2019 Aralık ayında Çinin Wuhan kentinde başlayan salgın Çin hükümeti

tarafından Dünyaya geç duyuruldu.

DSÖ’ de bu salgın ile ilgili dünyayı uyarmakta geçikti.

Salgın başta Avrupa olmak üzere Dünyanın birçok yerine yayıldı vaka sayıları

arttı ve salgın bizim ülkemizin kapılarına dayandığında ölümler çoktan 80 binleri

aşmıştı.

KKTC olarak gelen tehlikeyi ülke içinde bazı kesimler görmüşsede hükümetler

üzerinden yeterince etkili olamadı.

Hükümeti ancak 14 mart 2020 tarihinde ilk yapılması gereken şeyi yaptı ve

dünyaya kapılarını kapadı.

Başlarda bu bilinmez virüse karşı hükümet edenler bocalasada halkında gerek

sosyal medya gerekse pratikte sürece dahil olması ile salgınla mücadelede bir

yere gelindi.

Küçük azınlık gruplar dışında halkın bilinçli olan büyük bir kesimi mücadelede

yapılması gerekenlere uydu.

Uyamayanlar üzerinde baskı yalnız kolluk güçleri ile değil halklada sağlandı.

Sağlık çalışanları kuzey kıbrıstaki sağlık sistemine kaybolan güveni yeni baştan

tesis etti.

Güvenlik güçleri kontrol ve yerinde müdahaleleleri ile aslında var olduklarını

gösterdiler.

Kıbrıs Türk halkı zor günlerde gösterdiği dayanışmaya bir yenisini ekledi.

Aç kalan işssiz kalanların yanına koştu.

Yardım ve destek kampanyaları ile ihtiyaç sahiplerine ulaşıldı.

Sosyal medyanın gücünü bu salgında inkar edeneyiz.

Medya ve halkın her bir bireyi bu kanalı adeta bir nefer gibi kullandı.Gördüğü

yanlışları paylaştı.Görevlilere ışık oldu.

İlaç ihtiyacı için Kendi özel uçağı ile Türkiyeye uçup ilaç alıp getirenler oldu.

Okullarımızda kolonya üretildi.

Üniversitemizde solunum cihazı bile yapıldı.

Dışişleri bakanı , Bayındırlık ve ulaştırma bakanı ,çalışma bakanı, sağlık bakanı ve tabii ki başbakan çok çalıştı.

Durmadılar koşturdular kısaca kendilerine verilen göreve layık olmak için çabaladılar.

Dünya tarafından tanınmayan KKTC ‘de 108 vaka görüldü.2 si Alman Turist olmak üzere 4 kişi hayatını kaybetti.

Sonunda 19 Nisanda Covit vakalarından sonuncusunda hastahaneden alkışlarla taburcu oldu.

Bugün 15 Haziran .

Tam 55 gündür KKTC de herhangi bir vakaya rastlanmış değil.

Dünyada mı ne oluyor.

Dünyanın en büyük gücü ABD de 1 milyon 448 bin 460 kişi Covid-19'a yakalandı.Ölüm saysı 100 bini geçti.

İspanya (272 bin 646), Rusya (252 bin 245), İngiltere (233 bin 151), İtalya (223 bin 96), Brezilya (197 bin 838), Fransa (178 bin 878) ve Almanya (174 bin 636)

Hala yoğun bakımları dolu ve ölümler var.

Bizimle ayni coğrafyayı paylaşan Dünya tarafından tanınan Güney Kıbrısta Vaka sayısı 900’ leri aştı -24 ölüm var.

Yani dünyanın tanınmış devletleri hala bu salgınla mücadele etmeye devam ediyor.

Biz evimizin yanındaki eczanaden maskeye kolayca ulaşırken onlar maske bulmak için birbirleri ile kavgaya tutuştular.

Sağlık çalışanları giyecek ekipman bulamayıp sağda solda buldukları tulumları giyiyorlar.

Bizde herhangi bir sağlık sorunu hissettiğiniz anda 112 ‘yi aramanız yeterli oldu.Hemen yanınızda bitiverdiler.

İsveçliler solunum yetmezliği başlayana kadar doktoru göremediler..

Johns Hopkins Üniversitesi Coronavirüs kaynak merkezine görede ,Kuzey Kıbrıs 110 dan az teyit edilmiş koronavirüs vakasına sahip tek büyük Avrupa tatil beldesidir diye yapmış olduğu açıklama DSÖ ‘nünde bilgisinde .

Biz aslında varız ve gerçeğiz.

“Gerçek güneş gibidir, balçıkla sıvanmaz. Herkesin bildiği gerçek inkar edilemez, yalan yanlış sözlerle gerçek değiştirilemez, örtpas edilemez’’.

Ve sorgulayan zihinlerin bir armağanı olan gerçeğin, er ya da geç ortaya çıkma gibi güzel bir huyu vardır.

Belkide iyi bir tanıtımla Turizm içinde eğitim içinde konut almak içinde birçok ülkeden artık herkes Kuzey Kıbrısa gelecek.

Tanınmışlar gölge etmesin başka birşey istemeyiz.

Gerçek bu.

Ama biraz sabır.

Kıbrısın Kuzeyinde tanınmamış bir halk var ve bu halk tam 55 gündür vakasız yaşıyor.Can kaybıda yok.

Ama olağanüstü durum henüz geçmiş değil.

Bundan dolayı gevşeyip memleketi sorma gir hanına çevirmeyelim.Bizi yok etmeyelim.

Bu güzelliği Marina inşaatı için, Kumar tutkusu için bozmayalım.