Doğaya zarar veren yol çalışmalarının protesto edilmesinde yaşanan olayları anlatan Akansoy, halkın, UBP’nin organize ettiği provokasyonlara gelmeyeceğini ve bu zihniyeti kınadıklarını belirtti:<br /> <br /> <strong>“Bu ülkeyi 3-5 kendini bilmeze bırakacak değiliz!”</strong><br /> CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Dipkarpaz’da dün yaşanan olaylı çevre eylemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bölgeye giden eylemcilerin taşla ve küfürlerle karşılanmasının arkasında UBP Dipkarpaz Örgütü ve Dipkarpaz Belediye Başkanı’nın olduğunu ifade eden Akansoy, belediye çalışanlarının ve UBP’li fanatiklerin planlı bir şekilde olay çıkardıklarını söyledi. Genç TV’de yayınlanan Ali Kişmir’in sunduğu ‘Kıbrıs Dosyası’ isimli programda gündeme dair açıklamalarda bulunan Akansoy, UBP’nin çok kirli bir oyun oynadığını ve bu yapılanın büyük tehlikeler doğurabileceğini belirtti. <br /> <br /> <strong>YOL İHTİYAÇ AMA BAŞKA KARPAZ DA YOK</strong><br /> Yol yapımında proje kapsamının dışına çıkılmasını ve doğaya verilen tahribatın gözetilmemesini eleştiren Genel Sekreter Asım Akansoy, çevre politikası olmayan UBP Hükümeti’ni, kabahatlerini sürdürmek için halkı karşı karşı getirmekle suçladı. Karpaz’ın bu ülkenin gözbebeği olduğunu belirten Akansoy, orada yaşayan insanların ihtiyaçlarına da dikkat çekerek doğa ile uyumlu şekilde insanların yaşam standartlarının artırılması gerektiğini kaydetti. <br /> <br /> “İnsanlara değer veriyorsak oradaki insanlara da değer vereceğiz, onların da çıkarlarını gözeteceğiz” diyen Akansoy, bunu yaparken bölgenin durumundan dolayı doğayı tahribat riski olduğunu belirterek CTP hükümeti döneminde koruma yasası hazırladıklarını hatırlattı. “Çevrenin korunması temel siyasetlerimizin ana argümanları arasındadır, yani üzerinde oynanacak bir alan değildir. Hükümet dönemimizde hazırlanan yasa ile çok büyük bir alanda yapılaşma olmayacak, taş taş üstüne konmayacaktı, yasa hazırlanmıştı ancak hükümetin süresi yetmedi ve yasa geçmedi” dedi. Karpaz’a yol yapılmasına kimsenin karşı çıkmadığını belirten Akansoy, yolun ihtiyaç olduğunu ancak bu yolun yasal mevzuatın dışına çıkmadan, ülkenin miraslarına zarar vermeden yapılması gerektiğini vurguladı. <br /> <br /> <strong>SALDIRILARIN ARKASINDA UBP VAR!</strong><br /> “Karpazlıları, çevre dostlarına kimler saldırttı, kimler provoke etti, kimler küfrettirdi, kimler talimat verdi tüm bunları çok iyi analiz etmek lazım” diyen Genel Sekreter, gelen misafirlere saldıran ekibin, Dipkarpaz Belediye Başkanı tarafından şantajla oraya getirildiğini ve belediye personeli olan bu kişilerin misafirlerin üzerine saldırtıldığını ifade etti. Olaylı eyleme katılan ve tarafların birbirini dinleyip, anlaması için çaba gösterdiğini belirten Akansoy, yaşananları şu şekilde aktardı: <br /> “UBP Dipkarpaz Örgüt Başkanı’nın herkesi tahrik eden, insanları yuhalatan, insanları saldırganlaştıran bir tavrı vardı. Belediye Başkanı, belediye çalışanlarının arkasında geçmişti ve bu insanları gelen misafirlerin üzerine itiyordu. Organizasyonun neredeyse başkanlığını yaptı, gelenlerin derdini anlatmasına bile izin verdirtmedi. Görüşlerimizin ortak olduğunu bile söylememize fırsat verilmedi. Bunu kim yaptı? Aktörler ortadadır! Bu tablo içerisinde cami ve belediye binasından yapılan tüm anonslara rağmen Dipkarpaz halkı buna katkı koymadı. Örgütlü bir insan topluluğuydu ve bu önceden planlanmıştı, oraya gelecekleri konusunda da bize bilgi verilmişti.”<br /> <br /> <strong>UBP FAŞİZMİ BÖLGEYİ BASKI ALTINDA TUTUYOR</strong><br /> Gerilimli ve kontrolsüz olan bu ortamda hoş olmayan sözler sarf edildiğini belirten Akansoy, UBP tarafından karşı karşıya getirilen halkın birbirlerine ‘gaco’ ve ‘Rumcu’ demelerini de eleştirdi. “Bu ülkede devlet var mıdır?” diye soran Akansoy, polisin yaşanan arbedenin önüne geçememesin de kabul edilemez olduğunu söyledi. Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü: <br /> <br /> “Polis neden aralarından dört tanesini çekip almadı. Provokatif bu tipleri kalabalığın içinden çekip alsaydı bunlar olmazdı. Polis iki haklı taraf varmış gibi bir tavır takınıp saldırıların önüne geçmedi. Bu olaylar Lefkoşa’da olduğunda polis nasıl saldırıyordu üstümüze oysa… Ne anlama geliyor peki bu? Kimse giremeyecek mi oraya? Polis neden orada başka, burada başka davranıyor? Böyle bir şeye müsaade edilemez. Dipkarpaz’da UBP faşizmi vardır ve bunun kaynağı Belediye Başkanı ve UBP Dipkarpaz Örgüt Başkanı’dır. Bu ülke 3-5 tane kendini bilmezin eline bırakılamaz, yarın sabah kalkıp oraya gideceğiz, bundan sonra daha da sık gideceğiz, bu insanları tanıyıp onlarla konuşup anlaşacağız. Onların sorunlarına sahip çıkacağız. Orada ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Oradaki insanlar bizim insanlarımız, bu kader birliğini bozmamamız lazım. Hepimiz bir şekilde bu ülkenin ayağa kalkması için mücadele etmeli, bizleri bu noktaya getirenlere hep birlikte hesap sormalıyız. Dipkarpazlılar dün yaşananlara karşı durmaz, provokatörlere gerekli yanıt vermezse bu iş olmaz. Bu işi Kıbrıslı-Türkiyeli olarak asla göremeyiz. KKTC yurttaşlığı olarak bakabiliriz. Karpaz ne kadar Lefkelinin ise Lefke de o kadar Karpazlınındır.”<br /> <br /> <strong>HER VATANDAŞLIK BİZDEN BİR KİŞİ EKSİLTİYOR</strong><br /> İç İşleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun bugün basına yansıyan ve herkesin vatandaş yapılabileceğine dair açıklamalarını da eleştiren Akansoy, “Nüfus politikasıyla ve asimilasyon politikası ile dayatma yapılıyorsa ve halkına ihanet eden bir hükümet varsa hem hükümetten hem de dayatmayı yapandan hesap sormamız lazım. Ama bunu Dipkarpaz’daki vatandaşları da yanımıza alarak yapmalıyız” dedi. <br /> <br /> Çalışmak için gelenler de dahil olmak üzere herkesin vatandaş yapılabileceğini söyleyen bir Bakanın, ancak çağdışı bir ülkenin bakanı olabileceğini ifade eden Akansoy, “İş gücüne ihtiyacımız olabilir. Bunun yolu vatandaş yapmak mıdır, bu ülkeye yasal çerçevede iş gücünün gelmesinde hiçbir problem yoktur. Burada önemli olan yasal mevzuattır. Her vatandaşlık senden bir kişi eksiltiyor, siyasi yaşamına müdahale olarak yansıyor, tüm mesele budur. Bakan ve partisi gollifa gibi vatandaşlık dağıtmaktadır. Bunu en çok Dipkarpaz’dakiler söylüyor. Buna inanın, bunu onlarla olan sohbetlerimde işitiyorum. Kimsenin bu ülkeye bunu yapmaya hakkı yoktur” dedi. <br />