Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan Telekomünikasyon Dairesi için özel-kamu ortaklığı yapılacak dedi…

Devletin içinde olacağı bir özelleştirme yani!

Bu arada Halkın Partisi Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu daha değişik bir üslüp kullanarak ‘özelleştirilecek’ dedi, detay vermedi…

Haliyle insanın aklına bir takım sorular geliyor!

Kökünden mi özelleşecek yoksa burada devletin de bir eli olacak mı?

Bu konuda model önemlidir çünkü ülkede bir ilk gerçekleşecek ve kim bilir belki de diğerlerine örnek teşkil edecek…

Kıb-Tek’de beklendiği gibi!

Bu açıklamalardan sonra ilgili sendikadan cılız tepkiler geldi ve sonra da sessiz kaldılar…

Diğer sendikalar ise bunu hiç görmemezlikten geldiler!

Salladılar yani…

Genelde bakıldığında özelleştirmeye yakın olmayan bir toplumuz…

Bu ülkenin kurumlarını yine bu ülkenin insanları yönetsin isteriz!

Bunun içinde iyi yöneticiler isteriz…

Ama işte iyi yönetici kısmını bir türlü beceremeyiz!

Çünkü tüm kurumlarımızın içinde siyaset var…

Atamalar da siyasi olunca zaten o işten hayır beklemek sadece saflık olur!

Telekomünikasyon Dairesi de bunlardan sadece bir tanesi…

Zaten kurumlarımızın da birbirlerinden pek farkı yok!

Onun için biz işin ehline yani çalışanına sormak ihtiyacı hissederiz hep…

Bu sefer de öyle yaptık!

Yıllarını bu daireye vermiş bir çalışan…

Son durumu kendisine sorunca ilk cevabı şu oldu:

“Ben artık vatandaşa Telekomünikasyon Dairesi’nde çalışıyorum demekten utanıyorum…”

Çünkü kendine göre bunun sebepleri var!

Öncelikle vatandaşa karşı olan sorumluluğu…

İnsanlar daireyi arayıp sorunlarını iletiyormuş!

Arızalar giderilsin diye…

Hadi üç-beş gün geçsin aradan, ya da bir iki hafta!

Bir abonenin telefon arızası ne kadar sürede giderilir?

Bu dairede 3 ayda giderilemiyor…

Nedeni de komik;

Kablo yok!

Gel de bunu vatandaşa anlat…

Haliyle çalışan gelen telefonlara ‘kablo yok’ yanıtını verince bunu vatandaşın anlamasını beklemek de saflıktan öte gitmez!

Çalışanların derdi sadece abonelerle değil…

Sistem ile de birçok sorunlar yaşıyor!

Halen şu anda bile 1995 yılında alınan sistem var dairede…

Nuh’tan kalma!

Demode olmuş…

Yüzde 20 randımanla çalışan sistem bu!

Başka şeyler de yok değil…

Abonelerin bankalara yaptıkları ödemeler?

İddia şu;

Bu paraların kuruma dönmesi neredeyse yılı buluyor…

Bankalar faizden kazanırken kurum mağdur oluyor!

Sonuçta çalışan diyor ki…

“Artık özelleşecekse özelleşsin…”

Çünkü yıllardır bu söyleniyor, yıllardır sorunlar sadece hasır altı ediliyor ama sonuç yok…

İşte böyle bir sancılı sürecin içindeyiz!

Ve asıl sorun oradaki çalışanlar değil, yönetenler…

Onları atayan siyasiler!

Zamanında yatırım yapmayan bakanlıklar…

Verimsiz hale getirilen devletin kurumları bunlar!

Özelleşir veya özelleşmez…

Ama şu anki durum da kabul edilemez!

MERAKLI KÖŞE?

Maaşlı MYK üyesi kim?

UBP’de ciddi bir iç sorun yaşanmaya başladı…

Haliyle dışarıya da taşmaya!

Gürsel Uzun dün zehir zemberek bir açıklama yaptı…

Sonra sildi ama çoğunun da gözünden kaçmadı bu paylaşım!

Maaşlı bir MYK üyesine verdi veriştirdi…

Yönetim bu tür tartışmalara önlem almazsa ileride çok çekecektir demektir!

Doğal afet mi değil mi?

Aslında geçen hafta sonunu ucuz atlattık…

Sel felaketinde can kaybı olmaması en büyük kazancımız oldu!

Ama işte mal da canın yongası…

Maddi zarar büyük!

Evi yıkılanlar, bahçesi dağılanlar, hayvanları telef olanlar…

Dün Meclis’te bu konuda konuşmalar yapıldı!

Hükümet yetkilileri devletin yaraları saracağını söyledi…

Aslında söylemedi iddia etti!

Niye mi?

KKTC devleti uzun bir süredir doğal afet yaralarını sarmıyor…

Tam 10 senedir yani!

Tabi ki bu hükümetin sorunu değil bu…

Tamamen kaynak meselesi ama 10 sene önceki ödemeler halen yapılmamışsa ve devlet yaraları saracak denildiğinde de insanın bıyık altından gülmesi geliyor!

Bu arada hafta sonu yaşananlar doğal afet miydi yoksa değil miydi, bu sorunun da cevaplanması gerek…

Zira devletin zararları karşılaması için ‘afet’ ilan edilmesi gerekiyor!

Estetikli beye!

Başlıkta kart horoz diyecektik ama dilimiz varmadı…

Epey zamandır genç bir görünüme sahip olmak için estetik olup slikon filan taktıran şahısadır sözümüz!

Bütün bunlar sizin kendi tercihinizdir, saygı da duyarız ama…

Eğer mide bulandırıcı şikayetler gelirse de bir şekilde bunun hesabını sorarız!

Bu ilk ve tek uyarıdır kendisine…

Evli barklı insansın, yine aynı statüde olan karşı cinslere rahatsızlık verdiğini bir daha duymayalım!

MESAJ KUTUSU

Sayın Gürsel UZUN, öyle zehir zemberek bir açıklama yaptınız ki tam da UBP içinde deprem olacak derken paylaşımı kaldırdınız. Bu tür eleştirileri dışarıda değil de parti içinde yaparsanız daha selametli olur değil mi?

Sayın Emrah YEŞİLIRMAK, şu herkesin diline düşen darp olayını mutlaka duymuşsunuzdur değil mi? Seçimle göreve gelen bir makam sahibi olarak gereğini de yaparsınız muhakkak, dört gözle bekleyeceğiz!

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Lefkoşa TMK öğretmeninin bir başka özel okulda ders verdiğini ve kendisinin ders saatlerinin ona göre düzenlendiğini biliyor muydunuz? Hiç gecikmeden gereğinin yapılmasını bekliyoruz artık!

Sayın Halil NADİRİ, UKÜ olarak YÖDAK ile büyük problemler yaşadığınız yönünde yoğun haberler almaya başladık! Sizin bazı izinler konusunda perde gerisinde bazı gelişmeler yaşandığı da iddia edilmeye başlandı bilesiniz!

Sayın Özel KADIOĞLU, UBP Merkezi Göçmenköy örgütünün artık sizin mekandan alarak başka bir mekana taşımaya karar vermiş ve ardında da bazı çok önemli şahıslar olduğu yönünde ihbarlar yağıyor, hayırdır kim bu iş karıştırıcı?

Sayın Özdil NAMİ, Kalkınma Bankası müdürü hakkında çalışanlardan yoğun şikayet mesajları geliyor. Bu arada bu gücü sizinler okul arkadaşı olduğuna da bağlayanlar var, bir konuşun bakalım eski çalışanlarla alıp veremediği neymiş!

Sayın Hasan TAÇOY, UBP Genel Sekreteri olarak parti içinde yaşanmaya başlayan bir takım kavgaların önüne şimdiden geçmezseniz iktidar olunca çok daha fazla zor çekersiniz. Disiplin konusunda bazı radikal kararlar üretmeniz şart oldu değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, son elektrik zammından sonra turizm örgütleri artık beyaz bayrak açmaya hazırlanıyor. Sezona çok az bir süre kala eğer önlem almazsanız fiyatlar uçacak ve bu da turist sayısına yansıyacak…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, olası bir hükümet değişikliğinde sizin bakanlık kesin ama sizin istediğiniz bakanlık değil. Eski görev devam edeceksiniz yani. Buna da şükretmek gerek değil mi?

Sayın İsmail ARTER, G.Mağusa Hastanesi içindeki bozuk ve çökmüş yolları onarma sözü vermişsiniz çalışanların gözü üzerinizde. En azından şimdi yama olsa da yaz aylarında sil baştan asfaltlama istiyorlar…