Şu anda siyasiler içinde en rahat belli ki Ersin Tatar…

Bugünden itibaren ülkenin lideri sıfatıyla Cumhurbaşkanlığı makamına oturacak ve önünde 5 yıllık bir süreç olacak!

Zaten kendisi de makamda oturmayacağını açıkça ifade ediyor…

Zaten istese de oturamaz çünkü onun karakterine ters odaya kapanıp kalmak!

Seçimi kazanmasını da fazlasıyla gezmesine borçlu…

Çünkü Kıbrıslı Tür seçmen kendi ile tokalaşan, sırt sıvazlayan siyasileri tercih ediyor!

Seçimde kaybeden Akıncı’nın en büyük hatası da bu olmuştu…

Her ne kadar herkesin Cumhurbaşkanı olacağını söylese de festivaller dışında halkın içine karışmamış, mesafeyi korumuştu!

Ağır abi rolü seçim kaybetmesinin en büyük gerekçelerinden biridir…

Bu kendisinin belki de ekibinin bir hatasıydı!

Ama Tatar bunun tam tersini yapıyor…

Bundan sonra da bu kez ülkenin lideri olarak ülkeyi adım adım gezerek en büyük özelliğini kaybetmeyecek!

İnancımız odur ki yine tartışmalar yaratacak, bizi bazen kızdırıp bazen güldürecek açaklamaları bundan sonra da duyacağız…

Renkli kişilik de böyle bir şey olsa gerek!

Tatar’a bu önemli görevinde bir kez daha başarılar diliyoruz…

Parti rozetini artık çekmeceye koyup partili partisiz herkesin Cumhurbaşkanı olabilirse hem kendi hem de ülkesi için hayırlı olacaktır!

UBP’de zaten bir çok vekil ve bakan Tatar’dan boşalacak olan makam için ciddi bir çalışma içindeydi…

Zira şimdi konu sadece genel başkanlık değil, Başbakanlık!

Hükümetin başı olmak…

Tüm ülkeye hükmetmek!

Bu görev bittiği vakit de ömür boyu devlet koruması…

Emekli ikramiyesi ve maaşında ciddi yükseliş!

İşte sırf bu nedenlerden dolayı bile bu göreve aday olunabilir…

En azından şanslarını niye denemesinler ki!

UBP’deki aday bolluğu onun içindir…

Amaç çok da toplumsal değil!

Tamamen duygusal…

Zira bizim siyasette kötü bir gelenektir bu!

Heyecan Meclis’e adım atmakla başlar…

Sonra bakanlık kavgasının içinde bulurlar kendilerini!

Bir sonraki hedef partinin başına geçip, sonunda bunu Başbakanlıkla taçlındırmaktır.

Az bir siyasetçiyi kenara koyarsak, genelinin amacı ve hedefi budur aslında!

UBP’de 31 Ekim’de yapılacak olan erken kurultayda aday olacaklara şimdiden başarılar dileriz…

Ama şunu da ilave etmek isteriz ki bu tarihten itibaren artık eskisi gibi herşey kolay olmayacak…

Onun için önce genel başkanlık sonra da Başbakanlık için aday olanlar bir değil iki kere düşünmelidir!

KKTC için yeni bir vizyon yeni bir misyonun devreye girecek olmasına herkes hazır olsun…

Bunun mimarı da ilk bakışta yeni kurulacak olan hükümet olacaktır!

Bu değişimde en büyük sorumluluk ise Başbakan’ın omuzlarına yüklenecektir…

Onun için artık hem yeni hükümeti hem de yeni Başbakanı çok ama çok zorlu günler beklemektedir!

Bize göre bu kadar çok vekilin aday olması en azından dışarıdan bakıldığında adına her ne kadar demokrasi dense de doğru değildir, UBP’yi bir takım tehlikeler beklemektedir…

Çünkü bazı kesimlere göre UBP artık miyadını durdurmuştur, yerine yeni bir sağ parti organize edilmelidir…

Bol adaylı UBP kurultayının sonunda parti içinde kutuplaşmalar, kamplaşmalar ve belki de ciddi ayrılıklar yaşanması bizim için kesinlikle sürpriz olmayacaktır!

Aday olanların ya da adaylığını açıklamaya hazırlananların sadece 31 Ekim’deki kurultayda değil, 6 Kasım’da yapılacak olan ikinti tur kurultayı için daha şimdiden perde gerisinde pazarlıklar yapıp bir takım sözler vermeyi iyiye işaret değildir…

Lütfen bunları bir yana not edin, kurultay sonrası yeniden konuşalım!