Şaka gibi bir olay bu sevgili okurlar…

Devletin çeşitli kurumlarında hele de hastanelerde bir takım darp olaylarının yaşanmasına alışık bir toplumuz ama bu kez belki de bil ilk yaşandı devletin hastanesinde!

Açık adres de verelim;

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde…

Günün 8 saati aynı çatı altında hastaları tedavi etme görevleri olan iki hekim!

Birisi erkek diğeri kadın…

Hem de herkesin gözü önünde!

Ciddi bir darp olayı yaşandı anlayacağınız…

Konu sadece darp değil aynı zamanda kadına şiddet olayıdır!

Yaşanan darp olayından sonra kadın doktor gidip acil servisten 5 günlük rapor da aldı çünkü yaşanan çirkin olaydan ötürü vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar da oluştu…

Ama daha vahimi de var…

Ortada hem darp hem de kadına şiddet varken bu olayın gizlenmek istenmesi!

Hem de hekimlerin örgütlendiği yetkili sendika tarafından…

Polislik olmasın diye, hem sağlık sektöründen hem de kamuoyundan gizlenen bir darp ve kadına şiddet olayı bu!

Sendika olayda yaşanan gerçekleri araştıracağına hele bir kadın doktora yapılan şiddete karşı duracağına, darp eden doktordan hesap soracağına hatta onun cezalandırılması için yetkili kurulları devreye sokacağına olayı ört bas etmek istiyor…

Sanki de hiç önemi olmayan bir darp olaymış gibi!

Bunu yapan sıradan insanlar olsa anlarız da…

Üyesi olan bir kadın doktorun darp edilmesini gizlemeye ve örtmeye çalışan bir sendika olursa anlayamayız, aksine de ayıplarız!

Buradan Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunuyoruz…

Hastane Başhekimliğine de!

Aynı zamanda Serbest Çalışan Hekimler Birliği’ni de göreve çağırıyoruz…

Ve tabi ki tüm hekim camiası ile kadın örgütleri de sesiz kalamaz kalmamalıdır!

Hangi nedenle olursa olsun devletin hastanesinde bir kadın doktor darp edilmiştir, olay kapatılmaya çalışılmaktadır…

Hem de meslektaşlarının hakkını hukukunu koruması gereken bir sendika tarafından!

Eğer böyle çirkin ve kadına şiddet uygulanan bir olay ört bas edilirse ve bunu yapmak isteyen de bir sendika olursa ileride yaşanacak olan olayların sebebi de tüm hekim camiası olacaktır…

Bizim işimiz olayların perde gerisini kamuoyuna aktarmak, onların görevi ise konuya hassasiyetle yaklaşıp hem meslektaşlarına sahip çıkmak hem de olayın yargıya taşınmasını sağlamaktır!

Buyurun arayın bizi size isimleri de verelim memnuniyetle…

Kalkınma Bankası’na dikkat!

Geçenlerde Kalkınma Bankası’nın müdürü açıklamıştı…

Alınan kredilerin birçoğu geri gelmiyor diye!

Ama aynı yönetim bunun farkında oldukları halde yanlış işler yapmaya devam ediyor…

Hem de giderayak!

Yeni dosyalar hazırlanıyor aceleyle…

Bu arada bize de ihbarlar geliyor!

Yüksek rakamların istendiği krediler için teminat mektubu olması gerekirken bazılarında olmadığı yönünde…

Bu arada iş takipçileri de epey mühim isimler!

Şimdilik bizde saklı ama, eğer Kalkınma Bankası’nda yasal mevzuatlar dışında kredi verilir ve bankanın haklarına zarar gelme ihtimali olursa da bunları da deşifre  etmek bizim için bırakın gazeteciliği bir vatandaşlık görevidir…

Uyarmadı demeyin, olur mu?

Yeni atanan yönetim kurulu şu dosyaları artık mercek altına alırsa ne ala!

MERAKLI KÖŞE?

Hangi yüzle çalışacaklar?

Kıb-Tek’de yönetim var ama aynı zamanda yok…

Çünkü yeni atamalar bekleniyor!

Onun için kurumda adı yolsuzlukla iddia edilenlere hediye gibi bu kez Lefkoşa’da görev verildi…

Oysa olay sonuçlanıncaya kadar uzaklaştırılmaları gerekiyordu!

Bu arada, pek ala kendi istekleriyle de izne çıkabilirlerdi…

Zira şu anda zanlı konumunda olsalar da çalışma arkadaşlarının yüzlerine nasıl bakacaklar insan merak ediyor…

Eziyet çekiyorlar!

Hükümet değişikliği nedeniyle görevden alınmayı bekleyen müdür ve diğer yöneticiler…

Resmen eziyet çekiyorlar!

Hem de çalışanlar tarafından…

Görevden alınacakları kesin olduğu için çalışanlar hem onları pek takmıyor hem de psikolojik baskı uyguluyor!

Şimdi biz geldik, siz gidiyorsunuz diye…

İzne çıkanlar kurtuluyor da!

Çıkamayanlar şu anda tam manasıyla Çin işkencesi çekiyor…

Vatandaşın hakkı yok mu?

Son günlerde okurlardan gelen mesajlar…

Hani şu siyasilerin mal varlıkları konusu!

Cumhuriyet Meclisi’ne sunarlar ve gizli olarak kalır ya…

Onları koltuklara oturtan vatandaş da haliyle soruyor!

Bu bilgiler neden gizli tutuluyor da vatandaştan saklanıyor diye…

Gayet de mantıklı bir sorudur bu!

Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere devletin tepesinde oturanlar mal varlıklarını niye kamuoyuyla paylaşmıyorlar ki?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet VARIŞ, Tıp-İş Başkanı olarak hastanede yaşanan darp ve kadına şiddet olayını ört bas etmeye çalışmanız en azından olayı bilenler arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattı. Tüm baskılarınıza rağmen ularız kadın doktor olayı sonuna kadar götürür ve madem siz onun hakkını aramıyorsunuz, o kendi hakkını arar!

Sayın Kudret ÖZERSAY, daha fazla gecikmeden bakanlığınıza bağlı olan kalkınma Bankası’na yeni yönetimi atamaya bakın deriz zira bazı teminatsız dosyalar her nedense bir an önce sonuçlandırılsın diye yoğun bir acelecilik olduğu yönünde şikayetler alıyoruz…

Sayın Ali PİLLİ, siz hala müsteşar ataması konusunda kararsızlığınızı sürdüredurun hastanelerde laçkalık diz boyu ve şimdi de doktor kavgaları ve kadına şiddet olayları yaşanmaya başladı. Bu arada daha neyi bekliyorsunuz kimse anlamış değil…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, ülkenin hemen her köşesinden RHA’ların görev dışı kullanılması konusunda şikayet mesajları geliyor. Eğer sağlam bir genelge yayınlayıp bunların takip edilmesini sağlamazsanız vatandaşın paraları havalarda uçuşmaya devam edecek…

Sayın Kubilay ÖZKIRAÇ, yolsuzluk olayında bir takım yönetim kurulu üyelerinin de sorumlu olduğunu açıkladınız ama nedense isim vermekten çekindiniz. Bu arada doğal olarak da bu işten habersiz olan üyeleri fazlasıyla kızdırdınız…

Sayı Tufan ERHÜRMAN, yorucu bir Başbakanlık döneminden sonra muhalefete geçince başta dişler olmak üzere kendinizi bakıma aldığınız konuşuluyor. Sırada Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğuna göre vitrini düzeltmek gerek değil mi?

Sayın Serdar DENKTAŞ, sizi sadece burada yerli siyasetçilerin şikayet ettiklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira hükümet bozulmadan dana 3 ay öncesinden karar alınmış ve iş uygulamaya kalmıştı. Bu arada biraz sabrederseniz bu işten kazançlı çıkacaksınız!

Sayın Alihan PEHLİVAN, Başbakanlıkta göreve başladıktan sonra BRT’nin başına geçmek için kulisleri yoğunlaştırdınız ama o makam şimdi doldurulduğuna göre kendinize yeni bir belirlemek zorundasınız. Şimdi radarları tam açmanın zamanıdır…

Sayın Yalçın KOÇYİĞİT, Kıb-Tek yönetim kurulu üyelikler için sizin görevin garanti olduğu söylense de belli ki yeteri kadar üstüne düşmemiş olsanız gerek ki bu kez  beklentileriniz boş çıkmışa benziyor. Bunun genel sekreterlik seçimleriyle ilgisi olabilir mi acaba?,

Sayın Erdal ONURHAN, Kıb-Tek yönetim kurulu başkanlığına atandıktan sonra haliyle ODTÜ ile ilişkiler eskisine göre çok daha fazla ileri düzeye taşınacağından kurum içinde bazı huzursuzluklar yaşanmaya başladı diye duyduk. Haberiniz olsun istedik!

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt Portakal Festivalinin bu sene ki organizasyonun da bazı eski uzman kişilere yer vermeyince gönül kırgınlığı olduğu konuşuluyor. Çok geç kalmadan bir kez daha gözden geçirin deriz!

Sayın Mustafa AKÇABA, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığınız kesinleşti, şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Çok zorlu ve özveri isteyen bir görev sizi bekliyor umarız eski tecrübeleriniz sayesinde sorunlara kısa sürede çözüm üretirsiniz…