BİZE APTAL DEMELERİNDEN KORKUYORUM

Dün yazamadım içimde kaldı.

Daha çok memlekete şu karantinasız girenlere takıldım dün…

Oysa başka bir sorun daha var:

Kaç marina olur bir memlekette? Merakımdan soruyorum… Kaç tane olması normaldir bizim ölçekli memleketlerde?

Kaç liman olur bizim gibi küçücük bir adanın yarısından daha küçük bir yüz ölçümünde?

Girne’de zaten var.

Girne’den Güzelyurt Körfezi’ne kadar birkaç kilometrede bir marina kurunca ne umut ediyoruz?

Çok marinamız var diye çok zengin turist mi gelecek?

Yoksa dileyen dilediği yerden dilediği gibi sınırı deniz yolu ile geçip girsin diye mi bu telaşımız?

Bakın!İki deniz bir hava limanı ile memleketi yerinde tutamıyoruz. İçte kaç kişi varız bilemiyoruz.

Ya marinaları da açınca?

Kaşgar Court olarak bilinenbölgeye bir marina, Çatalköy civarına başka, Alsancak-Lapta’ya başka…

Mağusa’da başka, Karpaz’da başka…

Güzelyurt’a da yapılsın, Gemikonağı’na da…

Güney Kıbrıs’ta da Baf’ta, Limasol’da, Larnaka’da var ama 20 milyondan fazla turist alıyorlar yıllık.Akışı rahatlatarak kontrolleri işler kılmak adına buna mecburlar.

Bizim amacımız ne?

Kötü niyetli olsam sanki kontrolü zorlaştıralım da giriş çıkışlarla ilgili kötü niyetliler rahat etsinler diyeceğim. Ama demiyorum fark ettiğiniz üzere…

TC ile aramızda imzalanan protokolde deniliyor ki yeni personel alımı olmayacak kamuya.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi personeli ve polisimizin yetersiz olduğunu da bangır bangır bağırarak söylüyoruz.

O zaman buradaki kontrolleri kim yapıyor ya da nasıl yapılacak?

Yoksa özel şirketlere mi devredeceğiz gümrük kapılarımızdan giriş ve çıkışlarımızı?

Olur mu dersiniz…?

Yok canım… Bu kadar da olmaz değil mi?

Fesatım azıcık galiba…

***

Dünyada bu işler nasıl oluyor arkadaş?

Nasıl da biliyorlar gireni çıkanı, nüfusu, hastayı, ölüyü, diriyi…

Bizde adeta bilmeyelim diye kurulmuş bir düzen var. Sanki dersin daha da karıştırmak üzere kurulu bir sistem oluşturmuşuz. Birileri diyor ki “Sizde kontrol olmaması bizim işimize geliyor!”

İnsan kaçakçılığından para transferlerine, uyuşturucudan ticari her türlü mala kadar mis gibi girip çıksın memleketten. Birileri hem limandan rant sağlasın hem de girip çıkarken getirilip götürülenlerden.

***

Neden felaket tellacılığı yaptığımı sakın sormayın?

Bugüne kadar yapılanlar, bundan sonra yapılacakların garantisi değil mi?

Memleketteki düzenin kime veya neye nasıl hizmet ediyor olduğunun anlaşılması için bir şeye gerek kalmadı ki.

Bakın millet elini kolunu bu dönemde bile sallayarak giriyor çıkıyor. Birileri memlekete geliyor karantinasız bir şekilde ne olduğu bilinmiyor. Hükümet edenler şaşkın… Bizden daha şaşkınlar.

Ya da artık bu hükümetçilik oyununda pişkinlik seçilmekteki birincil özellik denilebilir belki de.

Çünkü aksi takdirde ders çıkarılır, bir hükümetin yada bir bakanın eleştirildiğini diğeri yapmazdı değil mi?

Eleştiri mevzularında önlemler alınır, gerekirse yasal mevzuat düzenlenirdi.

Biz ne yaptık?

Oturduk bekledik ve aynı hataların yapılmasına seyirci kaldık…

Bununla ilgili iyi niyetli bir oturup kalma se çok da akıllı davranmadığımız ortaya çıkıyor ama ya kötü niyetle susup kalmışsak:

Memlekette siyasi, ekonmik,sosyal ve her anlamda suçun artması, kontrolsüz nüfus, kontrolsüz çalışma yaşamı, eğitim yaşam ve her şeyde bir olumsuzluk …

Ama yok yok biz akılsızlık gibi bir şey yapıyoruz.

Biri duysa bize aptal der “vallahi”…

Dr. Çiğdem DÜRÜST