Türkiye’deki artan vaka sayılarını tedirginlikle izliyoruz...
Zaten onlardan korktuğumuz için kapıları da kapadık!
KKTC’li gelebilir ama TC’li gelemez...
Gerçekten de garip bir karardı bu!
Mademki Türkiye’de risk büyük herkese aynı muamele uygulanmalıydı...
Virüs kimsenin kimlik kartına, nerede doğup büyüdüğüne bakmıyor ya!
Bu arada vaka sayısı artış gösteren Türkiye ne yaptı biliyor musunuz?
21 Eylül’den itibaren okulların açılmasına karar verdi...
Hani şu biz de aynı kararı verip ana okul, birinci ve ikinci sınıfları yüz yüze eğitime başlatıp, aynı gün 38 vakayı görünce korkup bu kararı hemen değiştirmiştik!
Belli ki hazırlıklı değildik...
Önlem almak yerine kapatma kararı aldık!
Güney Kıbrıs ona keza...
İki gündür eğitim tıkır tıkır işliyor!
Oteller açık, uçakların biri inip diğeri havalanıyor...
Devlet olmanın gerekliliklerini yerine getirmiş olmuşlar ki korkmadan, cesaretle böyle bir karar alabiliyorlar!
Çünkü korkarak bu salgının önüne geçilemeyeceğini biliyorlar...
Önlemini alacaksın, izolasyon ve hijyen kurallarını yerine getireceksin, denetlemeyi de eksik etmeyeceksin, bu işi bir şekilde atlatacaksın!
Hem Türkiye’yi hem de Güney Kıbrıs’ı bu konuda kutlamak gerek...
...
Bizim hanım öğretmen, ufaklık da lisede öğrenci...
Her ikisi de şimdi uzaktan eğitim için birbiriyle yarışıyor!
Evde de küçük çaplı bir sinir harbi var...
Bir bakıyorsunuz internet kopuyor, dersler yarıda kalıyor!
Bir bakıyorsunuz elektrikler kesiliyor...
Bilgisayarların zaman zaman gösterdiği arızalar da başka bir konu!
Bundan şunu anlıyoruz;
Uzaktan eğitim için alt yapımız eksik olduğu için başarı şansımız yok...
Ağır aksak eğitim olmaz!
Hele de minik öğrenciler öğretmenlerini ekranda değil karşılarında görmek istiyor...
Kara tahtayı merak ediyor!
Kalem yazıp çizmeyi özlüyor...
Yüz yüze arkadaşlıklar ise diğer başka bir konu!
Okulları denetleyip yüz yüze eğitimi devam ettirmek bu kadar mı zordu yani...
Devlet, devlet olduğunu gösterecek, alınan ilk karardan dönülmeyecekti!
Korktuk ve kapattık...
Şimdi eğitimden hayır bekleyelim öyle mi?
...
Otellerin yarısından fazlası kapattı, diğer yarısı kapatmaya hazırlanıyor...
Bu arada kumarhaneleri kapatan zihniyet, bet salonlarına dokunmadı nedense!
Tabi ki vardır bir hikmeti...
Ama burada konu tamamen turizmdir!
İşletmelerin kapılarına zincir vurup işsiz kalacak olan binlerce insan var önümüzdeki günlerde...
Önce sağlık sözünün ardına gizlenip ondan sonra olacakları hesap bile edemedik!
Eğitimde olduğu gibi ülkenin can damarı olan turizmde de korkarak yeterli önlem alamayıp kolaycılığı seçtik...
Birlik başkanı Çağıner, karantinasız kontrollü girişler öneriyor!
Rakipler bunu çarpıtıp başka şeylere yoruyor...
Çünkü gidişatın ne kadar olduğunu sadece turizmci ve çalışan biliyor, diğerleri kabak kesiyor!
Türkiye ve Güney Kıbrıs, turist kaynarken, biz kapatmaktan başka bir çare üretemiyoruz...
...
Bu arada okulları kapatıp, girişlere kısıtlama getirenler bize şunu da açıklasın lütfen...
Gece kulüplerini niye kapatmadınız!
Orada maske zorunluluğunu var mı?
O işi yaparken soysal mesafeyi nasıl sağlıyorlar?
Ya da böyle bir şey mümkün mü?
Eğitim ve turizm gibi hayati önem taşıyan sektörlerimiz korkaklık nedeniyle kapanırken. Orada bire bir cinsel temasın yapıldığı mekanlar niye açık!
Kadınlara ve müşterilerine PCR testi yapma zorunluluğu getirdiniz mi?
Yoksa buna yüreğiniz yetmiyor mu?
Oraları kapanmasın diye yapılan telefon görüşmelerini, baskıları ve tehditlere varan konuşmaları bilmiyor muyuz zannediyorsunuz yoksa...
Elbette günü gelince onlar da yine bu sayfada deşifre edilecek, melek yüzlü görülen ama aksine memleketini gram düşünmeyen, rant düşkünü siyasileri hep birlikte öğreneceğiz!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nin müdürü uzun bir süredir görevinin bayında değil ve onun sorumluluklarını başka öğretmenler yüklenmek zorunda kaldı. Konuya hassasiyet gösterip detaylı bir soruşturma başlatmanız bekleniyor!
...
Sayın İsmail ARTER, G.Mağusa’da Karakol bölgesinde belediyenin izin verdiği sokak ortasındaki bir büfe vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanıyor. Kimse artık bu arkadaşın torpilinin yüksek yerlerden olduğu iddiaları yapılıyor, haberiniz olsun istedik!
...
Sayın Ersin TATAR, partinizin taban ve tabanının seçimler için çalışmaları yoğunlaştırdığı, kırgınlıkların en azından bir süreliğine rafa kaldırıldığı konuşuluyor. Girne’deki yetki tartışmaları sorununu da hiç gecikmeden çözmeniz bekleniyor...
...
Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, bilgisayar işletmeleri şu sıralar paraya para demezken, gerekli indirimlerin niçin şimdi değil de Ekim ayında yapılmaya başlanacağını soran mesajlarınız geliyor. Alınan tarih kararını daha geriye çekmek teknik olarak mümkün değil mi?
...
Sayın Şebnem BENEM, yani öyle bir açıklama yaptınız ki sanki de devlet hastanelerinde torpil kullanan başka şahsiyetler yokmuş gibi sadece bir vekilin üstüne yüklendiniz. Bari böyle hassas bir dönemde ağızdan çıkanları bir değil çok kere düşünseniz daha iyi olmaz mı?
...
Sayın Besim TİBUK, pandemi döneminde işletmeleriniz ile ilgili aslı astarı olmayan haberlerin ardındaki isim ya da isimler kim? Çıbanın başını ortaya çıkarmazsanız sağlıklı bir sonuç alamazsınız. Bakalım mahkeme kararınız onları durduracak mı?
...
Sayın Kemal DÜRÜST, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi adaya destek vereceğinize hala karar veremediğiniz konuşuluyor. Çok güçlü olduğunuz bölgenizde işaret edeceğiniz aday, diğerlerine göre birkaç adım önde olacak...
...
Sayın Sezai SEZEN, KKTC Kızılay’ın hesaplarının Sayıştay’a devretme kararı yerinde ve doğru bir karardı. Zira uzun bir süredir bu kurum hakkında doğru ya da yanlış bir takım ihbarlar yapılmaya başlanmıştı.
...
Sayın Serhan KANER, rakip firma fiyat kırarak sizin sektörde büyük bir atak yaptı. Bakalım satışlar ne kadar etkilenecek, siz de karşı atağa geçecek misiniz? Zira şu sıralar hemen her sektörde büyük ticari savaşlar yaşanmaya başladı...
...
Sayın Anıl Cem URLU, Üniversal Bank, Genel Müdür Yardımcılığı göreviniz hayırlara vesile olsun. Şu sıralar kara bulutların dolaştığı bankada sorumluluğunuz çok daha büyük boyutlara taşındı, gazanız mübarek olsun...
...
