2020 yılında gündeme gelen bir 'sapık' haberi vardı.

Bu sapık, Girne'deki bir telefoncuda çalışıyor.

Ümit Güzelel isimli bu şahıs, hem işletme sahibine hem de müşterilere ait cihazları çalıyor ve ertesi sabah Türkiye’ye kaçıyor.

Bununla da yetinmeyen bu telefon sapığı, şirketin ve çalınan cihazlardaki rehberleri kopyalayarak, özellikle kadın numaralarını belirliyor ve Whatsapp üzerinden sapıkça mesajlar gönderiyor.

Tacizler uzun süre devam ediyor.

Bu çalıntı telefonlardaki rehberi kullanarak kadınların peşine düşüyor.

Onları sürekli rahatsız ediyor.

Hatta sosyal medyadan fotoğraflarına ulaşıp Photo Shop yaparak cinsel içerikli görseller hazırlıyor.

Şimdi bu sapık Türkiye'de...

Daha önce KKTC'den deport edilmiş.

Bu aralar sapıklığın dozunu yine iyice artırmış.

Bazı iş insanları, kadın siyasiler ve ülkenin tanıdık simalarını hem taciz etmeye başlamış hem de fotoğraflarıyla oynayarak belden aşağı görseller hazırlamış.

Hatta ve hatta şuan ülkeyi yöneten kadroyla da ilgili elinde hazırlanmış iğrenç görseller olduğu iddia ediliyor.

Bu sapık için KKTC polisi tarafından girişimde bulunulduğu ancak zanlı Türkiye'de olduğu için bir şey yapılamadığı söyleniyor.

Şimdi hem Kıbrıs Türk polisinden hem de Türkiye yetkililerinden adı sanı kaydı belli olan bu sapığı işbirliği yaparak enselemelerini bekliyoruz.

Ve iki ülke arasında bu adi suçlarla ilgili iletişimin ve işbirliğinin bürokratik engeller olmadan hızlıca çözüleceği bir çalışma bekliyoruz.

Yaşanan bu olayla ilgili 22 Eylül 2020 tarihli Kıbrıs Postası haberi şöyle:

Girne’nin popüler teknoloji firmalarından MİR İletişim'de, akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı…

Şirkette uzun yıllardır çalışan Ümit Güzelel isimli şahıs, işletme sahibi Fırat Ayrılmazkardeşler’e ait dizüstü bilgisayarı, cihaz tamirinde kullanılan aletleri ve iki müşteriye ait cihazı alıp, gemiyle Türkiye’ye kaçtı.

Ancak hırsız, çaldığı cihazların yanında, şirketin ve çalınan cihazlardaki rehberleri de kopyalayarak, özellikle kadın numaralarını belirledi ve Whatsapp üzerinden sapık mesajlar gönderdi.

Yaşananlar üzerine maddi – manevi ciddi kayıplar yaşadıklarını ifade eden şirket direktörlerinden Fırat Ayrılmazkardeşler, sosyal medyadan bir video yayınlayarak açıklamalarda bulundu, yaşananların detaylarını aktardı.

Olayın bir hafta kadar önce yaşandığını, pazartesi akşamı söz konusu şahsın cihazları ve rehberleri alarak kayıplara karıştığını, Güzelel’in evine gittiğini ancak evinde de bulamayınca polise haber verdiğini ifade eden Ayrılmazkardeşler, şöyle devam etti:

“Polis arkadaşlar Muhaceret Dairesi’ne sordurdu ve Ümit Güzelel’in gemiyle sabah saatlerinde adadan ayrıldığını ve Türkiye’ye gittiğini öğrendik. Ben aldığı cihazlar noktasında değilim. Benim adıma kadınlara sapıkça mesaj atması, sapıkça ithamlarda bulunması… Bunlar hiç güzel şeyler değil. İşletme olarak ciddi zarar gördük ve görmeye de devam ediyoruz…”

Yeni ekonomik paket açıklandı.

Dar gelirliler için 'Dağ fare doğurdu' diyebiliriz..

Beklentiyi çok yüksek tutmamakla beraber yine parası olana krediler yoluyla daha çok para imkanı sağlayan bir paketti bu.

Türk lirasının değer kaybının ve covid sonrası dünya ve Rusya Ukrayna savaşı sonrası ekonomik daralmanın farkındayız.

Eti budu belli KKTC devletinin yapabilecekleri de ortada...

Yine de bu ekonomik paketin içinde asgari ücretli için güzel bir haber olabilirdi en azından.

3'er 5'er yapılan akaryakıt zammı 1 lira olarak değil de yine 5 lira olarak geri alınabilirdi...

Halkın en büyük beklentisi piyasanın ucuzlamasından başka bir şey değil..

Devlet bazı temel ihtiyaç maddelerindeki vergi oranını düşürebilirdi mesela...

Bu tür ekonomik krizlerde toplumun en dar gelirli kesimlerini unutmamak gerekiyor.

***

MESAJ KUTUSU

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Biontech aşılarının kullanma süresi 3 ay daha uzatılmıştı ancak o süre de Mart ayı itibarıyla sona erdi. Halen bu aşıların kullanıldığını biliyor musunuz? Konuyu acilen gündeminize alıp masaya yatırmanız isteniyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Ali TUNÇTAŞLI, parti içi muhaliflerde bir eğlence mekanında boy gösterisi yapınca genel başkanınız da baskın kurultay kararı alarak hodri meydan çekmiş oldu. Parti içinde yapılan bir ankette de oy oranı yüzde 60’ın üzerinde görülüyor. Hesabı kitabı ona göre yapmanız gerekiyor…

Sayın Necati ÇOBAN, bu aralar fazlasıyla medyatik olup biraz da ön planda olmaya çalışınca Başbakanı da zor durumda bırakıyorsunuz. Biraz daha geri planda kalmanız öneriliyor, uyarma ihtiyacı hissettik bilesiniz!

Sayın Kemal ALTUNCUOĞLU, hükümetin açıkladığı ekonomik destek paketinde verilecek olan kredi miktarlarına inat sizin birliğin kredi miktarlarını hayli yükselttiğiniz dikkatlerden kaçmıyor. Nispet yapmak böyle bir şey olsa gerek değil mi?..

Sayın Engin YEŞİLADA, ithalatçı firmalar olarak devlete ne kadar vergi verdiğinizi günlerdir gazetelerde tam sayfa olarak yayınlıyorsunuz ama özellikle salgın döneminde en fazla kazanan sektör olduğunuzu da unutmamak gerek değil mi? Ayrıca sizler olmasanız devletin çalışanlarını kim ödeyecekti bir düşünsenize…

Sayın Mehmet HARMANCI, yerel seçimler konusunda öyle bir açıklama yaptınız ki aday olacak mısınız yoksa olmayacak mısınız kimse bir şey anlayamadı. Zira diğer partilerin gözü üzerinizde sizin kararınıza göre aday belirleyecekler. Bu arada ittifak şansının da olmadığı konuşuluyor!

Sayın Devrim BARÇIN, meclisteki vekil arkadaşlarınızın sizin için artık ‘hafiye vekil’ lakabıyla andıklarını biliyor muydunuz? Şu anda en verimli milletin vekili durumundasınız umarız yeni yasama yılında da bu ünvanı taşımaya devam ederseniz…

Sayın Berber MAHMUT, hayat pahalılığı ve zamlardan şikayet ederken dördüncü çocuğun da yola çıktığını duyduk hayırlara vesile olsun. Demek ki artık günlük çalışma saatlerini 12’den 24’e çıkarmanız gerekiyor değil mi? Yoksa bereketiyle gelir düşüncesinde misiniz?

Sayın Tezin-Hasan CANPOLAT, pek kıymetli annenizin vefatını üzüntü ile öğrendik, merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın İlgen BAĞCIER, belki sizin işiniz değil ama artık Başbakanlığın çay ocağına bir kadın eli değmesi şart oldu gibi geldi bize. Burayı görenler gözlerine inanamıyorlar, ayrıca böyle önemli bir kuruma da hiç yakışmıyor.

Sayın Enver EMİN, yıllardır Salı geceleri uğrak yeriniz olan Avcılar’ı bırakıp başka bir mekanda grup toplantılarına başladığınızı duyduk. Hayırdır Mustafa dayı ile aranıza kara kediler mi girdi yoksa?