Birisini değil hepsini...

UBP Meclis Gurubu dün gayet olumlu bir karar üretti…

Bu karar Hüseyin Özgürgün’ün durumunu da ilgilendiriyordu!

UBP’nin dün aldığı karara göre, tüm vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılsın…

Bu konuyu meclise taşıyacaklar!

Diğer partilerden de destek alırlarsa vekiller için dokunulmazlık kalkmış olacak…

Tabi ki kürsü dokunulmazlığı hariç!

Orada çıksınlar isterlerse birbirlerini yesinler…

Kırıp döksünler!

Hatta yumruk yumruğa kavga bile etsinler…

Ama orada kalsın!

Meclis kayıtlarına geçeceğine göre akıllı olsunlar yeter ki…

Çünkü canlı yayınlarda kamuoyu ne halt ettiklerini görecek ve ona göre değerlendirecek!

O artık kendi tercihleri olacak çünkü…

Hüseyin Özgürgün olayı da elbette çok önemlidir…

Şu anda hedef tahtasıdır!

Hem bazı partilileri tarafından hem hükümetin küçük ortağı hem de muhalefet tarafından…

Hukuk çevrelerinin suçun sadece bildirim yapmadığı konusunda olduğunu tartışıyor!

Bu bir suçsa elbette suçun bedeli de ne olursa olsun ödenecek..,

Ama daha önce de bir çok kez yazdığımız gibi ha keşke dokunulmazlığının kaldırılmasını kendisi istese ve yargılanmasını beklese çok daha iyi olurdu!

Sonuçta son kararı bağımsız mahkemeler verecek!

Adaletin kestiği parmak da acımayacak…

Buraya kadar her şey tamamda!

Sanki de birileri bu işi şova çevirmeye çalışıyor, hem parti içinde hem de dışında…

Dokunulmazlık kalkacak, bundan siyasi rant elde edilecek!

Duygu ve düşünceleri böyleyse çok ayıp doğrusu…

Sadece Özgürgün değil, geçmişte ve günümüzde devleti zarara uğratanların hepsi yargılansın, buna kimsenin itirazı olamaz…

Ama asıl hedef şöyle olmalı;

Meclis’teki 50 vekilin de dokunulmazlığının kaldırılması!

Çıksınlar kürsüde dokunulmaz olsunlar…

Ama adı üstünde milletin vekili oldukları için de milletle aynı haklara sahip olsunlar!

Bu niye kimsenin aklına gelmiyor…

Mademki bu hükümet diğerlerine göre çok farklı, çok daha büyük hedefleri var buyursunlar yine bir ilki gerçekleştirsinler ve tüm dokunulmazlıkları kaldırıversinler!

Millet yasalar karşısında hangi haklara sahipse vekilleri de aynı kulvarda olsunlar…

Bundan daha doğal ve demokratik bir uygulama olabilir mi?

Düşünsünler deriz…

Ne garip ki bizim vekiller için trafikte bile vatandaştan ayrı uygulamalar icat edilmiş…

Sıradan bir vatandaş ihlaller nedeniyle cezayı yiyor ama!

Vekiller bu konuda da ayrıcalıklı…

İstedikleri kadar hız yapabiliyorlar!

İstedikleri yasal olmayan alanlara araçlarını park edebiliyorlar…

Hem bu garip uygulamadan sadece milletin vekilleri değil, eşleri de çocukları da ana babaları da yararlanıyorlar!

Yeter ki araç plakalarında birer renkli amblem olsun…

Tamam, biz vekilleri seçtik de eşleri çocuklarına oy vermedik ki!

Onlar hangi hakla trafik ihlali yapıyor ve hiçbir ceza almıyorlar…

Sıradan vatandaş park yeri bulamayıp sarı çizgiye 10 dakika araç park ederken canını yakıyorlar da vekil, eş ve çocuklarının vatandaştan farkları ne?

KKTC’de siyaset ayaklar altındadır…

Kimse kusura bakmasın ama bunların nedeni bu halk değil, bu halkın kendisini temsil etsin diye Meclis’e gönderdiği milletvekilleridir ki tabi ki bunda halka önemli sorumluluklar düşmektedir!

Siyaseti temizleyecek olanlar yine kirletenler olduğu için de bize göre tüm vekillerin kürsü dışında tüm dokunulmazlıklarının kaldırılması artık elzem hale gelmiştir…

Halkın güvenini kazanmak istiyorlarsa da bu konuda oybirliği ile bir karar üretip şeffaflık adına pek ala ki güzel bir icraatın altına imzalarını atmış olacaklar…

MERAKLI KÖŞE?

Özgürgün aday olur mu?

UBP Eski Genel Başkanı ve Eski Başbakan Hüseyin Özgürgün, uzun bir süre sessizliği tercih ederken son birkaç haftadır yaptığı ziyaretlerle aktif siyasete yeşil ışık yaktı…

Kurduğu bir ekiple birlikte örgütleri geziyor, çeşitli temaslarda bulunuyor!

Bazı partililer ise bu durumu ‘uyuyan devi uyandırdılar’ yorumunda bulunuyor…

Büyük ihtimalle şu sıralar nabız yokluyor ama siyasi kulislerde konuşulanlara göre bir kez daha genel başkanlık adaylığı için sinyal vereceğe benziyor!

Bilişim Yasası ne oldu?

Sosyal medya ve tabi ki son günlerde türeyen künyesiz internet siteleri…

Artık çizme iyice aşılmış durumda!

Birkaç yayın için kurulan korsan siteler insanlara akla hayale gelmeyecek çamurlar atarak karalama kampanyaları yapıyorlar…

Yılan hikayesine dönen Bilişim Yasası’ndan ise henüz bir ses seda yok!

İnsanları haksız yere karalayan yasa dışı sözde yayınlar bakalım daha kaç kişinin canını yakacak?

Artık bu yasa elzem hale geldi…

Ciklos soruşturması ne oldu?

Soruşturma özürlü memleketiz vesselam…

Ciklos’ta o kara gecede 4 gencimiz yitip gitti hayatlarının baharında!

Soruşturma açıldı…

Herkes konuştu, yorum yaptı, birbirini suçladı!

Doğrunun ne olduğunu bir türlü öğrenemedik…

Bu gidişle de öğrenemeyeceğiz gibi geliyor bize!

Dedik ya soruşturma özürlü bir toplum olduk çıktık…

Arkada ocağına ateş düşen 4 acılı aile!

Ve hayatının baharında toprak olan 4 gencimiz…

Suçlu her zamanki gibi ortada yok!

CAS soruşturması ne oldu?

CAS ve eski yönetimi hakkında çok ağır suçlamalar yapıldı bu hükümet döneminde…

Soruşturma da açıldı!

Aylar geçti ama bu konuda her hangi bir açıklama yok…

Bizde bu artık gelenek haline geldi!

Aç soruşturmayı gitsin…

Sonucunun ne öneme var ki?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, dokunulmazlıklar konusunda, tek değil de tüm vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmak için başlattığınız girişim gayet yerinde bir karar oldu. Bu karara sadece 3 vekil karşı çıksa da artık onların gönlünü almak da size kalıyor. Bu arada şu Cumhurbaşkanlığı adaylığını da fazla sulanmadan sonuçlandırın deriz…

Sayın Erhan ARIKLI, önümüzdeki haftadan itibaren her türlü değişim ve gelişime hazır olmanızı gerektiren bazı mesajlar almaya başladık. Biz ne demek istediklerini pek anlayamadık ama siz artık bir anlam verirsiniz değil mi?

Sayın Erçin TEKAKPINAR, Lefkoşa’da bir dairede 15 kişinin hem de çok sağlıksız şartlarda ikamet ettiğini biliyor muydunuz? Komşular daireyi mülteci kampına benzetiyorlar kontrolleri artırmakta yarar görüyoruz…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, Maraş açılımı konusunda yıllardan beridir yaptığınız çalışmaları kamuoyuyla paylaşmanız bazı çevreler tarafından da ilgiyle karşılandı. Bu arada artık bundan böyle Cumhurbaşkanı adaylığına odaklandığınız ve partililerden de büyük destek gördüğünüz konuşuluyor, hayırlara vesile olsun…

Sayın Enver MAMÜLCÜ, bazı İŞAD olarak bazı odalar tarafından dışlanınca çok büyük bir konfederasyon kurmak için girişim başlattığınızı duyduk. Acaba oda başkanları kendi şahsi menfaatlerinden dolayı üreticinin haklarını savunmaktan vaz mı geçti dersiniz!

Sayın Hasan TAÇOY, bazı gıda üreticileri Alayköy’deki sanayi bölgesinin ne zaman açılacağını ve dağıtımının başlayacağını soran mesajlar gönderiyorlar. Zira birçoğu kullanacakları makineleri bile getirmişler, kurulun kararını bekliyorlarmış. Hatırlatma ihtiyacı duyduk…

Sayın Tahir TOPAL, bir kez daha kamuoyunu yanıltmadınız ve vergi şampiyonluğunu kimseye kaptırmadınız. Umarız devleti yönetenler de kendilerine düşeni yaparlar ve desteklerinizi gizin gibilerden esirgemezler. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.

Sayın Orçun CANANOĞLU, genç bir girişimci olarak çilekten bira ürettiğinizi öğendik ve çok da mutlu olduk. Kıbrıslı Türk gençlerin isteyince ne kadar yaratıcı olduklarını da göstermiş oldunuz, umarız devlet de kucağını sizin gibilere kucağını sonuna kadar açar…

Sayın Ertan BİRİNCİ. Torun sayısının her geçe gün arttığını memnuniyetle öğreniyoruz. Allah hepsinin de yollarını da bahtlarını da açık, herkese de dedelik nasip etsin. Hadi bakalım artık pamuk eller cebe…

Sayın Özdemir BEROVA, sizin oğlan İstanbul’da tıp fakültesini kazanında sizin de artık orada kamp kurduğunuzu ve uzun bir zaman orada kalacağınızı duyduk. Bir babanın bundan daha büyük mutluluk duyacağı bir olay olabilir mi?

Sayın Ferdi Sabit SOYER, Maraş konusunda ezber bozacak olan açıklamalar yapsanız da karşı görüşün buna bir cevap hazırladığını duyduk. Ha keşke gidip de belgeleri karşılıklı olarak birbirinize sunsanız fena mı olurdu?