Önce bir hatırlatma yapalım…

Taşyapı’nın patronu Emrullah Turanlı bundan birkaç yıl önce ne demişti?

“Benden rüşvet istediler…”

Tüm siyasetçileri zan altında bırakmıştı!

Sonra bazı eski bakanları mahkemeye vereceğini filan uydurmuştu…

Uydurmuştu diyoruz çünkü uyduruk çıktı!

Ne bir suçlama var şimdi he de bir mahkeme davası…

Ama bu haberler ve açıklamalar arşivlerde hala duruyor!

İstenilen rüşvetleri verdi vermedi bilmeyiz ama bu söylemlerin peşine şimdiye kadar kimse düşmedi!

Bundan sonra da düşeceklerini zannetmiyoruz…

Balık hafızalıyız ya!

Aradan yıllar geçti…

Ercan’ın yeni apronu da binası da bir türlü bitmedi!

Biteceği de yok gibi gözüküyor…

Bakan Atakan bu konuda geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştı!

Bu süre içinde Türkiye’de tam 14 havaalanı bitirildi diye…

Sonra da Ercan’ın inşaatının 2020 yılında biteceğini tahmin ettiğini ifade etmişti!

Şunun şurasında ne kaldı ki…

Ama o inşaatın biteceği filan yok!

Çünkü Turanlı Ercan’ın eski binasında öyle güzel para kazanıyor ki, onun için yeni bina işini hayli ağırdan alıyor…

Niye yeni binaya para harcasın ki!

Aklını mı yedi yani…

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay geçen geldiğinde Ercan’ın yeni binasını sormuş…

Aldığı cevap sonrası da küplere binmiş!

Fırçayı çekti mi bilmiyoruz ama konu şu anda Ankara’da çok ciddi bir şekilde ele alınıyor…

Turanlı ise hala sallamaya devam ediyor!

Erdoğan’ın ahbabı olduğu yönündeki iddialar ise cabası…

Milleti böyle etkilemek istiyor belli ki!

Yeni binayı bıraksın, eski binada para basmaya devam etsin, ama kendine kimse dokunmasın öyle mi?

Ortada bir sözleşme var…

Bitiş tarihi çoktan sona ermiş!

Adamın ulurunda bile değil…

Ya bizim devlet erkanı bu konuda ne düşünüyor?

Asıl mesele burada yatıyor zaten…

Ne hesap soran var ne de hizaya çeken!

Taşyapı’nın başka marifeti…

Şirkete 2014 yılında Balalan-Yeni Erenköy yolunun yapımı ihale edilmiş!

Bundan tam 5 sene önce…

Bu süre zarfında adanın tüm yolları baştan asfaltlanır ama Taşyapı bu 5 yıllık sürede yolun sadece yüzde 14 civarında bir kısmını bitirmiş!

Çünkü hesap soran yok ki…

Daha da kötüsü var;

Geçenlerde bu yolu yapmaktan vazgeçtiğini bildirmiş ilgili birimlere…

Tasfiye istiyormuş anlayacağınız!

İşte büyük tehlike de burada zaten…

Aynı şeyler Ercan’ın başına gelirse sakın şaşırmayın olur mu?

Çünkü o belli ki Ankara’daki dayılarına güveniyor ki aldığı işi bir türlü bitirmiyor…

Yarın bir gün Ercan’dan çekiliyorum derse ne yapacaksınız?

Hiçbir şey yapamayacaksınız…

Çünkü adam kural filan tanımıyor ki!

Sözleşmeyi takan kim?

Hele de ne denetleyen ne de hesap soran olmadıkça ne Ercan’ın yeni binasının bitmesini bekleyin ne de başka bir şeyi…

Ama o eski binadan ve her yolcu çıkışından alınan ciddi rakamları cebine indirmeye devam ediyor!

Ta ki bir cesur yürek ortaya çıkana kadar…

Şu sıralar tiyatro kavgası yaşanırken…

Biz de Ercan tiyatrosunun da pey yakında hem de hararetli bir şekilde yaşanacağı müjdesini vermek istedik sizlere!

MERAKLI KÖŞE?

Kamera kayıtları silindi mi?

Dün manşetten verdiğimiz haber…

İki koruma ve arkadaşlarının muşta ile bir gence ölümüne dayat atmaları!

Önce 2 kişi sonra 10 kişi saldırdılar 19 yaşındaki gence…

İddia o ki merak sahibi kamera görüntülerini silmiş!

Polisin eline geçmesin diye…

Bu olay öyle eften püften bir olay değildir!

Ölümüne dayak atanlar yanında kamera kayıtlarını ortadan kaldıranlar da suçludur…

Kim bu polis çavuşu!

Saldırganlardan birisinin polis teşkilatında görevli bir çavuşun olduğu iddia ediyor aile…

Hem de önemli bir makamda koruma polisi olarak çalışan bir polis çavuşuymuş bu!

Çok yüksek yerlerde görev yapan…

Makamı koruyan!

İşte sırf bunun için bile şu dayak olayı kesinlikle örtülmemelidir…

Çünkü çok iyi biliyoruz ki garibanlar ensesi kalın olanlara günlerce tutukluluk kararı verilirken bizde hep telefonlar işler ve azılı suçlular ellerini kollarını sallayarak sokaklarda dolaşırlar!

Koruma görevlisi yasal mı?

Hani şu dev cüsseli izbandut görünümlü kaslı yapılı kişiler…

Genelde eğlence mekanlarının önlerinde görürüz onları!

Kimi epey kibar ve güler yüzlüdür de…

Kimi de sanki sizi yiyecek gibi bakarlar yüzünüze!

Kaslarını da şişirerek…

Peki onların yaptığı bu görev yasal mı değil mi?

Böyle bir meslek var mı bizim yasalarımızda?

Bir de o mekanları koruma içgüdüsü nereden geliyor ki!

Kimi kimden ve neden koruyorlar…

Sanal bete yeni patronlar mı?

Ülke bir bet batağı içindedir ama…

Son günlerde bazı yayın organlarımızda bu iş sanki de ballandıra ballandıra anlatılmaya başlandı!

Sanki de devlete mesaj veriyorlar…

Ekonomiye bilmem ne kadar katkı olacak diye!

Madem ki bu iş zaten yapılıyormuş devlet de para kazansınmış filan…

İşleri güçleri para pul, ceplerini doldurmak!

Bu işten sönen ocakları düşünen filan yok…

Sonra birileri de bet salonlarını kapatacağız diye bize epey nutuk sallamışlardı da onun için uyaralım istedik!

MESAJ KUTUSU

Sayın Emrullah TURANLI, Ercan işini belli ki uzun bir süre daha sallayacak gibi görülüyorsunuz ama bu kez Ankara da bu işe fena halde kızdı ve olayı mercek altına aldı. Madem ki bizimkiler bu işe fazla yanaşmıyor bakalım Reis olaya el atınca ne yapacaksınız biz de çok merak etmeye başladık doğrusu!

Sayın Kemal Deniz DANA, devlet bankalarının yönetim kurullarının belirlenmesi için yaşanan atama krizi biraz daha devam ederse pek yakında bu bankalarda çok ciddi sıkıntılar yaşanacağı yönünde uyarılar geliyor. Bu konuya bir el atarsanız iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız!

Sayın Ersin TATAR, sizin koruma polislerinden bir tanesi hakkında bazı ihbarlar yapılmaya başlandı. Olay dallanıp budaklanmadan bir talimat verin bakalım hangisi hangi olayın kapatılması için sizin makamı da kullanarak yanlış işler yapmaya başladı!

Sayın Akile BÜKE, belli ki sadece bakanlık değil siz de DAÜ dosyasını pek kaale almamaya başladınız gibi geldi bize! Bu da demektir ki kendi hazırladığınız rapora inanmamaya başladınız! Bir karar üretip de takip etmemek de neyin nesi ki bir türlü anlayamadık gitti doğrusu!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya öyle bir yüklendiniz ki UBP’de artık aday adayları arasında sizin de isminiz zikredilmeye başlandı. Gönlünüzde varsa niye olmasın ki çıkın ortaya karanızı açıklayın gitsin!

Sayın Erhan ARIKLI, Tufan Erhürman daha adaylığını bile açıklamadan ona bu kadar büyük bir destek vermeniz bazı partileriniz tarafından tepki ile karşılandı! Desenize demek ki çok da iddialı bir aday ile yarışmayacaksınız ve şimdiden pes ettiniz bile!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, oğlu adam döven polis çavuşu konusunda umarız fazlasıyla hassasiyet gösterir ve aksine olayın selametle sonuçlanması için girişimde bulunursunuz. Zira polisimiz başımızın tacıdır ama adli olaylarda da vatandaş ile eşit haklara sahip olmalıdır, aksi tüm teşkilatın güvenliğini zedeler…

Sayın Ali Erdal HACIMULLA, Kıb-Tek’de bir ihaleyi kazanmanız bazı çevreleri fena halde rahatsız etmiş olmalı ki yoğun şikayet ve ihbarlar almaya başladık. Bu arada konunun deniz aşırı yerlere de iletildiği konuşuluyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, kamudaki hasta raporlarını dile getiren bir birlik olarak peki bu konunun üzerine gidileceğine siz inanıyor musunuz acaba? Ha keşke birileri artık uyansa da sağlığın en büyük çürümüşlüklerinden birisi artık sona erse…

Sayın Çilem DAĞISTANLI, Merkezi Cezaevi’ndeki kadın mahkumlar için öyle bir etkinlik düzenlediniz ki onların hem insan ve kadın olduğunu hatırlattınız hem de dualarını aldınız. Umarız ilgili bakanlık bu tür etkinliklere daha fazla yer ve destek verir, tebrik ederiz…

Sayın Hasan KÜÇÜK, sizin evin önündeki şu meşhur mobese direği ile artık o kadar ahbap olmuşsunuz ki çok yakında birlikte kadeh tokuşturabileceğiniz tahminleri yapılmaya başlandı. En büyük sevdalar önce kavga ile başlar demişler değil mi? Allah sabırlar versin artık…