etti. “METEHAN’DA RİSK YOK, LOKMACI’DA MI VAR?” Rum hükümetinin koronavirüse karşı Metehan’daki geçişleri değil de Lokmacı’daki geçişleri durdurduğunu belirten Tufan Erhürman, “Metehan’da risk yok, Lokmacı’da mı var?” diye sordu. Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ne AB ne de BM bir mazeretin arkasında sığınacak değil. Ama maalesef ki bu uluslararası kuruluşların bugüne kadar ortaya koydukları tepkiler yeterli değil. Bunun bir de olumlu tarafı var. Her iki toplumdan insanlar da buna ortak tepki koyuyorlar. Bu gerekçe, meşru olmadığı için insanlar birlikte hareket ediyorlar. Dolayısı ile ortak çözümler üretme noktasında önemli bir işbirliği olarak ortaya çıkıyor.” “RUM SİYASİ PARTİLERİNE YÖNELİK GİRİŞİMLERİMİZ SÜRECEK” Koronavirüsün tüm dünyada olduğu gibi Kıbrıs’ta da önemli bir risk olduğunu kaydeden Erhürman, “Ama bununla ilgili önlem alırken iki toplumlu sağlık komitesi var ve buna danışılmıyor. İlgili verilerin nerede toplanması gerektiği çok açık. Umarım aklın yoluna bir an önce dönülür. Biz bu yanlış kararın bir an önce son bulmasını istiyoruz. BM, AB ve Kıbrıs Rum siyasi partileri üzerinde girişimlerimiz bu konuda devam edecek” dedi.