Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), arife günü Irak'taki bir pazar yerine düzenlenen bombalı saldırıyı kınadı.

Bağdat'ta 19 Temmuz'da DEAŞ tarafından üstlenilen, 30 kişinin öldüğü en az 50 kişinin yaralandığı bombalı saldırının en güçlü şekilde kınandığı belirtildi.

Açıklamada, kurbanların ailelerine, Irak hükümeti ve halkına taziyeler iletilerek, suçluların bir an önce adalet önüne çıkarılarak cezalandırılması istendi.

Ayrıca açıklamada, BMGK üyelerinin, Irak'ın bağımsızlığı, egemenliği, birliği, toprak bütünlüğü, demokratik süreci ve refahına desteğinin yinelediği tekrarlandı.

Bağdatta bugüne kadar yüzlerce patlama meydana geldi yüzlerce ölüm yaşandı.Suçlular bulunamadı.

Myanmar'da ordunun yönetime el koymasının ardından, daha önce sadece ülkede yaşananların endişe verici olduğu yönünde ortak bir açıklama yapan, ancak darbeyi kınama konusunda uzlaşamayan BMGK, bu kez göstericilere şiddetin kınanması konusunda anlaştı.

BMGK'den yapılan ortak açıklamada, darbe karşıtı protestolarda göstericilere yönelik şiddet ilk kez kınandı ve orduya itidal çağrısı yapıldı.

15 üyeli BMGK, ayrıca Myanmar'da demokratik geçişin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması, insan haklarına saygı duyulması ve şiddetten kaçınılması çağrısında bulundu

Şiddet ve ölümler devam ediyor…

İsrail, Şubat 2006’da yapılan Filistin seçimlerinin ardından, Gazze’ye siyasi ve ekonomik yaptırım uygulamaya başladı.

2007’den itibaren bu yaptırımları daha da artırdı. Gazze'yi havadan, karadan ve denizden ablukaya aldı. İnsan ve ticari mal giriş çıkışı

sınırlandırdı. İsrail’in Aralık 2008 - Ocak 2009’da 22 gün boyunca sürdürdüğü Dökme Kurşun Operasyonu’yla da tüm yaşam kaynakları

kurutulan Gazze’de tarım arazileri, okullar, iş yerleri ve evler yerle bir edildi.

2010 Mayıs ayında 6 uluslararası sivil toplum örgütü (İHH İnsani Yardım Vakfı, Free Gaza Movement, European Campaign to End the Siege on Gaza, Ship to Gaza Greece, Ship to Gaza Sweden ve The International Committee to Lift the Siege on Gaza) toplanan bağışlarla temin edilen 6 bin tonluk insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için bir yardım filosu oluşturdu. Filo insani yardımla birlikte 750 aktivisti de taşıyordu. Almanya, Kuveyt, İsrail, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fas, Yemen, Mısır ve Cezayir gibi 36 ülkeden gelen aktivistler arasında 15’den fazla milletvekili, 60’ın üzerinde uluslararası basın mensubu, sanatçılar ve Nobel Barış Ödüllü aktivistler de yer alıyordu.

Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara, Sfendoni, Challenger I, Eleftheri Mesogios, Gazze I ve Defne Y gemilerinden oluşan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü İsrail askerlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 56’sı ağır yaralandı. Filo katılımcıları hiç bir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, bazı yaralılar günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunuldu. Filo katılımcılarının tamamı kötü muameleye maruz bırakıldı, hapsedildi, şahsi eşyalarına el konuldu ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilerek birçok haksız uygulama yapıldı.

Ve BM Güvenlik Konseyi İsrail'i Kınadı.

Halen Gazze’de 1,5 milyon Filistinli, bir açık hava hapishanesinde yaşam mücadelesi veriyor. Gazze halkının %72’si açlık sınırında yaşıyor, bunlardan %65’i çocuk.

Ve

1995 yılında Bosna Savaşı'nın sona ermesinden kısa bir süre önce Bosnalı Sırp milisler BM Güvenlik Bölgesi olan Srebrenitsa'ya girmiş ve

çoğu erkek 8 bin Boşnak'ı katletmişti. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa kıtasının gördüğü en büyük katliam olarak kabul edilen

Srebrenitsa katliamı Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından da ‘soykırım' olarak kabul edilmişti. Srebrenitsa Katliamı'nın

20'nci yıl dönümüne kısa bir süre kala BM Güvenlik Konseyi'ne İngiltere'nin inisiyatifiyle gelen karar tasarısı Rusya'nın veto etmesi sonucu

reddedildi. Tasarı, 1995 yılında Bosna Savaşı sırasında yaşanan Srebrenitsa Katliamı'nın sert şekilde kınanmasını öngörüyordu.

Ve şimdi ayni BMGK Türkiye'nin Kıbrıs'ta iki devlet açıklaması ve Maraş'ın açılması kararını kınıyormuş….